Muğla’da iktisat öğrencisi Pınar Gültekin (27) 16 Temmuz’da kayboldu. Gözaltına alınan bar işletmecisi Cemal Metin Avcı (32), Pınar Gültekin’i bağ evinde boğarak öldürdüğünü, cesedini çöp varilinde yakıp, üzerine beton döktüğünü itiraf etti.

Ormanlık alanda Pınar Gültekin’in varil içinde üzerine beton dökülmüş yanmış cesedine ulaşıldı. Avcı cinayetten tutuklandı.



KUYU KAZAR GİBİ 

Jandarma, ailesinin kayıp başvurusunun ardından Pınar’ı bulmak için yoğun çalışma içine girdi. Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) bünyesinde oluşturulan özel ekip, polisten de yardım alarak cinayeti çözdü.

Öncelikle Gültekin’i tanıyanların listesi çıkarıldı. Şüphelileri belirleyen ekipler, bir taraftan da yüzlerce güvenlik kamerası kaydını izledi. Çok sayıda kişiyle yapılan görüşmeler sonrası da tüm şüpheler Gültekin’in eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı üzerinde yoğunlaştı.



ENGELLEMİŞTİ 

Gültekin’in 16 Temmuz’da sosyal medya hesabında Avcı’yı engellediği ortaya çıktı. Gözaltına alınan Avcı’nın ifadelerinin tutarsız olduğunu belirleyen ekipler, bu kez delillerle zanlının karşısına çıkınca cinayet aydınlatıldı.

Avcı’nın Gültekin ile 16 Temmuz’da Muğla Menteşe’de bir alışveriş merkezinde buluştuğu belirlendi. Avcı’nın kaybolduğu güne kadar genç kızla çok sayıda telefon görüşmesi yaptığı da tespit edildi.

Ekiplerin, akaryakıt istasyonundan “İki pet şişe benzini neden aldın?” sorusuna şaşıran zanlı, daha fazla cinayeti gizleyemeyeceğini anlayınca olayı anlattı. Genç kızın katili daha sonra ekiplere varilin yerini gösterdi.

Pınar Gültekin ile Muğla Menteşe’de bir AVM önünde buluştuktan sonra bağ evine gitiklerini, kavga çıkınca yumruk attığını söyleyen Avcı, genç kızın yere düşüp kafasını çarptığını, yerde bir kez daha yüzüne yumruk atıp 15-20 saniye boğazını sıktığını anlattı.

Cesedi yok etmek için plan yaptığını belirten Avcı, cesedi varile koyup evde yakmaya çalıştığını anlattı

Bu sırada bahçedeki asmanın yanması üzerine komşunun yangın uyarısı yaptığını belirten Avcı, daha sonra iz kaybettirmek için Pınar’ın telefonunu da yanına alarak benzin almaya çıktığını söyledi.



ISIRIP KIRDIM 

Avcı şöyle devam etti: “Pınar, Muğla Akyaka’da kaldığı için cep telefonu Akyaka’da sinyal versin diye Akyaka’ya gittim. Sonra SIM kartını telefondan çıkarıp dişimle ısırarak kırdım ve parça parça camdan attım. Daha sonra Muğla’ya döndüm. Eve gidip tişörtümü ve şortumu değiştirdim.

Ardından benzinciden 1.5 litrelik iki şişeye benzin aldım ve aracıma mazot koydurdum. Sonra yayladaki evime döndüm. Döndükten sonra varili bahçeye çıkarttım. Orada varile tahta parçası attım ve üzerine benzin döküp yaktım.” Avcı cinayeti tek başına işlediğini iddia etti.



CENAZESİNİ KADINLAR TAŞIDI 

Pınar Gültekin’in cenazesi Bitlis Hizan’da toprağa verildi. Cenaze Hizan’a getirildiğinde kadınların omuzlarında taşındı. İlçe sakinleri ile Pınar Gültekin’in yakınları, cenazeyi Gayda köyündeki mezarlıkta toprağa verdi.

ARKADAŞLARI ANLATTI 

Canice katledilen Pınar Gültekin’in ölmeden bir gün önce birlikte olduğu arkadaşları Hürriyet'ten Musa Kesler'e konuştu. Burcu Özdemir ve Selver Gür, Pınar ile yaptıkları son görüşmeyi anlattı.

BURCU ÖZDEMİR 

Çarşamba günü 11.30’a kadar oturduk, sonra o başka bir mekana gitti. 01.30 gibi vedalaştık. ‘Eve gidiyorum, görüşürüz’ dedi ve gitti. Perşembe saat 17.00’den itibaren telefonuna ulaşamadık. Aramaya başladılar. Biz faili hiç tanımıyoruz. Bizim çevremizde çoğu kimse de tanımıyor. Pınar ile ortak arkadaşlarımızın hiçbiri tanımıyor. Pınar’dan da duymadık. Olaydan sonra haberdar olduk.

Biz ilişki olup olmadığını da bilmiyoruz. Pınar’ın o adamı tanıyan arkadaşları var sadece. Pınar tek yaşıyordu. Neşe dolu biriydi. Son senesiydi. Planları vardı. Deli dolu bir kızdı. ‘Okulu bir bitireyim, önümüze bakarız, güzel şeyler olacak’ diyordu. Hayalleri vardı tabi. Ailesiyle de hiçbir sıkıntısı yoktu. Mutlu bir hayatı vardı. Yazıklar olsun bunu yapana. Eşyalarını toplayacağız. Çok zor bir durum. Bütün arkadaşları size Pınar’ın ne kadar iyi bir insan olduğunu zaten söyleyecektir. Pırıl pırıl bir kızdı. Sevilirdi, severdi, saygılıydı.



SELVER GÜL 

6 yıllık arkadaşıyım. Böyle bir konudan haberim yoktu. En son çarşamba günü konuştuk. Sonraki gün WhatsApp’tan yazdım cevap vermedi. Bir daha da konuşamadık. Bir ilişkisi olduğunu bilmiyorduk. Her gün birlikteydik. Sevgilisi olsa mutlaka bilirdim. En son konuştuğumuzda okuldaki dersleriyle ilgili konuştuk. Yaz sonu okulu bitirip gidecekti. Çok az dersi kalmıştı. Bitiyordu. En yakın arkadaşımdı benim. Acım çok taze. Bir şey söyleyemiyorum. Çok canice bir durum. Onu çok seviyoruz.

SİNAN KURT 

Sohbet etmeyi, birlikte vakit geçirmeyi seven biriydi. Modu hiç düşmezdi. Hep enerji dolu ve cıvıl cıvıldı. İlişkisi olduğunu veya bu konuda bir sıkıntısı olduğunu duymadık. Ailesi İstanbul’da yaşıyor, arkadaşları da yanına gelip giderdi. Birkaç gün önce görüşmüştük. Olağandışı bir hali de yoktu.

BATUHAN ALTIN 

Bir arkadaşım vasıtasıyla tanışmıştık. Severek ve içten bir şekilde oynadı. Samimiydi. Geçen yıl tam bu zamanlarda çektik filmi. 7 Ağustos’ta da yayımladık. Enerjik ve neşeli biriydi.

ÇİRKİN PAYLAŞIM 

Pınar Gültekin hakkında sosyal medyada çirkin paylaşımlar yapan halk otobüsü şoförünün sertifikası iptal edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) yapılan açıklamada, “Söz konusu şoförün, Pınar Gültekin ve genel olarak kadınlar hakkında sosyal medyada kullandığı ifadeleri kabul edemeyiz” denildi.

ÖZGECAN'A AĞLAMIŞTI 

Pınar Gültekin’in 2015’te kendisi gibi vahşi bir cinayete kurban giden üniversite öğrencisi Özgecan Aslan ile ilgili tweetler attığı da ortaya çıktı. Gültekin’in Özgecan için “Bir türlü geçmiyor, sanki kız kardeşimin başına gelmişçesine canım acıyor, içim parçalanıyor. Nice Özgecanlar gitti, artık yeter” tweeti attığı görüldü. Pınar Gültekin’in başka bir tweetinde ise “Adi köpekler, böyle şerefsizler asılmalı” dediği belirlendi.



AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET 

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sanık hakkında “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek” suçlamasıyla hazırlanan iddianame, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

İddianamede, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları da ilk duruşma için 8 Ekim’e gün verilen davaya müdahil olmak için başvuru yaptı.

BAĞ EVİNDE DEHŞET İZLERİ 

Pınar Gültekin’in katledildiği bağ evi de görüntülendi. Muğla Menteşe’nin Karabağlar Yaylası’nda geniş bir arazi üzerine kurulu olan tek katlı bağ evinde, salonun dağınık olduğu görüldü. Evde, Pınar’ın cesedinin konulduğu varilin bir benzerinde de yakılan kağıt parçaları bulundu.



ARTIK YETER 

Öldürülen Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin, Kanal D’de Hakan Ural ile Nur Tuğba Namlı’nın sunduğu “Neler Oluyor Hayatta” programına telefonla bağlanarak şunları söyledi:

“Acım çok büyük, artık yeter! Benim ocağım yandı, ben öldüm, bittim. Bütün ailem bitti, 27 yıllık emeğim bitti. Bundan sonra hiçbir kadın, hiçbir evlat ölmesin, hiçbir kız çocuğu ölmesin. Öyle bir duruma geldik ki, Türkiye’de her kız çocuğunun başına bir nöbetçi mi dikmemiz gerekiyor? Bunu bütün Türkiye’ye soruyorum. Pınar bu saatten sonra benim değil, bütün Türkiye’nin kızıdır. Türkiye’nin başı sağ olsun.

Annesi tarif edilmez bir acı yaşıyor, doktorların müdahalesiyle ayakta. Pınar’ın dışındaki diğer 4 çocuğum perişan halde. Ne olursa olsun, bir insan ne kadar kötü olursa olsun, hiçbir varlık öldürülmeyi hak etmiyor. Gerçekten yeter diyoruz.

Bu adam kızımı takıntı haline getirmiş, kızımın yakasını bir türlü bırakmamış. Kızım defalarca bu adama evli olduğunu ve bu durumu eşine anlatacağını söylemiş. Kızım şerefli olmasaydı bugün hayatta olurdu.

Kızım, ‘Eşine söyleyeceğim’ dediği için bu cinayet işlendi. Yapılan vahşetten öte bir şey. Bir insan bu şekilde birini öldürür mü, ben kızımı teşhis edemedim. Ben bu acıyla yaşayamam. Sadece kızımı öldürmedi, hepimizi öldürdü. Kız kardeşi teşhis etmeye gittiğinde Pınar’ı tanıyamadı.”