Kozan’da Gazi Mahallesi’nde çadır hayatı yaşayan, hayatlarını at arabası ile gezerek ve ürettikleri sepetleri satarak sağlayan Romanlar, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen sepet taleplerini karşılıyor.

Sazlıktaki kamışlardan ürettikleri sepetleri günlerce emek vererek hazırlayan Romanlar, metropol şehirlerdeki apartman görevlilerinin işini kolaylaştırıyor. Tarlada saman, portakal, hayvancılıkta yumurta toplama, kapama gibi ihtiyaçların giderilmesinde kullanılan sepetler, büyük şehirlerde apartman sakinlerinin ekmek, süt taleplerinin kapısına kadar ulaştırılmasına aracılık ediyor.

Toplumda büyük bir eksiği kapattıklarını kaydeden Romanlar, ürettikleri sepetlerin Türkiye’nin dört bir yanından talep gördüğünü ve sadece kendilerinin bu konuda üretim yaptıklarını ifade ettiler.

Aslen Selanik göçmeni olduklarını söyleyen ve atalarından kalma mesleği yarım asırdır sürdüren Emrullah Karamollaelet, “Bu kargıları, soyuyoruz temizliyoruz. Her şey kamıştan. Bu sepeti piknik sepeti. Apartmanlar da ekmek alıyorlar, orada kullanılıyor. 50 seneden beri bu işi yapıyorum. Eskiden bu işi yapan çoktu. Şimdi bizim gençlerimiz yeni yeni işe giriyorlar bu işi yapmıyorlar. Çocuklar çok heves etmiyor. Bu işin sonunda kıtlık olur. Adana, İstanbul, Osmaniye her yerden sipariş geliyor. Zenginler bunu alıyor. Selanik muhaciriyiz. Bize Roman diyorlar. Biz bunu tarla dereler alıyoruz temizliyoruz. Kargı yapıyoruz ve ince ince kesiyoruz. Çamaşır, piknik, apartmanlarda bunu kullanıyorlar. Bu piknik sepeti bakkallarda kapıcılar getiriyor, zenginlere ekmek veriyor. Bu çarşı sepeti, saman için, meyve için. Daha büyüklerini zenginler alıyor. Bu fakir işi değil. İnce ince kesiyoruz. Eşim örüyor ve imece usulü yapıyoruz. Tabanını eşim hazırlıyor. Ben de kesimini yapıyorum. Sipariş var onu yetiştiriyorum” diye konuştu.

Karamollaelet ailesinin çocukları, anne ve baba sepet örerken kendileri suyun içinde köşe başlarında sepetin yapılışını ilgiyle yalın ayak izliyorlar.