Erdoğan’ın AK Parti’den ayrılan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu partiler hakkında ilk kez değerlendirme yaptığı öğrenildi. Erdoğan’ın, DEVA ve Gelecek Partileri’nin ismini vermeden, “Ölü doğdular. Onlarla meşgul olmayın. Onları Ademe (yokluğa) mahkûm edin. Zaten CHP’ye yakın olmak onlar açısından en büyük ayıptır” dediği ifade edildi.

MİLLETVEKİLİ TRANSFERİ YASASI İÇİN NE DEDİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milletvekili transferini önlemeye dönük yasa değişikliğine de değindiği öğrenildi. Erdoğan’ın “Asla bu transferlerle ilgili değil, siyasi ahlakla ilgiliyiz. Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası üzerinde bir çalışma yapalım. Sonra bu çalışmayı değerlendiririz” dediği kaydedildi. Milletvekili transferi tartışmaları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni kurulan DEVA ve Gelecek partileri seçime sokulmadıkları takdirde İYİ Parti’ye yaptıkları gibi milletvekili desteği verebilecekleri yönündeki açıklamaları üzerine başlamıştı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise milletvekili transferinin engellenmesi ve seçim barajını da içine alan yasa değişikliklerinin yapılması yönünde önerilerde bulunmuştu.

MECLİS’TE MASKELER SAVAŞI

Çalışmalara başlayan Meclis’ten izlenimlerimi aktarmak istiyorum.

Genel Kurul salonunda milletvekilleri maskeleri takmış, sosyal mesafeye dikkat ederek oturuyorlardı. Kırmızı beyaz bir görüntü vardı. Milli takımımızın formasını mı giymişler diye düşünmeyin. CHP İzmir milletvekili Atilla Sertel’in dağıttığı, Atatürk imzalı maskeleri takan CHP milletvekilleri ile beyaz maskeler kullanan diğer milletvekilleri “kırmızı-beyaz” ayrışmış gibiydiler. Koronavirüs ortaya çıktıktan sonra Meclis bir süre devam etmiş ancak ziyaretçi yasağı getirilip, grup toplantıları iptal edilmişti. Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a sordum. Ziyaretçi yasağının haziran sonuna kadar devam edeceğini söyledi. Grup toplantılarının yapılmasını da beklemediğini ifade etti.

YAYMAN’DAN MECLİS’TE 27 MAYIS ÇIKIŞI

Meclis, demokrasimiz açısından kara bir gün olan 27 Mayıs’ta kapalıydı. 48 gün sonra açıldıktan sonra AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman söz aldı, kürsüye çıktı. Aynı zamanda siyaset bilimi profesörü olan Yayman, önemli bir konuşma yaptı.

“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, 27 Mayıs’ın izlerini silmek için Yassıada’da bir Demokrasi ve Özgürlükler Adası kurulmuştur. Bu Demokrasi ve Özgürlükler Adası, toplum hafızasından ve Yassıada’dan darbenin izlerini silmekle beraber, aynı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Mustafa Şentop’un başlattığı Yassıada mahkemesi kararlarının yok sayılması konusunda da Türkiye medyasında çok önemli haberler çıkmıştır. Önce Sayın Yavuz Donat bunu yazdı, sonra Sayın Abdulkadir Selvi yazdı ve muhakkak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Yassıada kararlarının yok sayılması konusunda bir karar alması, tarihi bir sorumluluktur ve bunu Türkiye demokrasisine hepimizin ödeyeceği bir borç olarak anmak isterim” dedi.  Milletvekilleri alkışladılar.

Yayman, “Bir daha darbelerin olmaması için bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, 27 Mayıs darbesinden başlayarak tüm darbecilerin yaptığı yönetmeliklerin, düzenlemelerin ve hukuksal metinlerin ortadan kaldırılması çok çok önemlidir” dedi. Yine milletvekilleri alkışlarıyla destek verdiler. Daha önemlisi, CHP başta olmak üzere muhalefet milletvekillerinden de bu öneriye itiraz gelmedi. Bu tablo darbelerle mücadele ve 27 Mayıs kararlarının yok sayılması çabasında beni umutlandırdı.

KULİSLERDE ERKEN SEÇİM İÇİN NE KONUŞULUYOR?

Erken seçim konusunda iktidar ve muhalefet milletvekillerinin nabzını tuttum. CHP milletvekillerinin bir bölümünde erken seçim beklentisi var. Ama onun dışında AK Parti, MHP, İYİ Parti ve HDP milletvekillerinin öyle bir beklentisi yok. CHP’lilerin önemli bir bölümü de bu yıl beklemiyor. Erken seçimi savunanlar, “Ekonomik zorluklar başlayacak, o nedenle yıpranmadan seçime gider” tezini savunuyor. Karşı çıkanların gerekçeleri ise farklı. Ekonomideki zorlukların aşılacağını savunuyorlar. “Cumhurbaşkanımızın 3 yıl daha görev süresi var. Neden erken seçime gitsin” görüşünü dillendiriyorlar. Daha önemlisi, iktidar milletvekilleri de muhalefet milletvekilleri de erken seçim istemiyor.

Çünkü her seçimde Meclis’in yüzde 70’i yenileniyor. Milletvekili erken seçimi neden istesin? Seçime gidip gelmemek de var.