Uzmanlık tezimin konusu obezite ve beslenme bozuklukları üzerinedir. Bu konular ile ilgili senelerce çalıştım, bir çok hasta görüp tedavi ettim. Güncel gelişmeleri takip ederek doğru bilgileri hastalarıma ve çevreme aktarmaya devam ediyorum. Bu kadar yılın sonunda net olarak söyleyebileceğim şey şudur: Sadece diyet listeleri ile hastaları sağlıklı bir şekilde zayıflatamazsınız. Hastaya insan vücudunu ve bu vücudu yaşatan besinlerin özelliklerini bir öğretmen gibi anlatacaksınız. Sonrasında ise obeziteye yol açan nedenleri teker teker ortadan kaldırmaya yönelik bir strateji oluşturacaksınız. Bir eğitmen gibi beslenmenin ne olduğunu hastaya öğretecek ve onu doyuracaksınız. Evet garip gelebilir ama hastayı (obezite bir hastalıktır) doyuracaksınız. Dünyanın sosyo kültürel düzeyi yüksek ülkelerinde artık kibrit kutusu kadar peynir ile 3-5 adet badem içeren listelerin bir işe yaramadığı anlaşılmıştır. Darısı başımıza.

Bazı alışkanlıklarımızı değiştirmek obeziteyi önlemede ve hatta tedavi etmede çok yarar sağlamaktadır. 40 maddeyi aşan beslenme davranışlarının nisbeten az bilinenlerini sizlere aktararak yaralı olmayı umuyorum.

1-Sabah kalkınca aç karnına 1 bardak limonlu ve ılık su içmek yararlı olmaktadır.

2-Yumurta gibi sağlıklı ve hemen hemen her proteinde bulunması gereken amino asitleri içeren bir gıdayı kahvaltıda eksik etmemeli. Yumurta vücudumuz tarafından 1 gramı bile atılmayan, enerjide, tamiratta kullanılan bir protein ve mineral deposudur. Yumurtanın içinde bulunan lösin, kan şekerinin düzenlenmesinde rol oynayarak kilo vermenize yardımcı olur.

3-Özellikle doğal hazırlanmış elma sirkesi midede tokluk hissini arttıran ve probiyotik desteği sağlayarak kilo verdiren bir gıdadır.

4-Neden aşırı yemek yediğimizi sık sık kendimize sormalıyız.

5- Yavaş çiğnemeyi ve yavaş yutmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Sanıldığından da etkili bir yöntemdir.

6- Yemeklerden yarım saat önce veya sonra bol su içmeliyiz. Bisküvi yerine açlığınızı bastırmak için suyu deneyin. Gerçek açlığın olup olmadığının en iyi anlaşılır yolu su içmekten geçer.

7- Zayıflamış halimiz nasıl olur, bu halimizle ne kazançlar elde ederiz düşüncesi bizi motive eder.

8- Ara öğünler çok tehlikelidir. Açlığımızı bastırdığımızı zannederiz. Oysa bu öğünlerde vücudumuzun savaş ve temizlik hücrleleri görevlerini yapamaz olur. Giderek daha da yağlanırız. Ara öğün aldatmacalarına asla inanmayın.

9- Kendi kendinize kilo vermek için söz verin. İradenizi güçlendirin.

10- Kan şekerinizi belirli aralıklar ile ölçüp sabit bir düzey izlemesini sağlayın. Bu sadece şeker hastaları için değil, kilo fazlası olan kişiler için de kendini izleme açısından çok yararlıdır.

11- Tuz kullanımına çok dikkat edilmeli. Rutin bir işlem gibi değil, yemeklere en son tat amacı ile tuz katılmalı. Yemek istemediğiniz bir gıdayı inatla yememeye odaklanın. Beyniniz kabullenecektir.

12- İkramları azaltmaya gayret edin. Mümkünse yemeklerinizi kendiniz hazırlayın. Ev yemeklerine ağırlık verin.

13- Her zaman tabağınıza aldığınız yemeğin sağlıklı olup olmadığını sorgulayın. Yediğim doyurdu mu, gerçekten açmıyım sorularını kendinize her daim sorun.

14- Sanılanın aksine organik, tuzu az tereyağı veya diğer organik yağlar düşük kalorili, yağı azaltılmış gıdalardan daha sağlıklıdır.

15-Tüm kaloriler eşit değildir. Kalori saymak yerine aldığınız gıdaların besleyicilik özelliklerine odaklanın.

16-Asansörü kullanmak zorundamısınız? Bir durak önce inip yürümenizde sıkıntı var mı? AVM lerde girişe uzak park etmek sizi zorlarmı? Bunları sık düşünün, uygulayın.

17-Hemen her gün bir boy aynası karşısında düz ve profilden vücudunuzu inceleyin.

18-Kilo vermek adına arkadaşlarınız ile iddialaşın.

19-Yüksek topuklulardan uzak durun. Ortopedik yatak ve yastık kullanın. Mümkün olduğunca bacak bacak üstüne atmamaya gayret edin. Oda ısınız genellikle 20-22 derecelerde olsun.

20-Çalışma masanızda su bulunmasın. Su içmek için arada kalkın.

21-Mutfakta, açıkta yiyecek olmasın. Buzdolabını açar açmaz gözünüzün önünde iştahınızı artıracak yiyecekler bulunmasın.