Cumhuriyet Halk Partisi üç vekilinin istifasıyla yine gündem oldu. İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Karabük milletvekili Hüseyin Avni Aksoy ile Yalova Milletvekili Özcan Özel Meclis’te düzenledikleri basın toplantısıyla istifa etti.

Vekilleri istifaya sürükleyen, bizim de söylemekten dilimizde tüy biten gerekçeleri tek tek yazalım:

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş değerlerinin zarar göreceğine dair kaygılar,

Çok ciddi politik görüş ayrılıkları,

Ötekileştirme,

Eksik parti içi demokrasi uygulamaları,

Birlik beraberliği bozan saygısızlık, sevgisizlik ve çıkarcılık ortamı,

Başka partileri parlatılması ve siyasi sebil gibi beslenmesi,

S-400, Mavi Vatan, Kıbrıs, Libya, Azerbaycan, Suriye gibi milli konularda konuşmaktan çekinen yöneticiler,

Yabancılardan demokrasi dilenen yöneticiler,

Atatürk demekten imtina edenlerin sahiplenilmesi ve el üstünde tutulması,

‘Işığımız Öcalan' diyen kumpas tetikçilerinin CHP için şans görebilen yöneticiler,

Atatürk'ü alenen soykırımcı olarak niteleyen HDP yönetimine ses çıkaramayan yöneticiler,

Grup başkanvekili seçimlerinde milletvekillerinin dahi seçme seçilme hakkının yok sayılması, grup başkanvekillerini dahi atanması.

Kemal Kılıçdaroğlu’na ve Özgür Özel’e ulaştırılan mektupta 10 Aralık Hareketinin CHP’yi ele geçirdiği belirtilmiş, ana iki maddeyle Partinin HDP'yle ittifak kurmasına ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le yakınlaşmasına itiraz etmişlerdi.

Yeri gelmişken 10 ARALIK HAREKETİ nedir onu da bilmeyenler için açıklayalım: DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin çağrısıyla 10 Aralık 2005’te İstanbul’da yapılan toplantıda CHP'ye alternatif yeni bir parti kurulması masaya yatırılmıştı. Toplantıya Prof. İbrahim Kaboğlu, Prof. Burhan Şenatalar, Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu gibi isimler katılmıştı.

Mektupta sadece iki öneri vardı: “Atatürk ile sorunu olanların görevden alınması ve 10 Aralık’a geçit verilmemesi.”

Buraya kadar her şey iyi, güzel… Hele ki parti içi olmasa da, dışında partililerin çok özgürce kendi fikirlerini ifade edebildikleri bir mecradır CHP. Kol kırılır ama yen içinde mütemadiyen kalmaz, hiçbir konu kabına sığmaz. Konuşulur, herkes fikrini söyler birbirine, ama Genel Merkez bildiğini okur, sonuç itibariyle…

Ayrı yaşanan kocaya gönderir gibi ucu yakılarak tellenen o mektupta, içeriğinde hiçbir sıkıntı yok, kendini düzelt, özüne dön, evlenince çok değiştin yoksa senden ayrılırım diyorlar. Sıkıntı şu ki Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile görüşmeden sonra tüm bu konuların düzeltilmesi için 3 gün süre vermeleri…

Siyasi partilerde işlerin böyle yürümediğini herkes bilir, kongrelerde, parti meclislerinde konuşulur, gereği talep edilir.

Zaten beraber yürümeye gönlü olmayan bu üç vekilin, üç günün sonunda istifa edeceği çoktan belliydi. Muharrem İnce ile yürüyeceklerini düşünmemek imkânsız…

Görünen o ki; tabanın kontrolünde birçok siyasi partinin ama özellikle şirazesi kaymış CHP’nin ciddi sorunu var.

Sağ kanatta Deva, Gelecek Partileri bölünmeyi başlatmışken, sol kanat da duracağa benzemiyor. Mustafa Sarıgül göle maya çalıyor ve fakat Muharrem İnce şimdiden 3 vekile sahip olmuş görünüyor.

Ötesi istifa edecek başka vekiller ve Belediye Başkanları da olduğu da konuşuluyor. Dertleri parti içinde siyaset yapamamak öte, parti politikalarının CHP’nin orijin yapısından sapması… Bu bağlamda çok haklılar, çünkü genel başkanı değiştirmek bu sistemde neredeyse imkânsız. Kendi delegesini kendi seçen, delegelerine de kendisini seçtiren Genel başkan kongrede o sebep hep tek aday, tek liste yola devam ediyor.

Aslında hala çok enteresan şeyler oluyor, genelde ve yerelde CHP’de…

FETÖ firarisi Aykan Erdemir, 17/25 Aralık darbe sürecinden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile FETÖ yöneticilerini ABD’de buluşturan isimlerden biriydi. ABD’de İsrail adına lobi yapan “Demokrasileri Savunma Vakfında” Türkiye uzmanı olarak çalışan Aydemir, Birleşik Arap Emirlikleri’nin finansal olarak desteklediği vakıf adına bir rapor hazırladı. ABD’nin Eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ile birlikte hazırladığı raporda Türkiye için “haydut devlet” deme cüretini gösterdi. İhanet dolu raporda, ABD’den Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilimde Yunanistan adına tavır koymasını ve Doğu Akdeniz Temsilcisi ataması da istendi. Şimdi böyle bir raporu yazan zat vatan haini denmez mi? Bu rapordan hemen sonra alttaki fotoğrafı paylaşan, FETÖ firarisi Aykan Erdemir’li günlere özlem duyan CHP Bursa İl Başkan Yardımcısı Orhan Aslan’a ne denir peki?

Yani sevgili dostlar mızrak gerçekten çuvala sığmıyor artık CHP’de..! Ya düzelecek, ya düzelecek başka alternatifi yok…

Yoksa bu gidişle içi tamamen boşalıp HDP çatısı altına girmesi kaçınılmaz olacak…