Kıymetli okurlarım. Beslenme bozukluğu başta olmak üzere sağlıksız yaşam tarzı sonrası meydana gelen ve kronik yağlanmaya bağlı bir hastalık olarak tanımlanan obezite hem artmaya hem de can almaya devam ediyor. Obeziteyi hastalık olarak kabul ediyorsak tedavisini de çok yönlü ve bilimsel veriler ışığında yapmak zorundayız. Al bu listeyi kullan ve zayıfla dönemi son derece bilimden yoksun ve geçerliliğini yitirmiş bir yaklaşımdır. Güzel olan taraf ise son zamanlarda toplumda obezitenin artık bir hastalık olduğu algısının hakim olmaya başlamasıdır. Bunun sonucunda ülkemde bu hastalık artma hızı kesinlikle düşecektir.

Obezite benim iç hastalıkları tez konumdur. Hem obez hem de diyabetli hastaları yakından takip ederek sıkıntılarından kurtulmaları için bilimin son verileri ile tedavilerini yapmaya çalışıyorum. Bu konuda geniş bir bilgiye sahibim ve bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Obezite nedeni ile başvuran hastadan öncelikle çok güzel bir hikaye almalısınız. Normal doğum mu sezaryen mi, anne sütümü aldı mamamı, tahsili, mesleği, duygu durumu, geçirdiği hastalıklar, kullandığı ilaçlar, ergenli dönemi, menopoz dönemi sorgulaması, fiziksel bir patolojinin olup olmadığı, anne, baba, kardeş ve yakınlarının sağlıklı olup olmadıkları, alkol, sigara veya başka alışkanlıklar gibi daha bir çok sorunun cevabı not edilmelidir. Yüksek topuk alışkanlığı, ortopedik olmayan yatak ve yastık, bacak bacak üstüne atarak saatlerce oturmak bile obeziteye neden olabilir. Bundan sonra hasta mutlaka ayrıntılı olarak muayene edilmelidir. Ayak nabızlarından, karaciğerin büyüyüp büyümediğine kadar her sistem gözden geçirilmelidir. Dişler, çene yapısı, tükürük salgısının yeterli olup olmadığına bile bakılmalıdır. Sadece alışkın hekim gözü kişinin cilt yapısını değerlendirerek bile glutene karşı bir hassasiyeti olup olmadığını anlayabilir.

Bundan sonraki aşamada vücudun kas, yağ, sıvı analizleri yapılmalıdır. Erkekte %18, kadında ise % 22 yi geçen yağ oranları obezitenin derecelerini belirler. Bu yağ oranlarının bölgelere göre dağılımları da çok önemlidir. Erkekte veya kadında karın içi yağlarının artışı ciddi sıkıntılar doğurabilir. Kalp damar hastalıklarından tutun kanserlerin oluşumuna bile neden olabilir. Hasta tedaviye girdikten sonra belirli aralıklar ile vücut analizlerini yaparak takipleri sürdürmek gereklidir.

Hasta vücut analizi bittikten sonra sıra laboratuar incelemelerdedir. Vitamin düzeyleri (ki özellikle B12 ve D vitamini, omega-3 eksik ise ne yaparsanız yapın sağlıklı kilo veremezsiniz), probiyotik veya kandida hakimiyetinin tetkiki, parazit olup olmadığı, sindirim sistemi salgılarının yeterli olup olmadığı, demir başta olmak üzere çinko, magnezyum, selenyum gibi bazı minerallerin oranı, insülin düzeyi ve direncinin tetkiki, karaciğerin durumu, tiroid fonksiyonlarının sorgulanması, allerjik durumun tetkiki, gluten hassasiyetinin değerlendirilmesi yanında tüm batın ve tiroid ultrasonografisi ile bir çok organın yapısı hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.

Günümüzde bir çok ünlü tıp merkezlerinde (Yale, Cleveland, Harward gibi) artık hastalara doldurmaları için hekimler tarafından bir form verilmektedir. Bu form kullandığınız tuzdan tutun da gece yemek yeme alışkanlıklarınızın olup olmadığına, evdeki plastik ve teflon kullanımından tutun da 24 saatteki aktivite durumunuza kadar bir çok şeyi sorgulamaktadır. Sadece dikkatli doldurulan bu form bile duygusal açlığınızın olup olmadığını, omega-3 eksikliğinin (ki tetkiki pahalı olup her laboratuarda yapılmamaktadır) varlığını, allerji durumunuzu, yandaş hastalıklarınızın olup olmadığını rahatlıkla hekime bildirebilmektedir.

Dünya obeziteden kurtulmak için bugüne kadar ne yaptıysa ne ettiyse başarılı olamadı. Modern tanı ve tedavi şemasında artık uygulanan yol bu anlattıklarım. Geriye hekim ve hastanın birbirine olan güveni ve dayanışması ile bu işin çözümü kalıyor. Son aylarda başımızın belası olan Covid-19 da bile görüldü ki bağışıklık sistemine gerekli duyarlılığı göstermeyen insanlar bu hastalıktan çok zarar gördü. Obezite bağışıklık sistemini zayıflatan bir durumdur.

Kıymetli okurlarım. Obezite bir hastalık. Bizler halen bunu manken gibi olalımdan ziyade bu hastalıktan kurtulalım diye düşünmek zorundayız. Fizik görünüm zaten peşinden düzelerek gelecektir. Ancak bu işle uğraşanlar ve bundan sonuç almak isteyen kişiler artık bir karar vermek zorundadırlar. 3 zeytin, 5 badem, bir kibrit kutusu peynir ile olmuyor bu işler. Böyle peynir gemisi yürümüyor.