Cerrahideki gelişmelerle birlikte hastaların göz sağlığı beklentisinin de değiştiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Onur Aydın, ‘’Refraktif cerrahideki gelişmelerin her geçen gün daha da artmasıyla beraber genç yas grupta excimer lazerin sonuçlarının güzel olması ve hastaların gözlükle vedalaşması neticesinde ileri yaştaki katarakt hastalarımızı benzer beklentilere sokmuştur. Özellikle 50 yaş üstünde yaptığımız göz içi lensi ameliyatlarımız ya da 70 yaş üstünde yapılan katarakt ameliyatlarından sonra hastaların da yine hem yakın hem de uzak gözlükten uzaklaşmak istediklerini görmekteyiz. Eskiden sadece görsel beklentilerle yani ameliyattan sonra kataraktının alınması ve sadece görmenin yeniden inşa edilmesi devamında uzak ve yakın gözlük verilmesi söz konusu iken artık bu yaş grubu yani erişkin ve erişkin üstü yaş grubu hastalarımızda artık ameliyattan sonra gözlük kullanmama seçeneği onlar için daha cazip hale gelmiştir’’ dedi.

"Önceden operasyon geçirmiş hastalarımızı da gözlükten kurtarabiliyoruz’’

Daha önceden göz operasyonu geçirmiş fakat çeşitli sebeplerle gözlükten kurtulamamış hastalar için de tedavi seçenekleri bulunduğunu vurgulayan Atagöz Göz Hastalıkları Dal Merkezi Hatay Şubesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Onur Aydın, ‘’Ancak bazı durumlarda daha önceki senelerde geçirilmiş göz içi cerrahilerden sonra monofokal dediğimiz sadece uzağa odaklı mercek takılmış hasta gruplarımız da vardır. Biz hastalarımıza artık katarakt ameliyatı önerirken, bunun tedavisini belirlerken ameliyattan ziyade ameliyatın son aşaması olan mercek takılması aşamasında özel mercekleri de anlatmakta ve ona göre seçim yapmaktayız. Bunun için astigmatı bulunan hastalara astigmatlı mercekler, hem yakını hem uzağı görebilecek olan uzak - yakın ve aynı zamanda orta mesafede görebilecek olan bifokal ve trifokal mercekleri tavsiye ediyoruz. Hastalar ilk olarak bu cerrahiyi geçireceklerse kendi seçtikleri, gözüne uygun olan bizim de önerdiğimiz bir mercek sınıfında ameliyatını gerçekleştiriyoruz. Ancak geçmiş senelerde yapılmış, uzak merceği takılmış, o dönemlerde uzak yakın mercek opsiyonu anlatılmamış, belki alım gücü nedeniyle bunu uygulayamamış ya da o dönemlerde bu merceklerin olmaması nedeniyle de daha eski senelerde yapılmış cerrahiler nedeniyle hastalar yakını görme konforundan uzak kalmışlardır. İşte biz böyle daha önceden cerrahi geçirmiş gözün içinde monofokal dediğimiz uzağı görme odaklı merceği bulunan hastalarda hem uzak görmesini korumak hem de yakın görme gücünü de yeniden inşa edebilmek için bazı özel mercekler kullanabiliyoruz’’ dedi.

"Lens değişimi yerine ikinci lens takılmasını tavsiye ediyoruz’’

"İlk cerrahisi temiz bir cerrahi olan, merceği göz içerisinde kapsül dediğimiz boşluğun içinde bulunan ve eskiden kalma bir lens materyalinin olmadığı yani göz içerisinde göz bebeğinin arkasındaki dokuların temiz ve şeffaf olduğu hastalarımızda içerideki merceği hiç çıkartmadan, birinci takılmış olan bu merceği hiç çıkarmadan, göz bebeğinin hemen arkasına konulan ikinci bir mercek ile hastalara uzak görmesi bozulmazken yakın görmeyi de sağlayabilecek bir konuma gelmekteyiz’’ diyen Op. Dr. Onur Aydın, ‘’Lens change dediğimiz lens değişimi eski yapılmış ameliyatlarda risktir. Eski yapılmış ameliyatlarda lensin bacakları kapsül dediğimiz o kesenin içine iyice yerleşir ve oralarda yapışıklıklar meydana getirir. Biz lensin göbek dediğimiz optik kısmını çok rahatlıkla hareketlendirebilirken lensin bacağını çok rahatlıkla hareket ettiremeyiz çünkü kapsüllerde fibrozis yani yapışıklık meydana gelmiştir. Herhangi bir atraksiyonla kapsülü havada tutan zonül dediğimiz iplikçiklerin kopma riski vardır. Böyle bir ameliyat daha önceden yapılmış gözler için çok da mantıklı görünmezken bu hastalara yakını görebilme gücünü de sağlayan özel sulkus lensi dediğimiz hemen göz bebeğinin arkasına yerleştirebileceğimiz uzak – yakın özelliği olan ekstra ikinci bir mercek takılarak hastanın uzak ve yakını daha rahat görmesi sağlanabilir’’ dedi.

‘’Ameliyat öncesi detaylı muayene önemli’’

Ameliyat öncesi detaylı muayenenin önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Onur Aydın, ‘’Bunun için iyi bir ön muayene, iyi bir lens muayenesi, iyi bir içerideki kapsül dediğimiz ince zarların muayenesi gerekmekte, ona göre özel ölçümlerle mercek numarası belirlenmelidir. Yapılacak ameliyat bir katarakt ameliyatından daha kısadır. Eğer göz ve dokular uygunsa yaklaşık 3-5 dakika içerisinde mercek göz bebeğinin hemen arkasına, birinci merceğin hemen önüne konularak hastaya uzak-yakın görme sağlanabilir’’ dedi.