“Teyemmüm taşı şart mıydı?”
Bu soruyu İYİ Parti Yıldırım İlçe Başkanı Kemal Ataç, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a sormuş.
Devam etmiş sormaya.
“Belediyelerin asli görevi dışına çıkmaması genel bir kaidedir.  Zaten borç batağında olunmasından dolayı birçok hizmetin yapılamadığı da bir gerçektir. Herkesin bildiği bu doğruları Sn. Oktay Yılmaz bilmiyor mu? Belediye kaynaklarını ‘Teyemmüm taşı’ için kullanmak ne kadar doğruydu? Bu konuyu mecliste kendisine sormuş olmamıza rağmen cevap dahi verememiştir. Bu hizmet keşke Müftülük ya da, Diyanet aracılığıyla yapılmış olsaydı da, konu Belediye Meclisi’ne kadar gelmeseydi.”
Sayın Kemal Ataç’ın merak ettiği teyemmüm taşlarının bin tane olduğunu ve Yıldırım Belediyesi’nin bütçesinden alınmadığını başa yazayım.
Şimdi de bu konuda görüşlerimi yazayım.
Teyemmüm taşlarını alıp, onları hastalara dağıttığı, üstelik belediye bütçesinden tek kuruş harcamadan bu güzel hizmeti yaptığı için Yıldırım Belediye Başkanı Sayın Oktay Yılmaz’ı yürekten tebrik ediyorum.
Şunları da yazmazsam içimde kalır.
İnsanların dini inançlarına karışmam, isteyen inanır, isteyen inanmaz.
Bu durumda yazının bundan sonrası inanmayanlar için bir anlam ifade etmeyebilir.
Fakat İslam dinine inanlar için uyulması gereken şartlar vardır.
Mesela namaz kılmak bunlardan en mühim olanıdır.
İslam dinine göre, günde 5 vakit namaz kılınması şarttır ve hiçbir koşulda terk edilemez.
Öyle ki, ayağa kalkamayacak kadar hasta bile olsanız, namazı vaktinde kılmak zorundasınız.
Siz eğer, “kazaya kalsa olmaz mı?” diye sorarsanız, bizde, “vaktinde kılmamızda ne sakınca var?” diye size sorarız.
Şimdi devam edelim.
Namaz kılmak içinde abdest almak şarttır.
Abdest su ile alınır ama su bulamazsanız, temiz bir toprak ile teyemmüm yaparsınız.
Hastaneler gelişti, şükür çoğunda duş bile alınabiliyor.
Ancak bu imkândan yararlanabilmek için ayağa kalkabilecek takatinizin olması gerekir.
Oysa hastanelerde, parmağını bile kıpırdatamayacak kadar takatsiz durumda olan nice insanlar var.
Günlerce, aylarca hatta yıllarca yatağa mahkûm kalanlar oluyor.
Bu insanlar namaz kılmak istediğinde, yakınlarını bir telaş alıyor.
Hastalık bu, ne zaman geleceği belli olmaz.
Bir saniye sonrasının garantisi yok.
Hiç kimse lazım olabilir diye yanında tuğla ile de gezmiyor haliyle.
Paldır küldür, kendini veya yakınını hastanede bulabiliyor insanlar.
Böyle durumlarda namaz kılmak için abdest alamayacak kadar takatsiz kalan insanlardan namaz kılmak isteyenler, teyemmüm edebilmek için bir parça tuğla da bulamıyorlar doğal olarak.
Nerden mi biliyorum?
Kendi başımdan geçti de oradan biliyorum.
Bir yıl kadar önce rahmetli babam Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 40 gün tedavi gördü.
Hastaneye yattığı ilk gün namazını kılabilmek için benden bir parça tuğla istediğinde çok büyük sıkıntı çektim.
Çok sayıda insan çekiyor bu skıntıyı.
Sayın Kemal Ataç, aniden bir hastalık geldiğinde namaz kılmak isteyenler için, teyemmüm taşı bu kadar önemli işte.
Sizin israf olarak gördüğünüz şey aslında ihtiyaçtır özetle.

***

Bu arada, israf deyice aklıma geliverdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İyi Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan içinde bir açıklama yapacak mısınız sahi?
Nasıl bir açıklama mı?
Anlatayım.
İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Başkan Vekili Sayın İbrahim Özkan için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından şoförlü bir makam aracı tahsis edildi.
Buraya kadarı normal diyelim.
Ama Sayın İbrahim Özkan, o araç ile İstanbul’dan kalkıp taaa İzmir’e gitti ve orada İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in seri halde düzenlediği ilçe mitinginlerini takip etti.
Bizlerde bunu, Sayın İbrahim Özkan’ın 2 Şubat 2020 tarihinde twitter hesabından yaptığı paylaşımdan öğrendik.
Heyhaat, o paylaşımda arka planda siyah bir otomobil vardı ve o otomobil İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kendisine tahsis edilen makam aracıydı.
Şimdi İYİ Parti İstanbul Meclis Başkan Vekilinizin yaptığı bu eylem israf mı, yoksa ihtiyaç mı?

***

Hülasa, Yıldırım Belediyesi’nin hastalar için dağıttığı teyemmüm taşları belediye bütçesinden alınmamış, kaynağı adı saklı bir hayırsever.
Şimdi soru şu:
Hangisi halkın paralarını saçıp savurmak?
Hastalara hediye edilen, üstelik belediye bütçesinden kullanılmayan teyemmüm taşları mı, yoksa makam aracı ile şehir, hatta bölge dışına gidip parti mitinglerini dolaşmak mı?
Kestane kebap, acele cevap.