Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İzmir Ticaret Odasında bir toplantı gerçekleştirdi. Bakan Ersoy, toplantı sonunda 2023 yılında hayata geçmesi planlanan “Ege Turizm Merkezi” projesiyle basın mensuplarına açıklama yaptı. Bakan Ersoy, Türkiye’nin turizm pastasından hak ettiği payı olması için çalışma başlattıklarını belirterek, bu kapsamda Ege Turizm Merkezi projesini başlatarak, Çeşme ve Didim etabı olarak iki proje yürüttüklerini söyledi.

“Dünyada örnek olacak, parmakla gösterilecek bir proje hazırlanıyor”

Çeşme etabı ile ilgili konuşan Ersoy, projenin henüz ham durumda ve gelişmekte olduğunu ifade ederek, “Plan aşamasına geçmeden önce de başta bölgedeki yerleşik STK’lar olmak üzere Ege turizminde söz sahibi olacak herkesin görüşlerini almak istiyoruz. Bununla ilgili de çalışma gruplarını oluşturuyoruz. Bu projenin siyaset üstü bir proje olarak görülmesi lazım. Ege Bölgesi için doğru olanların yapılması lazım. Buradaki herkesin de bu bağlamda yaklaşmalarını bekliyoruz. Biz bu projeyi bölge insanının fikirleriyle hayata geçirmek istiyoruz. Projenin detayları açıklandıkça görülecek ki tamamen Ege’nin kültürüne ve yapısına uygun bir proje hazırlanıyor. Dünyada örnek olacak, parmakla gösterilecek bir proje hazırlanıyor. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en iyi turizm projelerinden birini hazırlıyoruz. Dünyadaki bu tarz başarılı olmuş projelerin hepsinin inceliyoruz. Onların doğru ve başarılı olan kısımları alıp bu projeye yansıtıyoruz. Denenmiş ama başarısız olan kısımlarını da bu projeden uzaklaştırıyoruz. Amacımız bugünün değil gelecek 50 yılın turizmine hitap eden bir konsept oluşturmak. Bu bağlamda uygun ve emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.

“Herkesin endişelerini gidereceğiz”

Bir basın mensubunun bu toplantı için Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın kendisine davet gelmediği için ayrı bir toplantı yaptığı sorusu üzerine Bakan Mehmet Nuri Ersoy, “Davetlileri ben belirlemiyorum, İzmir Ticaret Odası belirliyor. Kimseyi suçlamak gibi bir derdimiz yok, herkesin başımızın üzerinde yeri var. Bu proje bir Çeşme projesi değil, Ege Turizm Merkezi Çeşme Etabı. Ege’nin de en büyük şehri İzmir olduğuna göre de projeyi İzmir’den başlatmayı uygun gördük. Ben bugün saat 16.00’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Bey’le projenin detaylı sunumuyla ilgili bir toplantım da var. Ayrıca, Çeşme Belediye Başkanına da bu projenin ilk fikri oluştuğu andan itibaren de bilgilendiriyorum. Ben kendisine kırgın değilim. Çeşme’ye de geldiğim zaman toplantı yaptığı kişilerle beraber karşısına çıkar, projeyi de çok rahat anlatırım. Projeyi dinledikçe herkes mutlu oluyor, endişe edecek hiçbir şey yok. Herkesin endişelerini gidereceğiz” şeklinde konuştu.

“Haddinden fazla şeffaf davranıyoruz”

Projede kullanılacak olan arazinin yüzde 99’unun kamu arazisi olduğunu söyleyen Bakan Ersoy, devletin bu projede özveride bulunduğu ve bunun da asli görevi olduğunu vurguladı. Bakan Ersoy, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz burada özellikle belirtiyoruz; yatay mimari burada şart. Yapılaşma yoğunluğu çok düşük planlanıyor. Kıyı bandında asgari 100 ve azami 1500 metreye varan derinliklerde genel kullanım alanları oluşturuyor. Dünyada eşi benzeri olmamış bir çalışma yapılıyor. Bütün bunları yaparken de diyoruz ki; biz bunları kafamıza göre yapmak istemiyoruz. Bunun doğru işleyen, uyumlu bir ekonomi olması için gereken her şeyi fikirleri yazıyoruz. Sizlerin görüşlerinizi de alırız, uygun bulmadıklarınızı tartışır ve çıkarırız. Mayıs sonuna kadar bir proje grubu oluşturacağız. Burada yabancı danışmanlar da olacak, aşamalı bir şekilde bu projeyi plana aktarmaya başlayacağız. Haddinden fazla şeffaf davranıyoruz, yapılması gereken her şeyi kamuoyu ile de paylaşıyoruz.”

“20 milyar dolarlık bir proje olacağını ön görüyoruz”

Projenin finansmanı ve maliyeti hakkında da konuşan Bakan Ersoy, “Burada tahsis gelirlerinden 1 milyar dolar civarı bir gelir elde edeceğiz. Bu tutar, çok makul hesaplamalarla yapılmış bir tutar. Bütün bu sayılan kamu altyapılarını sosyal ve kültürel faaliyetler için gerekli yatırımları tamamen burada elde ettiğimiz gelirle gerçekleştiriyoruz. Yatırımcıya ekstra bir yük yapmıyoruz, tahsis ihalelerinden elde edeceğimiz bu gelirle bu yatırımları gerçekleştiriyoruz. Geriye kalan yatırımcılarla yapılacak olan yatırımlarla beraber tahmini olarak 20 milyar dolarlık bir proje olacağını ön görüyoruz. Bu tahsisi alan yatırımcılar tarafından gerçekleştirilecek olan yatırımdır. Devlet, bunların önünü açmak için gerekli olan altyapı ve halkın kullanımı için yapılacak yatırımların kaynağını tahsis sahiplerinden ihale sonucu elde ettiği gelirle yapıyor. Ne genel bütçeye bir yük getiriyoruz ne yatırımcıya ekstra bir yük getiriyoruz ne de belediyelere bir yük getiriyoruz” ifadelerini kullandı.

2023’te hayata geçecek ve çevreye uygun bir proje olacak

Bakan Ersoy son olarak projenin bitim tarihi ve dikkat çekilmesi gereken detayları anlatarak, "Proje için bizim öngörümüz Haziran ayı gibi proje ekibi oluşturulduktan sonra 2021’in son çeyreğine kadar projenin planlarının hepsini tamamlayıp ondan sonra tahsis ihalelerinin yapılması. Bu proje 2023’de çok rahat bir şekilde hayata geçmeye başlar diye düşünüyoruz. Projede kamulaştırmak zorunda kalacağımız alanın binde 3 civarında olacağını düşünüyoruz. Geride kalan alanın hepsi sulh yoluyla çözülmüş olacak. Bunları da bir şekilde çözüp binde 3’lük kısmının bedelini ödeyip yapacağız. Yapılaşmanın olduğu veya tarım alanı olan yerlerin hepsinde zaten kamulaştırma kapsamında çıkarttık. Şu anda üzerinde konuştuğumuz alanlar, üzerinde yatırım yapılmamış alanlar. Kıyı bandı hariç diğer bütün yapılaşma olmuş parselleri çıkartıyoruz. Onları doğru bir projeyle bu projenin dahili yapacağız. Köy sağlıklaştırmaları yapacağız. Çünkü o köylerin yöreye uygun bir şekilde yapılandırılıp oraları bir cazibe merkezi olmasını sağlamamız gerekiyor. Bu projenin gelirleri Çeşme bölgesindeki proje alanıyla sınırlı değil. Biz buradan elde ettiğimiz gelirle özellikle İzmir bölgesinde Kemeraltı ve Agora bölgesindeki yatırımları da tamamlayacağız. Ayrıca, buraya yakın çevredeki ören yerleriyle ilgili finansman ihtiyaçları var, bunları da tamamlayacağız. Proje kapsamında Ege’nin en büyük müzesi burada yapılıyor. Güzel sanatlarla ilgili birçok yatırım yapılıyor. Bunları da İzmir halkının kullanımına verilmiş olacak. Bunu sadece turizm projesi olarak da görmeyin lütfen. Bu çok önemli bir çevre projesi de olarak gelişiyor. Çevreye duyarlı bölge sertifikasyonu olan ilk bölge olacak dünyada. Buradaki yatırımların tamamına çevre belgesi alma şartı getiriyoruz. Çevre belgesinde de dünyadaki bütün çevre belgelerini de inceliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.