CHP’nin yönetimindeki İstanbul’da, merkezi yönetimce düzenlenen bir hizmet törenini izleyince, “AK Parti’nin, İstanbul’da ‘Büyükşehir Adayı’ şimdiden belli oldu mu?” düşüncesine kapıldık.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca yapımı üstlenilen ve sürdürülen yeni ‘metro’ hattında, test sürüşlerine başlanması nedeniyle tören düzenlendi.

Hükümetçe…

Raylı toplu ulaşım için İstanbul’da yürütülen seferberlik silsilesinde, rayların ilk birleştirilmesi dahi, kamuoyu önüne törenle taşınıyor.

Zaten…

Bursa’ya 1 metre dahi döşedeği demiryolu olmayan merkezi yönetimin kurumu, hangi ‘Bakan’ gelirse gelsin, şaşırtmıyor.
Hatta…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nu dün bir kez daha izleyince ve dinleyince, Binali Yıldırım’ı anımsadık.
‘Bakan’ olarak;
Ulaştırma icraatını yönetti.

Ardından…

‘Son Başbakan’ oldu.

…Ve!
İstanbul’u yönetmeye aday yapıldığında, ‘İstanbul’a yapılanlarla yapacaklarının teminatı’ anlarına gelinmişti.

O süreçte…

Bursa, aynı siyasi partinin hükümetinden 20 yıla yakın süredir raylı sistem projesi, kavşaklar üstlenmesini bekliyordu.

İstanbul’da, CHP’nin özelikle Kürt seçmen oylarını sandığa tahvil etme politikası, Ekrem İmamoğlu’nu başa getirdi.

Dün…

Bakan Karaismailoğlu’nu kürsüde yeniden gördüğümüzde ve dinlediğimizde, AK Parti’nin ‘Büyükşehir’ adayı aramamasını gerektirecek bir potansiyel ve emeğin çağrışımına kapıldık.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, daha önce genel sekreter yardımcısıydı ve tıpkı Binali Yıldırım gibi,  bu yerel yönetimden bürokrat kökenliydi.

Konuşmasında…

İstanbul’un demir ağlarla örülmesi;

Yüksek hıza sahip metro hatlarıyla ilçelerin de ötesinde mahallelerin birbirleriyle ulaşımının kolaylaştığı ve toplu ulaşımda vatandaşa ekonomik imkan sağlandığı, önemle vurgulanıyordu.

Bursa’nın, merkezi yönetimde kentiçi toplu ulaşımına metro ve hayalı süren hızlı tren beklentisi, uzun yıllarca gerçekleşmedi.

İstanbul’un nüfusu 15 milyon olabilir, dünyaca önemli ve bir büyük kent olabilir, ama Bursa, öne çıkarılan sıradan kentler arasında da, sıradanlaştırılıyor.

Türkiye’nin 4.büyük kenti Bursa’yı, ‘lobi’ gerekçesi ve talebiyle devletin kendisine, Ankara’da siyasi iradeye anlatmayı gerektirecek durum yok.

Bursa olarak…
Binali Yıldırım’a da, Adil Karaismailoğlu’na da kızmamak gerekiyor, İstanbul için hükümetin özel politikası, desteği, seferberliği var.
Bu nedenle…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisinden destek bekleniyor, böyle bekleyişte sonuç isteniyor.

Bu gerçeklerle…

Millet İttifakı’nın derdi;

Rutin ve geleneksel siyasetle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş üzerinden ‘yıkıcı’ ve ‘yıpratıcı’; isme özel ve nokta atışlı bir siyasetin, Bursa’ya faydası yok, zararı var.
Bursa’nın büyük sorunlarına büyük çözümler, savunulan demokrasi anlayışıyla yeri geldiğinde iktidarı ve muhalefetiyle kenetlenebilmekle mümkündür.