"Yanlış kişiyi gözaltına aldınız" diyen Demir, resmi kayıtlarda 'ölü' görünen kişiyi kendisinin tanımadığını da ileri sürmüş.

Tayfun Demir, İstanbul'da karıştığı bir dolandırıcılık suçundan 2007 yılında 7 yıl ceza aldı. Aynı yıl cezaevindeyken üniversite sınavını kazanan Demir, kendisini açık cezaevine naklettirdi. 4 yıl cezaevinde yatan Demir, bu süreçte üniversite eğitimini de sürdürdü.  2011 yılında, 'Üniversiteye gidiyorum' diyerek çıktığı izinli çıktığı cezaevine bir daha dönmeyen Demir, firar etti.  Firar etmesinin ardından Demir, ilk olarak sahte belgelerle kendini cinayete kurban gitmiş olarak gösterdi. Sahte ölüm raporunu savcılığa da kabul ettiren  Demir, bir yıl kadar sonra UYAP'ta bulunan çeşitli suçlardan 100'ü aşkın aranma kaydından da kağıt üzerinde 'ölü' görüdüğü için kurtuldu. 

FİRARİYKEN SAHTE KİMLİKLE BAŞKASININ ADINA BANKADAN KREDİ ÇEKTİ

Firari olarak aranırken Demir'in, sahte kimlik ile İstanbul'daki bir banka şubesinden N.Ö., adına kredi çektiğinin ortaya çıkması üzerine polis harekete geçti. Bankada yapılan incelemede de dolandırıcılığı Demir'in yaptığının anlaşılmasını ardından resmi kayıtlara bakıldığında Tayfun Demir'in resmi kayıtlardan 'ölü' olarak göründüğü için düştüğü anlaşıldı. Ancak, durumdan şüphelenen polis, ölüm raporuyla düşümün yapıldığı adliyenin kamera kayıtlarını inceleyince gerçek ortaya çıktı. Kamera görüntülerinden 12 Ocak 2012 tarihinde, 'Yusuf Demir' sahte ismiyle ölüm raporunu getiren kişinin bizzat Tayfun Demir olduğu kesinlik kazandı. Geriye dönük işlemler incelendiğinde resmi kurumlara verilen evrakların sahte olduğu da anlaşıldı. Ancak, o dönemde tüm çabalara rağmen Demir, yakalanamadı.

MUĞLA POLİSİ YAKALADI

Arandığı süreçte Demir'in 6 ayrı ilde  dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik, organ satışı gibi karıştığı 44 ayrı suç tespit edildi. Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Bilgi Teknolojileri Şubesi ve Asayiş Şube ekipleri, istihbarat çalışmasıyla, karıştığı bu suçlardan  hakkında toplam 52 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası bulunan Tayfun Demir'in her yerde aranırken Muğla'nın Menteşe ilçesinde olduğunu tespit etti. Demir, 6 ay süreyle teknik takibe alındı. Ünlü YouTuber olduğu anlaşılan Demir'in sosyal medya paylaşımları da incelemeye alındı.

ADRESİ, SOSYAL MEDYADA YAPTIĞI PAYLAŞIMLARDAN TESPİT EDİLDİ

Demir'in paylaşımlarındaki mekanlardan Muğla'nın Menteşe ilçesinde olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine burada yoğunlaşan polis,  bilgisayarının 'IP' adresinden yola çıkarak Demir'in kaldığı kırsal Gazeller Mahallesi'ndeki müstakil evi tespit edip, dün, operasyon düzenledi. Demir, üzerine kendi fotoğrafını yapıştırdığı sahte  kimlikle yakalanıp, gözaltına alındı. Demir, polisteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Demir'in daha önce de onlarca sahte kimlik düzenlediği de belirlendi. Demir'in başkasına ait kimliklere fotomontaj ile kendi fotoğrafını monte ettiği de belirlendi.

'YANLIŞ KİŞİYİ GÖZALTINA ALDINIZ' DEDİ

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Demir'in polisteki ifadesinde, "Yanlış kişiyi gözaltına aldınız' dediği öğrenildi. Kendisinin kayıtlarda 'ölü' görünen Tayfun Demir'i tanımadığını da ileri süren Demir, polisteki işlemlerinin ardından aynı gün sevk edildiği adliyede tutuklanıp, Düverek Mahallesi'ndeki Muğla E Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

ARANIRKEN TELEVİZYON VE YARIŞMA PROGRAMLARINA ÇIKMIŞ

Uzun yıllar yaşadığı İstanbul'dan 1 yıl önce Muğla'ya geldiği öğrenilen ve 450 bin takipçisi olan YouTuber Tayfun Demir'in arandığı süreçte televizyon ve yarışma programlarına katıldığı ortaya çıktı. Yaralı bir sincaba yaptığı kol protezi ile popüler olan bilgisayar mühendisi Demir 11 Nisan 2018 tarihinde bir televizyon kanalında düzenlenen programda yer aldığı, aynı yıl 9 Haziran'da da bir özel televizyon kanalındaki yarışma programına da katıldığı ve 6'ncı soruda elenerek 1000 TL'lik ödülle ayrıldığı belirlendi. Sosyal medya hesaplarında sincaplar, sokak hayvanları ve zaman zaman da inşaat konusunda yaptığı paylaşımlarla dikkati çeken Demir'in bu paylaşımlarında ise yüzünü hiç göstermemiş olması dikkati çekti.

MAHALLELİ ŞAŞKIN

Gazeller Mahallesi Muhtarı Yücel Çiçek, böyle bir dolandırıcının mahallelerinde yakalanmasının şaşkınlığını yaşadıklarını belirtip, "Bizler kendisini tanımıyoruz. Buradaki eski, müstakil bir evi İzmirli bir kişiden satın almış. Mahallemde yaşayan herkesi hemen hemen tanırım. Ancak, yakalanan bu kişiyi, geçtiğimiz günlerde kahvehanede gördüm. Merak edip, 'Kimsin' diye sordum. Buraya 1 yıl önce geldiğini, evden dışarı çok çıkmadığını söyledi. Ben de hiç şüphelenmedim. Polis, dün sabah saatlerinde evine girerken yakalamış. Açıkçası, evini bile hiç görmedim. Dün, yakalandığı haberleri çıktıktan sonra kızım bana kaldığı evi internetten gösterdi. Mahallemizin böyle bir haberle adının çıkması bizleri üzdü" dedi.