Kıymetli okurlarım. Bilimsel özellikten uzak bir çok yazı ve görsel etrafımızı kuşatmış durumda. Ne yazık ki bazı bilim insanları ve hekimler de bu konuda yanıltıcı olabiliyorlar. Oysa insanlık tarihinde en sağlıklı ve güçlü olduğumuz dönemler incelendiğinde bugün kullandığımız gıda maddelerinin çoğunun ortamda olmadığını, o zamanlar kullandığımız gıda maddelerinin ise bugün zararlı denilerek kullanımının engellendiğini veya kısıtlandığını görmekteyiz. Bunun en belirgin örneği yumurtadır. Yıllardır kolesterol korkusu ile yenilmesinin sakıncalı olduğu söylendi. Oysa şimdilerde günde 5 taneye kadar yenilebileceğine dair çalışmalar var. Keza tereyağı da öyle.

KUZU ETİNİN YARARLARI

1-İyi bir enerji ve protein kaynağıdır ( 100 gram kuzu etinde 17.1 gram protein bulunur)

2-İyi bir kalsiyum, fosfor ve selenyum kaynağıdır.

3-B1, B2 ve B12 vitaminlerinden zengindir. B2 vitamini özellikle tahıl ağırlıklı beslenenlerde eksiktir. Eksikliklerinde vücutta yaralar, çatlaklar oluşur. Ayrıca görme bozuklukları, unutkanlık, sindirim sistemi bozuklukları ve migrene neden olabilir.

4- İçerdiği selenyum, kolin ve CLA molekülleri ile antioksidan, antikanserojen etkinlik gösterir.

5-Özellikle gebelerde ve karın içindeki bebekte demir eksikliğini önler. İyi bir demir kaynağıdır. Yapılan bazı çalışmalar kuzu etinin ağrılı adet görenlerde olumlu etkiler yaptığını kanıtlamıştır.

6-Selenyum, B12 ve kolin saç dökülmesini önleyen ve sağlıklı bir cildin oluşmasına yardımcı olan maddelerdir.

7-Omega-3 ün yararları artık herkes tarafından bilinmektedir ve kuzu etinde bulunur. Lohusalık depresyonunda çok yararlıdır. Ayrıca bol antioksidan içeren kuzu eti bağışıklık sistemi için de çok yararlıdır ve enfeksiyonlar ile savaşta bu etki önemlidir.

8-Pek çok karşıt görüş olsa da potasyum açısından zengin, sodyum açısından düşük olan kuzu eti inme riskini azaltıp böbrek taşı oluşumunu engelleyebilmektedir.

9- Yaşlı bireyler genellikle kuzu eti yemekten çekinirler. Oysa içeriğindeki kalsiyum ve fosfor dengesi kemik ve diş sağlığı açısından çok yararlıdır.

Yazdığım bilgilerin benzerlerini ilköğretim kitaplarında da bulabilirsiniz. Bu kadar yararı yanında size yemeyin dediklerinde kuzu etinin faydalarını sizlere bir kalemde sağlayacak ürünü de, neden yememeniz gerektiğini de açık açık anlatmak zorundadırlar.

MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ

Hastalarımda inanılmaz derecede karşılaştığım bu durum ciddiye alınmalıdır. Genellikle teşhise giderken gözden kaçırılmaktadır. Oysa vücutta yarısı kemiklerde yarısı hücre içinde bulunan bu elementin hayati önemi vardır. Genellikle şeker hastalarında, sık alkol kullananlarda, gıdalar ile az alınması durumlarında, sindirim sistemi hastalıklarında, İdrar söktürücü kullananlarda, kemoterapi görenlerde, sık antibiyotik kullananlarda, ileri yaşlarda eksikliğine rastlanılabilir.

Magnezyum eksikliği kaslarda seyirme ve kramplara, sara nöbetini andıran kasılmalara, depresyona, duygu bozukluklarına, donuk bir yapıya neden olabilir. Hep kalsiyum, K2 vitamini ve D vitamini diye biliriz ancak magnezyum eksikliklerinde de kemik erimesi görülebilir. Kalpte ileti bozuklukları, kan basıncında artma, astım gibi durumlar da magnezyum eksikliklerinde görülebilir.

Çiğ kuruyemişlerde (özellikle badem ve kabak çekirdeği), ıspanakta, yeşil yapraklı sebzelerde, tam tahıllarda, domateste, soğanda, portakalda, baklagillerde, bazı içme sularında, taze etlerde magnezyum boldur.

TAZE YUMURTAYI ANLAMAK

Yumurta vücut tarafından zerresi bile kullanılan ve vücudumuzun yapamadığı, dışarıdan alması gereken bir çok esansiyel besin parçalarını içeren çok kıymetli bir gıdadır. Genellikle ev hanımları yumurtanın tazeliği konusunda belirli bir düzeyde bilgi sahibidirler. Yumurtayı hafif tuzlu suya koyduğunuzda yatay durunca tazedir. Hafif hafif sivri tarafı yukarı kalktıkça tazeliğini kaybetmeye başlar. Loş ortamda ışık tuttuğunuzda sivri taraftaki hava kesesi 5 milimetre civarı ise yumurta günlüktür. 8 milimetre civarı ise tazedir. 12 milimetreden büyük ise tazeliğini kaybetmiştir. Ayrıca dikkatli kırılıp tavaya konulduğunda taze yumurtanın sarısı dağılmadan durur.