Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan ziyarete Memur-Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan ve Memur-Sen’e bağlı diğer sendika temsilcileri ile üyeler katıldı. Hainlerin kendi milletine namlularını doğrulttuklarını söyleyen Kalkan, “15 Temmuz 2016, ülkemizi işgal etmek isteyen emperyalist güçlerin içimizden devşirdikleri hain kuklalar eliyle bağımsızlığımıza darbe vurmak, birliğimizi tarumar etmek, tarihsel misyonumuza son vermek için yaptığı kalkışmanın milletin güçlü iradesi sayesinde bozguna uğratıldığı tarihi bir gündür. Fethullahcı Terör Örgütü’nün devletin kılcal damarlarına sinsice sızarak milletin malı olan silahları millete doğrultulmasının, meşru yönetimi saf dışı bırakarak ülkemizi efendilerine peşkeş çekme arzusunun mazlumların son umudu, son kalesi Türkiye’nin varlığına kastetmesinin üzerine 4 yıl geçti. 15 Temmuz hiçbir hak, hukuk ve ahlakta sınır tanımayan çıkarları uğruna her şeyi göze alan FETÖ ihanet şebekesi; milli ve manevi değerlerimizi istismar ederek dini vecibelerimizi çıkar aracına dönüştürerek milletin merhametini sömürerek kökü dışarıda derin bağlantılardan aldığı talimatla büyük bir ihanete girişmiş kendi milletine namlu doğrultmuş, kendi ülkesini işgale yeltenmiştir. 251 vatanperver insanımız şehit, 2 bini aşkın kahramanımız gazi olmuştur” dedi.

Aydın Kalkan, sendika olarak 15 Temmuz gecesi millet ile mevzilerde olduklarını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Darbenin ilk başladığı saatlerde genel başkanımızın çağrısıyla bütün teşkilatımızla organize bir şekilde, kadın erkek yaşlı genç milletimizle birlikte mevzide yerimizi aldık ve alanlara aktık. Minarelerden okunan selalarla milletimizin varoluş kararlılığının coşkusu ve direnciyle tankın önüne yattık, namlulara göğsümüzü dayadık Hainlerin silahlarına karşı masumların cesareti ile bütün hesapları bozduk. Yüzyıllardır bu topraklarda niçin var olduğumuzu dosta ve düşmana o gece bir kez daha gösterdik. Sendika olarak, özlük mücadelesini özgürlüğümüzden bağımsız düşünmedik. Emeğimizin hak ettiği değeri alacak etek yerin Vatanımız olduğunu hiç unutmadık alın terimizi de kanımızı da damlatacağımız tek yerin bu topraklar olduğu düşüncesinden hiçbir zaman sapmadık. Örgütlü olmanın hakkını vererek üyemizi de ülkemizi de korumayı en büyük ödev ve görev belledik. Şehit düştük gazi olduk ama bekleyip görelim demedik. Demokrasi nöbetlerinde de milletimizle kol kola olduk. Çocuklarımızın ve gençlerimizin benliğinin bu tarihi bilinçle donanmasının, kimliğinin 15 Temmuz cesaretiyle neşvünema olmasının geleceğimiz için en büyük tahkimat olduğuna inanıyor tarihinden beslenmeyen bir neslin ati de kaybolacağını düşünüyoruz. Eğitimin en önemli misyonlarından birinin de bu şuuru içselleştirecek İşlere imza atmak, bireysel başarının yanı sıra toplumsal varoluşa da katkıda bulunacak rekabet boyutuyla evrensel, ürettikleri boyutuyla insan yetiştirmenin bu tehlikelere karşı en büyük barikat olduğuna inanıyoruz. Hesapları kirli elleri kanlı darbeci hainleri bir kez daha lanetliyor, şehitlerimizi minnetle yâd ediyor, gazilerimize uzun ömürler diliyoruz.”