Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ev sahipliği yapan, ismi "yassı", namı "yaslı" ada olan Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış töreni, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin katılımıyla başladı.




Açılış töreninde sırasıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Yassıada demokrasiye vurulan paslı zincirlerin simgeleşmiş yeridir

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Yassıada yalnızca denizin ortasında sivrilen kara parçasının adı değildir. Burası, milli hafızalara kazınmış, alacakaranlık devrin hukuk kisvesiyle demokrasiyle vurulan paslı zincirlerin simgeleşmiş yeridir." dedi.

Bahçeli'nin konuşmasından önemli satır başları şöyle:

"Yassıada yalnızca denizin ortasında sivrilen bir kara parçasının adı değildir. Burası aynı zamanda milli hafızalara kazınmış, alacakaranlık bir devrin hukuk kisvesiyle demokrasiye vurulan paslı zincirlerin simgeleşmiş yeridir. Yassıada'da hukuka deli gömleği giydirilmiştir.

Cepheleşerek sonuç alamayacağımız görülmelidir. Çatışmanın ve çekişmenin sonu olmadığı bilinmelidir.

27 Mayıs'ın 60. yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışıyla geçmişin kötü anıları geleceğin kutlu hedefleriyle berhava edilecektir.

27 Mayıs'ın 60. yıl dönümünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın resmi açılışıyla geçmişin kötü anıları geleceğin kutlu hedefleriyle berhava edilecektir.

Burada sadece 1950-60 dönemi yargılanmamış, irade ve egemenliğin yegane sahibi aziz milletimizin takdir ve tercihleri de hazin şekilde sorguya çekilmiştir.



Bugünkü açılışa şahsımı davetinden dolayı da Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum.

Koyun otlatan çobanımızla, üniversitede ders veren bir hocamızın, fabrikasının bacasını tüttüren bir iş adamının oyu da iradesi de aynıdır.

Yassıada mahkemelerini kuranlar bir devri değil demokrasi ve özgürlükleri sanık sandalyesine oturtmuşlardır.

Kamplaşmaya değil kucaklaşmaya, husumete değil sükunete, huşunete değil hoşgörüye, melanete değil merhamet ve mutabakata ihtiyacımız vardır.

Eşit, gizli, genel oy ilkesi demokrasinin can damarıdır.

Hala darbeye umut bağlayanların mevcudiyeti ise tedavisi olmayan hıyanet virüsüne dalalettir.

Darbe yanlış bir karardır ve zulümdür.

Darbecilerin bugüne kadar dikkate almadıkları bir gerçek varsa o da şudur; ezemeyecekleri, yenemeyecekleri milletimizin bileği değil, soylu ve cesur yüreğidir.

Aklından darbe geçiren, sandıkta bulamadığını sokaklarda, silahların muhitinde arayan herkes kaybetmeye mahkum ve mecburdur.

Dünden ders alarak geleceğin muhteşem ve muazzez günlerine inanıyorum ki, şartlara ve olaylara körü körüne boyun eğmeyen Cumhur İttifakı ile ulaşılacaktır.

TBMM Başkanı Şentop: Yassıada'nın bu yeni yüzü tarihi bir yüzleşme ve yepyeni bir başlangıçtır

TBMM Başkanı Şentop, "Yassıada'nın bu yeni yüzü sıradan bir imar ve peyzaj çalışması değil, tarihi bir yüzleşme ve yepyeni bir başlangıçtır." dedi.



BMM Başkanı Mustafa Şentop, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Yassıada'nın bu yeni yüzü sıradan bir imar ve peyzaj çalışması değil, tarihi bir yüzleşme ve yepyeni bir başlangıçtır. Bugün bu adada gördüğümüz her binanın temelinde milletimizin özgürleşme iradesi, darbelere karşı çıkma direnci anayasal düzenin savunma kararlığı bunmaktadır." dedi.

"Ülkemizde gerçekleşen her askeri darbenin asıl sebebi, Türkiye'nin bağımsız politikalar geliştirecek güce erişmesini engellemektir." diye konuşan Şentop, "Toplum ve siyaset hayatımız çok uzun yıllar 27 Mayıs darbesiyle açılan Yassıada yargılamalarıyla derinleşen bir yarayla yaşamak zorunda kalmıştır." ifadesini kullandı.

Erdoğan: Yassıada'da yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yassıada'da yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi." dedi.


Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye bundan tam 60 yıl önce tarihinin en kara günlerinden bir olan 27 Mayıs darbesine maruz kaldı. Yassıada'da yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi. Aslında burada yapılan iş yargılama değil, darbe yaparak anayasayı çiğneyenlerin ülkenin meşru yöneticilerini anayasayı ihlal ithamıyla giriştikleri bir hukuk cinayetiydi." dedi.

"O gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak idam sehpasına gönderilen milletin bu 3adamı değil bizatihi milli iradenin ta kendisi olmuştur." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Tarihi değiştiremeyiz ama doğru yorumlanmasını sağlamak için tarihin hatırlanma biçimini değiştirmek elimizdedir.

Menderes ve arkadaşlarının milletimizinin kalbindeki mümtaz yeri güçlenerek devam edecektir.

Menderes'i ve arkadaşlarını idam sehpasına çıkartanların ve onları destekleyenlerin alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecektir.

Darbe ile görevinden indirilen, Yassıada'da kurulan tiyatro mahkemelerde yargılanan rahmetli Menderes ve arkadaşları değil, tarihi, kültürü, değerleri ve inançlarıyla milletimizdi.

Her üç kahraman da idam sehpasına gurur ve inançla yürüdü."

'Rahmetli Menderes'in aziz hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sürgüne gönderildiği Hindistan'dan idam kararlarının hukuki ve meşru olmadığını, insanlık duygularıyla uyuşmadığını belirterek trajediyi engellemek için çırpınan merhum Alparslan Türkeş'i rahmetle yad ediyoruz." ifadesini kullandı.

"Rahmetli Menderes'in aziz hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur." diyen Erdoğan, "Onları deviren, yargılayan ve asanlar, hayatlarını milletin nefret dolu bakışları altında sürdürmek zorunda kaldılar." ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Yassıada'yı da Yaslıada'yı da tarihe gömüp burasını Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirmeyi kararlaştırdık. Bu da bize nasip oldu. Demokrasi ve Özgürlükler Adası, geçmişten bugüne verilen istiklal ve istikbal mücadelesiyle gönüllerdeki hasbi sevginin nişanesi olacaktır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(CHP) Çok partili siyasi hayata geçişi ancak açık oy, gizli tasnif yöntemiyle başlatmıştır. Böyle bir demokrasi olabilir mi?" ifadesini kullandı.

Darbeciler ve onları yönlendirenlerin hep aynı kodlarla hareket ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ülkemizdeki tüm darbelerin ve cunta hareketlerinin temel karakteri milletimizin değerlerine ve tarihine düşmanlıktır.

Sadece darbe yapanları değil, 'daha ne bekliyorsunuz' kışkırtmasıyla ordumuzun içine darbe virüsünü de sokanları bu millet asla affetmeyecektir.

Halkı hor ve hakir görerek, inancını, kılığını, kıyafetini aşağılayanların gerçekte ne kadar ilkel, ne kadar bağnaz olduklarının en çarpıcı örnekleri darbelerdir."

Menderes'e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal'a... Şimdi de Cumhur İttifakına aynı nefret duygularıyla yöneldiler."

'Fatih sondaj gemimiz yeni sondajlar için Karadeniz'e açılacak'

"Kaç tane sondaj gemimizin Akdeniz'de olduğunu bilmeyecek kadar bunlar cehalet timsalidir." diyen Erdoğan, "Fatih sondaj gemimiz 29 Mayıs günü İstanbul Boğazı'ndan geçerek yeni sondajlar için Karadeniz'e açılacak." şeklinde konuştu.

"Attığımız her adımda önümüzü kapatmaya kalktılar." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Dün ezandan, İstiklal Marşı'ndan, bayraktan, birliğimizden ve beraberliğimizden rahatsızdılar, bugün de rahatsızlar.

Ülkemizde bugün demokrasimize gölge düşürmeye çalışanlara dikkat edin. Hepsi de 27 Mayıs hayranıdır."

Bize ne diyorlar? 'Suriye'de, İdlib'de, Libya'da ne işimiz var?' Buralarda ne işimiz olduğunu çok kısa zamanda çok çok iyi anlayacaksınız.

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın Türkiye'nin 60 yıllık demokrasi mücadelesi yanında gelecekteki hedeflerinin de sembolü olacağına inanıyorum.

Rabb'im hepimizi milletçe inşallah bütün olabilecek belalardan korusun, esirgesin ve zafere ulaştırsın."

Erdoğan, "Sayın Bahçeli'ye, ekibindeki tüm MHP'li kardeşlerime, Türkiye'nin tarihinin en zorlu mücadelelerinden birini yürüttüğümüz bu dönemde sergiledikleri dirayet ve verdikleri destek için şükranlarımı sunuyorum." dedi.

DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI’NDA TARİHİ AÇILIŞ

27 Mayıs darbesinin ardından Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idamına karar verildiği Yassıada, darbenin 60'ıncı yıl dönümünde, 5 yıllık çalışmaların sonunda Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak açılıyor.

103 bin 750 metrekarelik alana sahip adada demokrasi ve şehitler anıtı açık hava müzesi, demokrasi parkı, sergileme alanları ile kafeterya ve restoranlar yer alıyor. Yargılamaların yapıldığı mahkeme salonu ise 27 Mayıs Müzesi'ne dönüştürüldü.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI'NI GEZDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli, özel bir tekneyle saat 15.15'te Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na geldi.



Erdoğan ve Bahçeli'ye, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Meclis Başkanvekili Celal Adan, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ile eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman da eşlik etti.

Erdoğan ve Bahçeli ile beraberindekiler, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda ilk olarak 27 Mayıs Müzesi'ni gezdi. 



Yargılamaların yapıldığı müzede incelemelerde bulunan Erdoğan ve Bahçeli, dev ekrana yansıtılan Dünden Bugüne Yassıada Belgeseli'ni de izledi.

Daha sonra Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi'ne geçen Erdoğan ve Bahçeli, burada Adnan Menderes'in doğduğu evin benzerinin yer aldığı "Aydın Evi"ni de ziyaret ederek, günün anısına fotoğraf çektirdi.



Erdoğan, Bahçeli ve beraberindeki heyet, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın diğer bölüm ve alanlarını da gezerek yetkililerden bilgi aldı.