Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs insanları hem biyolojik hem de psikolojik olarak olumsuz etkilemeye devam ediyor. Okulların kapanması ‘evde kal’ çağrısının ardından evlerinde kalan çocuklar, bu süreçten olumsuz etkilendi. Anne ve babaların daha hassas davranması gerektiğini belirten Pedagog Hakan Şahintürk, “Bu süreç içerisinde çocukların sosyal ortamlardan uzak durması, onların sosyalleşme seviyesini düşürebilir. Ailelerin bu konuda yapması gerekenlerden bir tanesi, çocuklara bunun yaşanabilecek bir süreç olduğunu doğru aktarmak, arkadaşlarıyla zamanı geldiğinde iletişim kurabileceğini ve sosyal ortamlara zamanı geldiğinde girebileceğini anlatmaktır. Olabildiğince bu sürecin olumsuz taraflarını onlara yaşatmadan doğru aktarmaları çok önemli. Arkadaşları ile iletişim kurmaları konusunda teknolojiden faydalanabilirler. Herkesin evinde akıllı telefon var. Arkadaşlarıyla Whatsapp’tan konuşmalarına izin verilebilir. Bu şartlarda onlara bu konularda kısıtlama getirmeyelim diyorum. Çünkü arkadaşlarını özlüyor çocuklar. Burada akran duygudaşlığı çok önemli. Çocukların halinden her zaman biz anne ve babalar olarak anlayamayabiliriz. Burada akranların onlara duygudaşlık yapması gerçekten çok önemli” dedi.

“Herkes evinde bir minnettarlık köşesi oluştursun”

Ailelerin bu süreçte yaşayacağı sıkıntılardan bir tanesinin de direnç sorunu olduğunu kaydeden Şahintürk, “Özellikle birden fazla çocuğa sahip olan ebeveynlerde psikolojik olarak belirli bir direnç sorunu yaşanabilir. Bu da çocuklara olumsuz yansıyabilir. Bu konuda anne babalara şu öneride bulunuyorum; herkes evinde bir sakinleşme köşesi, minnettarlık köşesi yapsın. Minnettarlık ne demek? Şükretmek. Yani hayatta var olduğumuza dair, sahip olduğumuz değerlere dair böyle bir minnettarlık köşesi yapılabilir. Çocuklara da bu konuda tavsiyelerde bulunabiliriz. ‘Senin sahip olmaktan en çok hoşlandığın şey nedir?’ diyerek ona minnet duyduğu şeyin resmini çizmesini isteyebiliriz. ‘Bu resmi bu köşeye koyabilirsin’ diyebiliriz. Sakinleşme köşesi de kurabiliriz. Öfkelenebiliriz çünkü bu süreçte. Çünkü çok ciddi bir psikolojik zorlukla karşı karşıyayız. Mesela bir kaplumbağayı düşünelim. Kaplumbağalar bir tehdit algıladıklarında kendi kabuklarına çekilirler. Herkes çok öfkelendiğinde kaplumbağa rolüne bürünebilir. Evde kendi bölümümüze çekilip, sakinleştikten sonra iletişime geçebiliriz. Aile toplantıları çok önemli. Çocuklara doğru bilgi aktarmak çok önemli. Evet, toplumda şuan sıkıntılı bir durum var. Ama bu sürecin de geçeceğini unutmayalım. Çocuklara bunu doğru bir dille aktarmak en doğru çözüm yöntemi diye düşünüyorum” diye konuştu.