Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Eğitim Öğretimi Destekleme Kurs Merkezi, pandemi sürecinde “uzaktan eğitim sistemi modülü” ile öğrencileri yalnız bırakmadı. Kurs merkezi rehber öğretmeni Cansu Turan moderatörlüğünde, öğretmen Canan Serin ve kamu kurumunda hizmet veren matematik öğretmeni Göksu Şerin, yaklaşan sınav sürecini ele aldı. Eğitimciler, tarih değişikliğinin öğrenciler üzerinde oluşturduğu kaygıyı, artan sınav süresi ile sınavın ilk bölümünün baraj puanının düşürülmesini, sınavda dikkat edilmesi gereken hususları, 12. sınıf ikinci dönem konularının kaldırılmasını değerlendirdi. Sınav tarihinin ilk olarak Temmuz ayının son haftasına ertelenmesi, ardından 27-28 Haziran tarihine çekilmesinin öğrenciler için aslında bir avantaj olduğunu belirten Göksu Şerin, “Özellikle kıyı kesimlerinde sıcaklık ortalamasını çok yüksek olduğu için öğrenciler sınavda ciddi sıkıntı çekeceklerdi. Sınavın öne alınması onları harekete geçiren bir etken oldu. Tarih bazında baktığımızda normal sınav süresinden bir hafta daha ileriye atıldı, kardan zarar söz konusu aslında. Öğrencilerimiz hala kardadır diyebiliriz. Kimyada organik kimya, edebiyatta Cumhuriyet dönemi, AYT matematik konularından limit, türev gibi önemli konuların kaldırılması, öğrencilerin sorumlu oldukları konulara daha fazla hakim olmaları gerektiğini ve o konulara daha detaylı çalışmaları gerektiğini göstermektedir” dedi.

Sınavın ilk bölümü olan Temel Yeterlilik Testi’nin (TYT) zamanı iyi kullanabilme becerisi olduğunu söyleyen Canan Serin ise sadece bu yıla özgü verilen 30 dakika ek süreyle öğrencilerin netlerinin birbirine daha yakın olacağını ifade etti. Serin, “380 puan ile 381 puan arasına giren 10 bin öğrenci varsa bu sene bu sayı 11 bin öğrenci olabilir. Bu durumda aslında öğrencilerimizin çekeceği puanların virgülden sonraki kısmı bile bizim için çok kıymetli hale geldi. Baraj konusuna gelince YKS’de lisans programlarına yerleştirmede 180 barajı kullanılıyordu. Sadece bu yıla özgü bu durum 170 puana çekildi. Bu aslında sadece 170 ile 180 puan arasında olan öğrencileri ilgilendiren bir durum. Bununla birlikte verilere baktığımızda, bu bizlere 112 bin ile 200 bin arasında öğrencinin üniversiteye yerleşeceğini ifade ediyor” diye konuştu.

Öğrencilerin deneme sonunda analiz yaparak, yanlışlarını ya da boş bıraktıkları soruları mutlaka öğretmenlerine sorması gerektiğini vurgulayan Serin, “İki aylık süre bizim için çok önemli. Kendilerini toparlayıp, çalışmaya devam eden öğrencilerin başarıyı daha hızlı yakalayacaklarını kesinlikle biliyoruz. Deneme çözdükten sonra kendi analizlerini yapıp, konu eksiklerini belirleyip, bunun üzerine çalışmalarını detaylandırmaları gerekiyor. Evde çözülen denemelerde öğrencilerimiz kesinlikle maske kullanmak durumunda. Bu duruma kendilerini alıştırmak zorundalar. Ne kadar hızlı adapte olurlarsa, başarıyı o kadar daha kolay elde edecekler. Sınav girişinde çocuklarımıza maske ve dezenfektan dağıtımı yapılacak. ‘Sınav süresi boyunca çocukların maske kullanımı zorunludur’ diye bir açıklama gelmedi. Tabii belki bunu söyleme gereksinimi duymamış olabilirler. Öğrencilerimiz, sınav görevlileri tarafından bunu net bir şekilde öğrenebilecek" şeklinde konuştu.