Kıymetli okurlarım. Elinde keser olan herkes karşısındakini çivi zanneder diye bir özdeyiş vardır. Pandemi sürecinde kronik enflamasyonu yani vücudumuzun bir darboğaza girmiş halini geçici olarak unuttuk. Oysa hemen hemen bütün hastalıkların altında yatan bu ana neden asla unutulmamalı ve yaşamımızın her döneminde bununla mücadele edilmelidir. Obezite de yağlanmaya bağlı bir kronik enflamasyon nedenidir ve yaşamdan çekerek bizleri alır. Obezite ile ilgili bazı başlıkları sizlere aktarmak istiyorum.

1-Hem kadın hem de erkekte santral yağlanma (karın bölgesindeki yağlanma) kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı için ciddi bir risk oluşturur. Yapılan çalışmalar kalça ve kollarda ağırlıklı olarak yağları bulunan kişilerde ise bu hastalıkların daha az oluştuğunu göstermekte. Elma tipi denilen yağlanmada yağ karın bölgesinde toplanır ve erkek tipi yağlanma adını alır. Armut tipi yağlanmada ise yağlar genellikle basenlerde ve bacaklardadır ve buna kadın tipi yağlanma adı verilir.

Karın bölgesinde bulunan yağ hücreleri alt kısımlarda bulunan yağ hücrelerinden daha büyüktür. Daha hızlı yağ döngüsüne sahiptirler. Hormonal olarak da karındaki yağ hücreleri daha aktiftirler. Bu nedenle elma tipi yağlanmaya sahip olanlar daha hızlı kilo alıp daha hızlı da kilo verebilirler. Karın bölgesindeki yağ hücrelerinden kalkan bazı kimyasal maddeler karaciğere daha sık uğrar ve metabolizmayı derinden etkiler. Alt kısım yağ hücrelerinden gelenler ise bunu daha nadir gerçekleştirir.

2-Her yemek yediğinizde vücudunuzun yağ yakma mekanizmalarını durdurursunuz. Çünkü vücut en önce glikozu yakmak üzere programlıdır. Atıştırmalıkların bir çoğu da glikoz içerdiği için kilonun kontrolünü kaybeder, yağ yakamazsınız. Genlerimiz unun keşfedilmesinden çok daha önce gelişimlerini tamamlayıp fonksiyonel özelliklerini kazanmışlardır. Bu nedenle fizyolojik yapımız halen un mamullerine karşı yabancı gibi davranmaktadır. Bilim insanları özellikle beyin sağlığı için öncelikli tercihin sırası ile doğal yağlar ve proteinler olduğunu, karbonhidratların çok daha az alınması gerektiğini belirtmektedirler.

3-Bugün söylenenlerin aksi bir gerçek var. Kemirgenler üzerinde yapılan çalışmalar aralıklı aç kalmanın yaşam süresini %67 daha arttırdığını göstermektedir. Ayrıca bu çalışmalar aralıklı aç kalmanın tümör gelişme sıklığını ve böbrek hastalıklarının oluşma sıklığını belirgin derecede azalttığını da göstermektedir. Zaman zaman birkaç öğün atlamakla metabolizmamızın çalışmasını daha iyi hale getirebilmekteyiz.

4-Şekerli gıdaları çok seviyoruz. Bu da zamanla bizde aşırı yağ birikmesine neden olmakta. Sonuçta insülin direnci gelişiyor ve buna cevap olarak da vücudumuz tahrip olmaya başlıyor. Yüksek kan şekerinin ürettiği enflamasyon beyindeki enerji algılama devrelerine zarar vermektedir. Beynin radyolojik incelemeleri obezlerde beyin dokusunun kesinlikle küçüldüğünü göstermektedir.

5-Vücudumuz egzersiz yapmak üzere tasarlanmıştır. Bunu gerçekleştirecek organlarımız da kaslarımızdır. Kaslar bir müddet kan şekerini yaktıktan sonra sıra yağlara gelir. Vücudumuz egzersiz bittikten sonra da yağ yakımına devam eder. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Hareketten hemen önce ve sonra bir şey yememek gereklidir. Yoksa yağ yakımı durur. Spor yaptıktan sonra 1 saat daha aç durabilirseniz asıl faydayı o zaman görürsünüz. O zaman daha fazla yağ yakar, daha iyi bir hormonal iyileşme yaşarsınız.

6-Aromataz diye bir enzim vardır (vücuttaki kimyasal reaksiyonların düzenlenmesine yardımcı olan protein ürünlerine enzim denilir). Androjenlerin yani erkeklikle ilgili olan özellikleri sağlayan hormonların östojene (kadınlık hormonu) dönüşümünü sağlarlar. Bu enzim yağ dokusunda da boldur ve bu yolla obez bireylerde androjenlerin azalıp östrojen hormonların artmasına neden olabilirler. Bunun haricinde yağlanmamıza neden olan bir çok gıda diye bildiğimiz maddelerin de testesteron miktarını azaltarak östrojen miktarını arttırdığı kanıtlanmıştır. Hangi gıdalarmı? Ana caddelerde yürürken başınızı sağa sola çevirdiğinizde, bazı reklamlarda zaten bir çoğunu görürsünüz.