Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde ikamet eden 46 yaşındaki Yüksek Peyzaj Mimarı Ahmet Özmen korona virüs ile mücadele kapsamında Sağlık Bakanlığı’nın evde kal çağrısının ardından ailesi ile birlikte evde kaldı. Bu zaman zarfında evde bulunan kızlarının da canlarının sıkılmasıyla birlikte Gülşehir’den geçmekte olan Kızılırmak nehrinin kenarından taşlar toplayarak bazı çalışmalar yaptı. Pandemi boyunca evde kızlarıyla birlikte kalan Ahmet Özmen daha sonra ise ırmak kenarından toplamış olduğu taşlarla çeşitli eserler yapmaya başladı. Kısa süre sonra ise bu işi sanata dönüştüren Özmen ortaya birbirinden güzel çalışmalara ortaya çıkarttı. Yapmış olduğu çalışmaları kızları ile birlikte yaptığını ifade eden Ahmet Özmen evde kal sürecinde bir etkinlik yapma gereği duyduk ve bizde ırmak kenarından topladığımız taşları sanata çevirdik dedi. Özmen, “Pandemi sürecinde evde kal çağrısına uyarak bizde evde kalmaya başladık. Ama tabi ki çocuklarla beraber bir etkinlik yapma gereği de duyduk. Gülşehir’den geçmekte olan Kızılırmak kenarından dere taşlarını toplayıp onlarla birlikte taşlara hayat vermeye, can vermeye çalıştık. Öncelikle amatörce başladığımız bu iş daha sonra bir sanata dönmeye başladı. Hayal gücünü kullanarak taş sanatı yapmaya ve tablolar yapmaya başladım. Daha sonra kızımla birlikte bir sergi açalım düşündük. Ama pandemi sürecinde insanları bir araya getirmemek için sergi işimizi ileri bir tarihe erteledik. Bu işin çok zevkli ve vakit geçirici bir şey olduğunun farkına vardık. Evde kal sürecinde aslında bir çok insan içindeki sanat ruhunu ortaya çıkardı. Kimisi yemek yaptı kimisi ev temizledi. Kimisi de buna benzer sanatlarla uğraştı. Şu anda 60’a yakın tablo yaptım. Bir kısmını hediye ettim. Ama ben çok şanslıydım. Mesleğim gereği sanatsal bir ruha sahibim ve Kapadokya bölgesinde yaşamanın da büyük bir avantajını yaşadım. Kapadokya’dan görüntüler, sıcak hava balonları oluşturdum. Ama insan ve sevgi, doğa sanatları yaptım. En çok dikkat çeken eserlerimin başında Kapadokya ile ilgili yaptığım çalışmalar çok güzel. Sosyal medyadan gördüğümüz resimleri de yaptık. 7’den 77’e kadınlarımızı oluşturduk, sağlık çalışanlarımıza taşlarla can verdik. Spor camiasında futbol oynayanlar, tenis oynayanları yaptık. Aslında yaşam içerisinde olan her şeyi canlandırmaya çalıştık” dedi.

“En önemli süreci taş toplamak oldu”

Kızılırmak kenarında bulunan taşları toplayarak ortaya sanatsal görseller çıkartan Ahmet Özmen bu işin en önemli sürecinin taş toplamak olduğunu ifade etti. Özmen, “Bunun en önemli süreci taş toplamak. Dere taşı toplamak gerçekten zor bir iş. Hangi çalışmaya hangi taşı koyacağınız biraz zaman alıyor. Öncelikle taşları Kızılırmak kenarından toplayıp eve getirdikten sonra yıkadık. Sonra hani taşı hangi çalışmada kullanırım düşüncesi biraz zaman alıyor. Silikon yapıştırıcılarla taşları yapıştırdım. Sonra bunlara cam verniği kullandım. Bir çalışma 2 saati alıyor” diye konuştu.

“Bu iş arkadaşlarıma komik geliyordu”

Taşlarla birlikte uğraşmasının çevresinde bulunan arkadaşları tarafından ilk başlarda komik geldiğini söyleyen Ahmet Özmen ortaya eserlerin çıkmasının ardından arkadaşları tarafından beğenildiğini söyledi. Özmen, “Çevremdeki arkadaşlara önce bu yaptığım iş komik geliyordu. Bunlarla mı uğraşıyorsun, kendine yine bir iş mi buldun diyenler oldu. Sonra ortaya eserler çıkınca ve birer tane hediye edince arkadaşlarımın da çok hoşlarına gitti” şeklinde konuştu.