Belediye-İş Sendikası Niğde Şube Başkanı Yusuf Karaca, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, Bugün 1 Mayıs, işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olduğunu 1 Mayıs tarihinde ilk defa, emekçiler virüs salgını nedeniyle kitlesel olarak meydanları dolduramasa da; kalbimiz, yüzlerce farklı ülkede, birbirinin dilini bilmeyen milyonlarca emekçiyle birlikte atacak” dedi.

Emek ve alın terinin, demokrasinin gelişmesinde, insan hak ve özgürlüklerinin yerleşmesinde, toplumsal barışın sağlanıp sürdürülmesinde ve bir ülkenin kalkınmasında her zaman en önemli ölçüt olduğunu ifade eden Karaca, “tüm dünyada, işçi ve emekçiler tarafından birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü olarak kutlanan 1 Mayıs, çalışanların sorunlarının dile getirilmesine, çözüm yollarına ilişkin görüşlerin tartışılmasına olanak sağlamıştır. Emeğin, mücadelenin, barışın, kardeşliğin, dayanışmanın, birlik ve beraberliğin simgeleştiği gün olan 1 Mayıs, toplumsal refahın sağlanmasında, emeğin kazanımlara dönüştürülmesinde çok önemli rolü olan işçi ve emekçilerin bayramıdır. Belediye-İş Sendikası olarak alın teri ve emeğin en yüce değer olduğu bilinciyle sendikal mücadelemize devam etmekteyiz. Ülkemizin en değerli sermayesi sahip olduğu emek gücüdür. Emeğe saygının unutulmadığı, işçilerimizin alın terinin hak ettiği değeri gördüğü daha aydınlık bir Türkiyeumuduyla hak aramaya, emeğe saygının yollarını açma mücadelesinde omuz omuza olmaya ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

1 Mayıs İşçi bayramında işçilerin hak ettiği değerin artmasını dilediğini ifade eden Karaca açıklamasında şunları söyledi; “Ülkemizde işçilere ve emekçilere yönelik güvencesiz, esnek, kuralsız çalışmanın, taşeronlaşmanın yaygınlaştırıldığı, çalışma koşullarının giderek ağırlaştığı, emekçilerin yarısının kayıt dışı çalışmaya zorlandığını görmekteyiz. Ülkemizde iş kazaları işçi cinayetleri halini almıştır. İş kazalarındaki ölümler,trafikkazalarındaki ölüm sayısı ile yarışır olmuştur. İşçi ve emekçilerin hatırlandığı bu özel günde umudumuz emeğin değer bulması, taşeronlaşmaya teşvik eden politikalardan vazgeçilmesi, asgari ücretin açlık sınırında tutulmaması, iş kazaları sebebiyle ölümlerin yaşanmaması, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin arttırılması, kayıt dışı çalışmanın son bulması, sendikal hakların muhafaza edilip dayanışmanın sonsuz olmasıdır. Bizler, esnek, güvencesiz çalıştırmaya, işsizliğe, yoksulluğa, kıdem tazminatımızın fona devrine karşı, insanların açlıktan ölmediği; çocukların savaşlar sonucunda anasız-babasız kalmadığı bir dünyada insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz. 1 Mayıs ’Emek en yüce değerdir’ diyenlerin bayramıdır. 1 Mayıs, bir mücadelenin simgeleşmiş tarihsel adıdır. Emekçi kardeşlerimiz çalıştıkları alanlarda topluma hizmet ederek kutsal bir görev yerine getirmektedir.Ülkemizde de temizlik hizmetinden, yol yapımına, parklardan, oyun alanlarına, içme suyundan, toplu taşımaya ve alt yapı hizmetlerine kadar birçok alanda onuru ile çalışan işçilerimizin emekleri, alın terleri vardır. Emek vererek, gecelerini gündüzlerine katarak çalışan işçilerin çoğu maalesef ki dünyada ve ülkemizde hak ettikleri değeri görememekte, hak ettikleri haklara kolay kolay sahip olamamaktadır. Günümüzün zor ekonomik koşullarında hayat şartlarıyla mücadele ederek alın terleriyle ekmeklerini kazanmaya çalışan tüm işçilerimiz bizim için birer kahramandır. Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, eşit ve demokratik güzel bir dünya umuduyla yılmadan, çalışmaya devam edeceğiz. Bizlere düşen sadece bu günde değil her zaman işçi ve emekçi kardeşlerimizin yanında olmaktır. Bu dayanışma gününü bu günle sınırlı tutmayıp onların dertlerine ortak olmak, sorunlarına çözüm bulmak öncelikli işimizdir. İşçi kardeşlerimizin yaşadığı sorunların çözülmesi için çaba sarf etmek, onların alın teri kurumadan haklarını teslim etmek için canla başla sendikal mücadelemize devam etmekteyiz.Dünya ve ülkemiz ciddi bir virüs salgınıyla zor bir dönemden geçiyor. Bu zorlu dönemde hayatları pahasına hizmet veren, bilim insanlarına, doktorlara, hemşirelere ve tüm sağlık emekçilerine, halkımızın sağlık ve huzur içinde yaşaması için çalışan bu sürecin görünmez kahramanı başta sendikamız üyeleri olmak üzere tüm emekçilere minnet borçluyuz. Salgın, emekçilerin vazgeçilmezliğini, onların üretmediği, hizmet etmediği bir hayatın sürdürülemeyeceğini bir kez daha göstermiştir. Koronavirüs salgını; emek ve doğa sömürüsüyle, savaşlarla, ekonomik krizlerle, emekçi halklara yoksulluk, işsizlik ve savaştan başka bir şey vermeyen kapitalist sistemin özelleştirmeci, küreselci, esnek istihdama dayalı neo-liberal politikalarının da iflasını göstermiştir. Başta sağlık ve belediye emekçileri olmak üzere koronavirüs mücadelesinde yer alan emekçilerin koruyucu malzeme ihtiyaçları eksiksiz olarak karşılanmalı, periyodik olarak testleri yapılmalıdır. Bizler, bu ülkenin; işçileri, işsizleri, çiftçileri, kamu emekçileriyiz Ülkemizde ve dünyada barışın, kardeşliğin, hukukun, demokrasinin ve dayanışmanın hüküm sürmesi için mücadele ediyoruz. Bizler insan onuruna yaraşır bir iş ve yaşam için, kamusal sosyal güvenlik ve sendikal haklarımızın eksiksiz güvence altına alındığı yeni bir toplumsal düzen istiyoruz. Ülkemizin gelişmesinde ve kalkınmasında emek veren, alın terleriyle katkı sağlayan, özveriyle çalışan, üreten tüm işçi ve emekçi kardeşlerimin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyor, ülkemizde demokrasinin ve dayanışmanın artmasına vesile olmasını diliyor ve tüm emekçi kardeşlerime selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Yaşasın sınıf dayanışması, yaşasın 1 Mayıs” şeklinde konuştu.