Arı ürünlerinin bağışıklığı destekleyici özelliklerinin kanıtlandığını, bu konuda birçok bilimsel yayının bulunduğunu açıklayan Şahin, özellikle Anadolu’nun saf arı ürünleri, propolis ve arı sütünün dünyada oldukça ön planda olduğunu belirtti. Arı ürünlerinin tamamının dünyanın diğer bölgelerine kıyasla çok daha yüksek kalitede olduğunu söylerken, özellikle propolis, antiviral etkisiyle bilinen bir gıda ve virüslerden korunmak amacıyla tüketildiği için daha yoğun bir ilgi gördüğünü belirtti.

“Propolisi ciddi bir şekilde üretmemiz gerekiyor”

Türkiye Arıcılar Birliği Başkanı Şahin, bugüne kadar arı dağıtımı yapıldığını, bal üretildiğini, fakat polen, propolis ve arı sütü üretimi konusunda çalışma yapıldığını belirterek, “Pandemi dönemi, özellikle tüm arı ürünleri burada başta bal olmak üzere arı sütü, propolis, arı zehri, polen direnç üzerinde ciddi bir takviye edici gıdadır. Tüm bunlara baktığımız zaman pandemi dönemi bize gösterdi ki, arıcılığa sahip olmamızın ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor. Balda hiçbir sıkıntı yok. Ama propolisi ciddi bir şekilde üretmemiz gerekiyor, arı sütünü üretmemiz gerekiyor. Burada iç ihtiyacımızı propoliste kısmen karşılıyoruz. Ama buna doğru yatırım yapmamız gerekiyor. Arıcılarımızı buna doğru teşvik etmemiz gerekiyor. Şimdiye kadar biz hep arı dağıttık, bal ürettirdik ama üretim alanlarında hiç çalışmadık. Üretim alanınız olmazsa istersen 8 değil, 18-28 milyon arınız olsun. Fayda etmez. Önce biz üretim alanlarında çalışmamız lazım. Kültür bitkilerine destek vereceğiz, çam balı üretim alanlarını 100 bin hektardan 200 bin hektara çıkaracağız. Potansiyelimiz var bunun için. Diğer taraftan geven alanlarımız, kekik alanlarımız var. Bunları geliştirmemiz gerekiyor. Arıcıya konaklama yasaklarını kaldırmamız lazım. Mera alanlarına arı giremez diye bir şey olamaz, milli parklara arıcılar giremez diye bir şey olamaz” dedi.

“Apiterapi ürünleri desteklenmeli”

Tarım ve Orman Bakanlığı’na seslenen TAB Başkanı Şahin, arı ürünlerinin de koyun, keçi ve süt ürünleri gibi destekleme kapsamına alınmasını talep ederken, “Biz apiterapi ürünleri dediğimiz propolis, polen gibi ürünleri desteklememiz lazım. Koyun, keçi, süt desteklenirken, niye poropolis ve polen desteklenmiyor. Ülkemiz insanına sağlık katıyor. Diğerleri de beslenme için çok önemli takviye ama arı ürünleri de sağlımıza sağlık katıyor. Şu anda herkes işlenmiş propolise sarıldı. O zaman kendi doğamızda ürettiğimiz propolisi Türk insanının hizmetine sunmamız lazım. Bu konuda özellikle Tarım ve Orman Bakanımızdan bu konuda destek verilmesini istiyorum. Türk insanının sağlığı için apiterapi ürünlerinin arıcılarımız nezdinde projelendirilip, sertifikalandırılıp destekleme modelinin içine alınmasını istiyorum” diye konuştu.

“Türkiye’ye propolisin yüzde 60-70’i Çin’den geliyor”

Türkiye’de propolis tüketiminin yüzde 60-70’inin Çin’den geldiğini belirten Şahin, “Ne olduğu belirsiz. Türk poropilisi ile Çin propolisini aynı kefeye koyalım. Hangisi değerli. Bu anlamda bizim hiç vakit kaybetmeden bu konunu üzerinde Sağlık Bakanlığının ve eczacılığın bu konunu üzerinde çalışması gerekiyor. Buna daha çok önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.