Sosyal medya, bilgi ve algı kirliliği nedeniyle çok tartışılıyor, hükümetçe nasıl bir hukuki gözetim ve yaptırım uygulanabileceği değerlendiriliyor.

Aslında…

Twitter; paylaşımlara ilişkin şikayet bildirimlerinin alınabildiği uygulamaya sahip, ama değerlendirme ve gereği açısından, sıkıntılar bulunuyor.

Pandemi dönemiyle…

Son aylarda…

Ciddi boyutta;

Aşı tartışması yaşanıyor.

Üstelik…

Doktorlar arasında;

Birbirleriyle…

Görüş ayrılığı yaşamalarının ötesinde, yanlış bilgi ve itham gerekçeleriyle, diller sertleşiyor.

…Ve!

Pandemi, aşı meselelerindeki durumu aktarma gerekçesiyle doktorlar tarafından yapılan paylaşımlara, başka doktorlarca itiraz ve yalanma geliyor.

İşte; örnek!

Bir ilde;

‘Şehir’ hastanesinin Acil Servis’İnden meslektaşıyla konuştuğunu belirten doktor, bu konuşmaya istinaden, “Yoğun bakıma aldıkları hastaların %70’inin, 2 doz aşılı olduğunu söyledi.” diyor.
Söz konusu doktor, arkadaşının da böyle bir bilgiye, hastalara sorarak elde ettiğini aktarıyor.

Bu paylaşımı gören…
Bir başka doktor ise;

Paylaşımda belirtilen hastanenin Acil Servis’nde çalıştığını belirterek, “Yazdığınız yanlış. Yatışını yaptığımız hastaların büyük çoğunluğu aşısız…” cevabını yazıyor, tepkisini gösteriyor.
Bursa’nın AK Parti’li milletvekili Dr. Mustafa Esgin’le konuştuğumuzda, “Sosyal medyadaki bilgi ve algı kirliliğinin önüne süratle geçebilmek için işte bu nedenle hükümetimiz, önlemsel yasa hazırlığı yürütüyor.” bilgisini paylaşıyor.
Böyle yasa hazırlığı sürecindeyken, bir düşüncemizi; önerimizi Esgin’e not olarak ifade ettik.
‘Kamusal’ meslekleri yürütenler için…

Twitter;

‘Devlet Görevlisi’ tanımında olduğu gibi, ‘Doktor ve ‘Gazeteci’ gibi,  ‘Mavi Rozet’ uygulamasıyla tescil tanımlaması getirmelidir.

Doktor tanımını kullanan, ama…

Doktor olup olmadıkları meçhul, gerçek isimlerin kullanılmadığı, anonim isimli hesaplar var.

Gazeteci olmayıp; ‘Sarı Basın Kartı’ taşımayan, ama açık isimli veya isimsiz, güya cesur gazetecilik yaptığı sanılanlar var.

Sosyal medyaya getirilmek istenen yasal çerçevenin, bir denetim ve baskı aracı değil, aksine bilgi ve algı kirliliğine önlem görülmelidir.
Maalesef…
Bir vatandaş, bir gazeteci olarak, öyle çok yanlış bilgi ve algı paylaşımlarına tanık oluyoruz ki, peşine takılanları da çok oluyor.