A Milli Futbol takımımız bildiğiniz gibi dün elendi. Tabi acı olan 1 gol atabildi ve puan alamadı. Bu futbolcu grubu yakında zamanda akıllı bir futbolla Fransa’yı yendi. Sonrasında Hollanda’yı da adeta hezimete uğrattı. Yine aynı teknik direktör ve futbolcular yaptı bunu.

Avrupa Futbol Şampiyonası’nda İtalya’nın birinci, milli takımımızın da ikinci olarak çıkması gereken gruptan çıkamadık. Tabi hemen hedef tahtasına en başta teknik direktörümüz Şenol Güneş ve futbolcular kondu.

Eleştirmek aslında iyidir de şuan yapılan eleştirmek değil linç etmek gibi bir şey.

Evet bence de Şenol Güneş önemli hatalar yaptı. Takımı yeterli ölçüde hazırlayamadı. Sahada teknik taktik anlamında 3 rakibimizin de gerisinde kaldık. Kadro seçiminde farklı tercihler yapabilirdi.

Ancak turnuvanın en genç takımı olan ve genel anlamda geleceğe dair büyük ümit veren bu futbolcu grubunu acımasızca eleştirmek büyük haksızlıktır.

İtalya maçını değerlendirmiyorum. Çok kötüydük.

Ancak Galler maçında Burak Yılmaz kale önünden, zor olanı yaparak topu tribüne değil de ağlara gönderseydi şimdi çok farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Evet sadece bir gol. Tüm söylenenleri değiştirecekti. Ama kısmet değilmiş.

Evet takımımız kötüydü de aynı zamanda kısmetsizdi. Mesela dünkü maçta kaleyi deyim yerindeyse şut bombardımanına tuttuk. Ama kaleciyi geçemedik. Onlar ilk şut da golü buldular.

Ki bizim attığımız şutlarla kıyasladığımızda daha etkisiz bir şut attılar ve gol oldu. Sonrasında da biz atamadık, onlar attı. Kısmetsizliğimizi de göz önünde bulundurarak hatalar neyse onları düzeltmeye yönelik adımlar atılması gerekiyor.

Bence en büyük hatalardan biri kadro hatasıdır. Çünkü milli formayı giymek için hazır olmayan ya da yeterlilikte olmayan futbolcular kadroya alındı.

Bir de şunu söyleyerek yazımı tamamlamak istiyorum.

Evet Avrupa şampiyonasına çok etkili ve görkemli bir grup aşaması geçirerek geldik. Ve çok sönük bir şampiyona süreci geçirerek ülkemize geri döndük.

Ancak futbolun devlerinin de başına bu tür olayların geldiğini hatırlatmak isterim. Mesela Dünya ve Avrupa şampiyonlukları bulunan Fransa 2008’de, yine aynı şekilde Hollanda da 2012’de Avrupa Şampiyonası’nda ilk turda elendiler.

2014 yılındaki Dünya Şampiyonası’nda İspanya, 2018 Dünya Şampiyonası’nda da Almanya yine ilk turda elenmişlerdi. Yani elenmek dünyanın sonu değil. Bir sonraki turnuvada kupayı almak için bu futbolculara sahip çıkmak en doğrusu.

Kalın sağlıcakla…