Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep milletvekili Muhittin Taşdoğan, 2020 bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmasında, “Kaynakların etkin ve verimli kullanımı, gelirin adil bölüşümü ile ülkemiz kalkınma sürecinde önemli bir merhale elde edilecektir” dedi.

MHP Gaziantep milletvekili Muhittin Taşdoğan, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin ‘aktarma, ekleme, devir ve iptal işlemleri’ başlıklı 6’ncı maddesi üzerinde, partisi adına kürsüde söz aldı. Kaynakların etkin ve verimli olarak kullanılmasına dikkati çeken milletvekili Taşdoğan, “Madde genel olarak incelendiğinde; Aktarma, ekleme, devir ve iptal işlemleri başlığı altındaki bu kanunla, verilen ödeneklerin etkin ve verimli olarak kullanılması amaçlanmış, Bu itibarla ortaya çıkabilecek ihtiyaç fazlası ödeneklerin öncelikli hizmetlerde kullanılmasını sağlamak amacıyla, diğer kamu idarelerinin ihtiyacını karşılamak üzere devir edilmesi konusunda, kamu idareleri arasındaki aktarma miktarını, şeklini ve yetki kullanımını tarif etmektedir. Kaynakların etkin ve verimli olarak kullanılmasıyla kamu maliyesi alanında gerçekleşen sıkı mali disiplin uygulamaları ekonominin istikrara kavuşmasında ve sürdürülebilir bir makroekonomik dengenin varlığı açısından değerlendirildiğinde, küresel spekülatif atakların bertaraf edilmesi açısından kıymetli bir enstrüman olmaktadır” ifadelerini kullandı.

Kamu harcamalarındaki etkinlik artışının ekonomik istikrarın olmazsa olmazı kabul edildiğini ifade eden Taşdoğan, “Bütçe disiplinine katkısı, göründüğünden daha geniş etkiler ortaya çıkarmaktadır. Kamu idareleri için hazırlanan bütçenin kullanılacağı dönem içerisinde ortaya çıkabilecek fazlalık veya tasarruf edilen miktarların bir başka kamu idaresinin ödenek ihtiyacı için kullanılmasını temin etmek, bu ödeneklerin, öncelikli hizmetlerin karşılanabilmesi için kullanılmasını sağlamak, etkin ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmek, aynı zamanda hizmet verimliliğini de arttıracaktır. Verimlilik artınca milli gelirin artması, beraberinde yatırımların ve tasarrufların artması da beklenmelidir. Gelir artışının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan talep artışı, yatırımcıların belirsizliklerden korunmasına da katkı sağlayacaktır. Nihai olarak döviz kurlarındaki spekülatif ataklarla azalan milli gelirin tekrar yükselebilmesi yatırımcıların performansına bağlı olduğundan, mali disiplin ile oluşan makro ekonomik dengenin önemi daha da artmıştır. Kaynakların etkin ve verimli kullanımı, gelirin adil bölüşümü ile ülkemiz kalkınma sürecinde önemli bir merhale elde edilecektir” şeklinde konuştu.

“Savunma sanayinde dışa bağımlılığın azaltılmasını destekliyoruz”

Savunma sanayinde dışa bağımlılığın azaltılması, yerli ve milli teknolojilerin envanterde yerini alması çabaları içtenlikle desteklediklerini belirten Taşdoğan, “Bilinmelidir ki yüzde yüz yerli ve milli savunma sanayi vazgeçemeyeceğimiz milli hedefimizdir. Her geçen gün savunma sanayinde gurur duyduğumuz spesifik gelişmelere şahit olunmaktadır. Türkiye’deki savunma sanayinde faaliyet gösteren firmalara bakıldığında ağırlıklı olarak İstanbul, Kocaeli ve büyük çoğunluğunun da Ankara’da yer aldığı çok açık görülmektedir. Gaziantep gelişmiş sanayi altyapısı, kalifiye eleman kapasitesiyle, Savunma Sanayimize ürün yapabilecek kabiliyete sahip en gözde şehir konumundadır. Zira bunun en bariz göstergesi olarak, yeni oluşturulan 127 Bin metrekare alanda kurulacak Organize Sanayi Bölgesi ‘Savunma Sanayi Özel Bölgesi’ için arazi tahsisi yapılmıştır. Aselsan deneyim ve bilgi birikimlerinden faydalanarak, ilimize Savunma Sanayinin eğitimli eleman ihtiyacının karşılanması amacıyla ’Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ kurulması için; başta Gaziantep’teki kamu bürokrasi yöneticileri olmak üzere, yerel yönetim, sanayici, müteşebbis, Odalar ve Esnaf Birlikleri, Savunma Sanayisine ve başarısına odaklanmış, herkes bu milli konu için elini taşın altına koymaya hazır haldedir. Şehrimizin inandığı bu çok değerli motivasyonun kıymeti her türlü takdirin üzerindedir” ifadelerine yer verdi.

Gaziantep’in 3. Bölge teşviklerinden yararlanır hale geldiğini kaydeden Taşdoğan, “2011 yılındaki ‘İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Düzeyi’ verileri sonucunda oluşan bu sıralama, 2013 yılından itibaren artarak devam eden nüfusun yaklaşık yüzde 24’üne ulaşan Suriyeli Sığınmacıların Gaziantep’te ortaya çıkarttığı sosyo-ekonomik değişim, Şehrimizin iktisadi dengesini olumsuz etkilemiştir. Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi hesaplanırken ilin demografik özellikleri, nüfus yoğunluğu ve net göç hızı önemli göstergelerdir. 2011 yılındaki nüfus durumu ile 2019 yılındaki durum arasında olağanüstü farklılıklar bulunmaktadır. Bu göstergelerden 2019 yılı itibariyle Suriyeli sığınmacıların nüfus ve istihdam oranı içindeki payı ve kayıt dışı istihdam sorunları dikkate alındığında bu konuda da 2011 yılındaki koşulların çoktan aşınmış olduğu görülecektir” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Taşdoğan, “Başta Gaziantep olmak üzere Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde yaklaşık iki yüz bin kişinin ekmek kapısı olan Antep fıstığı, tarımsal ürün destekleme programının dışında bırakılmıştır. Üreticiler ve bu alanda faaliyet gösteren işletmeler ekonomik açıdan zorluklar yaşamaktadır. Sektörün başlıca meseleleri arasında yer alan kayıt dışılık, fiyat istikrarsızlığı, üretim ve pazarlamada yaşanan teknik sorunlar Antep fıstığının geleceği açısından büyük sorun teşkil etmektedir. Bu sebeple fındıkta olduğu gibi dekar başına 170 TL alan bazlı gelir desteğini veya kilo başına 2 TL ürün desteğini hak etmektedir. Kaldı ki ürüne prim desteği neticesinde; kayıt dışılığın ortadan kalkmasıyla, devletimiz; yaptığı harcamaların karşılığını stopaj ve BAĞ-KUR primleri üzerinden fazlasıyla alabilecektir. Birçok ürüne verilen devlet desteğinin, Türkiye’nin bir markası haline gelen Antep fıstığına verilmemesi, sektörün sorunlarını çözümsüz bırakmakta ve Türk ekonomisine büyük zararlar vermektedir. Üretimdeki düşüşle birlikte işletmelerin kapanması, işsizlik ve göç gibi ortaya çıkacak ekonomik ve sosyal sorunlar, ürün desteği için yapılacak giderlerden çok daha ağırdır. Dolayısıyla Antep fıstığı üreticilerinin desteklenmesi, ekonomik ve sosyal bir yatırımdır” diye konuştu.