Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, Marmara Denizi’ne çözüm için dün açıkladığı 22 maddelik eylem planını, nasıl okumalı?
Öncelikle…

Deniz salyası esareti karşısında, merkezi yönetimin iddia edildiği gibi haftalardır seyirci kalmadığı, resmen teyit edildi.
Aktardığımız üzere…
Bilimsel, teknik kapsamlı bir ön çalışmanın, deniz ve karasal bütünlükle yapıldığı anlaşılıyor.

Dolayısıyla…

‘Eylem Planı’ çatısı altına taşınan yol haritası, kamuoyundaki beklentilere yönelik eşiğin geçildiğini gösteriyor.

Sonrası önemli!
Belediyeler başta olmak üzere, ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla öncesiyle yapılan çalıştaya, Tekirdağ da katıldı.
Velakin…
Eylem planına işlenen coğrafi bölgedeki haritada ise, Tekirdağ’ın dışındaki sanayi kentleri, özellikle belirtiliyordu.

Bu tabloya karşılık…

İstanbul’u yöneten döneminin belediye başkanının, 2015’de açılışı yapılan arıtma tesisinir açılışındaki sözlere, dikkatinizi çekelim.

Belediye başkanı;
Kentindeki Ayamama Deresi’ni, ‘Marmara Denizi'nin en büyük kirleticisi’ olarak tanımlıyordu.
Bu sözler;
Marmara Denizi’ndeki olumsuz koşulların ve bugünlere varılmasındaki nedenin merkezinde, İstanbul’un olduğunu ve yerel sorumluluğu da teyit ediyor.
Eylem Planı’na bakarsak…
Hemen diyebileceğimiz şekilde sonuca gidilebilecek tek adım, Bakanlık ekipleriyle deniz salyalarının temizlenmesine başlanması oldu.
Potansiyel kirlilik nedenleri olarak…
Arıtma tesislerinin gerektiği yerlerde yapılabilmesi, iyileştirilmesi ve ileri aşamaya dönüştürülmesi gibi çalışmalar, orta vade ve ötesiyle mümkün gözüküyor.
Siyasi irade şart!

Sorunlu ve tereddütlü termik santrallerde gibi önlem ve yaptırım gevşekliği söz konusu olur mu, zamanla göreceğiz.

Bakanlık, devreye girerken…
Sanayi uygulamalarında;

Yatırımcılar, kamuoyu baskılarına karşı, bakanlığın üst yetkisinden faydalanmak istemeleriyle tartışılıyor.
Bakanlık da, duyarlı olmalı!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dünkü çalıştaya katıldı, ama gün içerisinde kamuoyuna farklı görüntü verildi.

İstanbul’un yerel yönetimine ait sosyal medya hesaplarında, bakanlık, çalıştay ve eylem planına yer verilmedi.
Yerel yönetim olarak; kurumsal çevre yatırımlarından bilgiler ve İmamoğlu’ndan röportajı yayınlandı.
Bu paylaşımlara gelen cevaplar arasında, sözü edilen 2 arıtma tesisin, AK Parti’li dönemde başlandığına ilişkin kaynak bilgiler de görüldü.
Bursa’ya dönersek…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı;

Çalıştay ve eylem planı için Kocaeli’ni ve deniz salyası temizliğine başlama töreni için İstanbul’u tercih etmesiyle karşılaştık.
Marmara Denizi’nin geneliyle;

Ön çalışmalardan söz ediliyor, ama…
Bursa’nın körfezi ve kıyılarında;

Deniz kalitesi için fiilen denetim yapıldı mı, kaç denetim noktası var, kaç arıtma tesisi denetlendi?
Açıklama yok!

Bu arada…
Bursa’nın milletvekili; 2 dönemdir parlamentoda ve TBMM Çevre Komisyonu’nda yer alıyor.
Günlerdir;
Bursa’nın deniz kirliliği konuşulurken…

Sorumluluğu artıyor.

İlinin kıyıları için:

Düşünceleri, yakın takibi ve adımları açısından, açıklama beklentimizin olduğunu ifade edelim.