Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk, bugünkü köşe yazısında Cübbeli Ahmet ile yaptığı görüşmeyi aktardı.

Yazıya göre devletin yurtları yetmediği için ailelerin çocuklarını güvendikleri yurtlara yerleştirdiğini söyleyen Ünlü, “O zaman yapılması gereken bu yurtların denetiminin yapılması. Hiçbir yerde teftiş yok. Gidilip çocuklara ‘Memnun musunuz?' diye sorulmuyor. Anne-babalara da bu konuda görev düşüyor. Elazığ'daki yurt ya da ev denilen yerle ilgili özel bilgim yok. O yüzden yorum yapamıyorum. Ana, babalara çok iş düşüyor çocuklarını nereye verirlerse izlesinler. Çocuğu kazanmak istiyorsak bu şekil devam edilmeli. Baba, çocuğunu yerleştirdikten sonra sık sık durumunu, sıkıntısı olup olmadığını sormalı” dedi.

Ünlü, tarikatların kapatılması yönündeki söylemler için de şunları söyledi:

Resmiyette tarikat yok ki kapatılsın. Herkes merdiven altı bir yerde iş yapıyor. Resmi olsa teftişe tabi olunur ama resmi değil. Resmi olanları ne kadar teftiş ediliyor, teftiş için heyet kim? Hadisi inkar eden adam var. O zaman diyor ki ‘Beni bu mu teftiş edecek?' Şimdi tarikatın kurumsallaşmış durumu yok. Dernek, vakıf altında faaliyet gösteriyor. Burada da vakıflar müfettişlerine, dernekler masalarına iş düşüyor. Mutlaka denetim yapması lazım. Tarikat adı altında olanlara daha çok denetim yapmalı. ‘Irz düşmanlığı, sübyancılık var mı, haşa af edersin kadın işi var mı' diye daha çok denetlenmeli. Günümüzde kimse ‘Ben tarikatım' demiyor…