Uyarılara rağmen, Türkiye’de normalleşmenin rehavetinin faturası, çıkmaya başladı. Vaka sayısındaki artış % 50’ye ulaşırken, vefat sayısı da ilk kez 2 katı oranında arttı.
Her;
Yeni normalleşme öncesiyle uyarılar yapılıyor, üstelik 1 Temmuz’la da tüm kısıtlamalar kaldırıldı.
Söylediğimiz üzere;
Herkesin önce kendi önlemini alması gereken döneme girdik, ancak böyle düşünmeyenlerle beraber, başa dönüş endişesi oluştu.
Küresel boyutuyla;
Delta varyantı gerçeği var.
Türkiye’de de, yayıldi.
Maskelerin kullaılmaya devam edilmesi ve sosyal mesafeye uyulması, mutlak gerekiyor.
Sosyal medyaya baktığımızda…
Toplumsal ortamlarda, dünün korku ve bedelinin hemen unutulduğunu da, görüyoruz.
1 Temmuz’la terk edilen kısıtlamaların, gözardı edilen önlemlerle de beraber, bedeli ortaya çıkmaya başladı.
Günlük…
Vaka sayısı;
8 bine dayandı.
Günlük…
Vefat;
70’e dayandı.
1 Temmuz’la başlayan dönemle beraber, “Felaket tellarına kulak asmayın” ve “Hayatınızı yaşayın” diyenler de, vebalin ortağıdır.
Koronavirüse karşı…
İcat edilmiş ilaç yok, koruma kalkanı oluşturan aşıların dahi, ancak belirli oranda koruyuculuğu bulunuyor.
…Ve!
Virüse karşı;
Elimizdeki tek silahın, aslında aşı olduğunu idrak etmemiz gerekiyor, çünkü bu yöntemle beraber, hastalığı ayakta geçirebilmek mümkün oluyor.
Sosyal medyada;
Çin üretimi ‘Sinovac’ yerine, Alman lisanslı ‘BioNTech’ aşısı olduğunu paylaşanlara sık rastlıyoruz.
Hangi tür aşı olunursa olunsun, mutlaka bireysel önlemleri almaya ve dikatli davranmaya mecburiyet var.
Aksi durumda…
Nelerin yaşandığı ve yine ne sonuçlara neden olacağı, gelişmiş ülkelerdeki son durumla da görülüyor.
Bugünle beraber…
Bayram kavuşmaları ve buluşmaları başladı.
Şayet…
Bireysel önlemlere riayet edilmez ise, bugün dahi varlığını hissettiren virüsün tehditi ve etkisi artacak.
Bedeli;
Sonbahar aylarıyla çıkacak, özellikle ve en çok eğitim ve öğretim hayatıyla da çocuklar etkilenecektir.
Bursa’da baktığımızda;
AVM’lere girişlerde maskeler takılıyor, ama açık alanlarda ve kentin merkezi itibariyle aynı önlem riayetinde, zafiyet artıyor.
