TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yapılan görüşmelerde konuşan MHP'li Ahmet Erbaş, İçişleri Bakanlığı bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını dileyerek şunları söyledi:

"İçinde bulunduğumuz dünya uzun zamandır fokur fokur kaynayan bir kazan misali en çok da bizim coğrafyamızda, geldiğimiz noktada kafamızı nereye çevirsek bir yangın görüyoruz. Irak'tan Suriye'ye, Ukrayna'dan Balkanlara, Balkanlardan da son bir aydır bütün dünyanın gözleri önünde, biz şu anda otururken bile her on dakikada bir çocuğun öldüğü Gazze.

İsrail’i tükürükle boğmak İsrail’i tükürükle boğmak

“Türkiye ateş çemberinin içinde”

Ben buradan İsrail'e ve onun arkasındaki emperyalist güçlere sesleniyorum: Yaptığınız bir soykırımdır, insanlık suçudur. Fakat bu yaptıkları, bu problemlerin hepsi dönüp dolaşıp mutlaka ülkemizi etkilemektedir.
Böyle bir tablo karşısında Türkiye bölgesi tam bir ateş çemberinin içinde, eşine az rastlanır bir güvenlik konseptiyle özellikle 2017 yılından bu yana bir güvenlik konsepti uygulamaktadır. Bu konseptle nasıl güvenli bir liman hâline gelmemiz gerektiği konusunda veya gelmek için uğraştığımızı, Bakanlığımızın çalışanlarının verilerini gün boyunca yayınladınız.

Hem 40 yıldır mücadele ettiğimiz PKK terörüyle hem uluslararası mafyalarla hem de uluslararası narkotik mücadelelerinde son altı yıldır nasıl mücadele ettiğimizi artık bütün dünya görmüş oldu. 

Ev hırsızlıkları neredeyse sıfıra yakın hâle geldi

Trafikte 2015 yılında yılda 5.200 ölü verirken trafik araçlarımızın ve nüfusumuzun artmasına rağmen bu sayı gün geçtikçe azalmaktadır. 

Asayişte yüzde 96'larda bir oran yakalıyoruz. Bundan yedi, sekiz yıl önce bu konseptlerde konuştuğumuz artık ev hırsızlıklarının neredeyse sıfıra yakın bir hâle geldiğini görüyoruz. Emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ederim.

Tüm dünyada 300 milyona yakın bir göç hareketi var. İster istemez ülkemiz de bundan etkilenmektedir. Ülkemiz içindeki sayıları bildirdiler ama bir de ülkemize girmeden emniyet güçlerimizin, Jandarmamızın ve Sahil Güvenliğimizin yakalayıp ülkemize sokmadığı da kesinlikle milyonlara yakın bir göç dalgasının olduğundan da eminim. İnşallah, Sayın Bakanım da bunları bize açıklar.

Emekli Sandığı Yasası'nda değişim çağrısı

178 yıldır kurulu bir güç olan polisimizin bu cansiparane çalışmasının özellikle özlük hakları noktasında 3600'le bir kısmı halledilmeye çalışıldı. Ama 1949 yılında yürürlüğe giren 5454 sayılı Emekli Sandığı Yasası'nın bir an önce polislerle ilgili kısmının değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Yaşam kalitemizin arttığı ve artık ortalama yaş ömrümüzün 77-78 olduğu bir dönemde 55 yaşında bir polis memurumuzun emekli edilmesi, 60 yaşında polis müdürlerimizin resen emekliliğe sevk edilmesi bize biraz tuhaf geliyor. Çünkü aynı konseptte bekçi kardeşlerimiz 60 yaşında emekli olurken polis memuru arkadaşlarımız 55 yaşında emekli oluyor. Bu yüzden hem polis memuru arkadaşlarımızın hem de rütbeli ve emniyet müdürü kardeşlerimizin emeklilik yaşıyla ilgili sınırlamalarının uzatılması noktasında bir çalışmanız var mı çok merak ediyorum. 
Ayrıca, 5682 sayılı Pasaport Yasası'nda bir değişiklik yapacak mısınız? Bu konuda herhâlde tek mağdur olan belediye başkanları. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı? Bunda da bizi aydınlatırsanız sevinirim.    

Şimdiden bütçemiz hayırlı uğurlu olsun. Emeğiniz -Kütahya yöresinin bir sözüyle- yağlı olsun. Bize huzur ve güven ortamı sunan İçişleri Bakanlığımızın bütçesinin her kuruluşuna da helal olduğuna inanıyor, saygılarımı sunuyorum."