Türkiye’de İçişleri Bakanlığı tarafından korona virüs salgını nedeniyle alınan önlemler kapsamında 65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı bulunanlar ile 20 yaş altı kişilere yönelik olarak uygulanan sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Yasağa rağmen birçok yaşlı evde zaman geçiremediğinden yakınarak dışarı çıkarken, Tokat’ta emekli memur günlerini zırh yaparak geçiriyor. 4 çocuk babası 71 yaşındaki Sami Erçin zırh yaparken eşi 65 yaşındaki Ayşe Erçin’de örgü örüyor. Karı koca bir odada günlerini hobi olarak uğraştıkları el işleri ile geçiriyorlar. Bilgisayar programcısı oğullarının atölyesinde hobi olarak Osmanlı zırhı yapmaya başlayan Erçin, yaklaşık 40 bin demir halkadan oluşan zırhı yapması 2 ayını alıyor. Yaklaşık 20 kilo ağırlığında olan zırh için haftanın 5 günü yaklaşık 16 saat çalışıyor.

"Bu durumdan şikayetçi değiliz"

Sami Erçin, okullar kapandığı günden beri yaklaşık bir aydır evden dışarı çıkmadığını belirterek, "O günden beri evde oturuyoruz, hanım kendi işini yapıyor. Bende dükkanda yaptığım gibi evde zırh yapıyorum. Yaptığım zırhlar Sultan III. Mustafa’nın Topkapı Sarayındaki zırhların birebir aynısı. Hayatı kendimize hapsettik ama haliyle devletimizin kurallarına uymak mecburiyetindeyiz. Günlerimizi de evimizde değerlendiriyoruz. Bu durumdan şikayetçi değiliz, yeter ki ortam düzelsin. Düzeldikten sonra da eski hayatımıza döneriz. İnşallah bu iş çok çabuk biter de herkes rahat eder. İnanın şuanda bahçeme dahi gidemiyorum” dedi.

Yaşlılara evlerinde kendilerine bir meşgale edinmeleri tavsiyesinde bulunan Erçin, "Kendi ortamlarını kendileri oluştursunlar. İhtiyaçları olduğunda devlet kapılarına kadar gelip ekmeğini, suyunu getiriyor. Daha ne istiyorlar? Amerikayı görüyoruz, herkesi ölüme terk etmişler. Türkiye’de öyle bir şey görmüyorum. Yeter ki kendilerine kendileri sahip çıksın” diye konuştu.

Kaybolmaya yüz tutmuş mesleğin temsilcisi

Erçin, unutulmaya yüz tutmuş bir mesleği icra ettiğini ifade ederek, "Benim yaptığım bu meslek kaybolmaya yüz tutmuş, Hz. Davut’un mesleğidir. Bende Osmanlının devamı şeklinde kaybolmasın diye zırh yapıyorum. Şuanda Türkiye’de türünün tek örneğiyim diyebilirim. Bu şekilde zırh ören yok. Bu 2.5 ay sürüyor, her birinde 40 bin halka var. Zırh yapımı hata affetmiyor. Yanlış bir halka taktığınız zaman bin halkayı sökmek gerekiyor. Bu zırhları dükkanımda yapıyordum, iş yerimde yaptığım çok zırhım var. Haliyle ortam böyle olunca satma imkanım olamadı. Olamayınca da bekliyorum. İnşallah bu günler düzelir, bizlerde elimizdeki zırhları satabiliriz" ifadelerini kullandı.

Ayşe Erçin ise el işi yaparak gününü eşi ile birlikte evde geçirdiğini ifade ederek, “Korona virüsünden biz etkilenmedik. Evdeyiz ben örgü örüyorum, beyim de zırh yapıyor. Dışarı çıkmıyoruz, günlerimiz evde geçiyor” diye konuştu.