Tüm haftaya yayılan sokağa çıkma yasağına rağmen, koronavirüs vaka ve vefatları tam karşılığıyla düşmüyor. Bizim kent yereliyle de, önlem esasları açısından, Bursa Valiliği’nin otoriterliğiyle göz açtırmaması gerekiyor.

Okuyucumuz; “Tarihi belediye binasının yanındaki tribünlü seyir alanı, korona çay bahçesi olmuş.” diyor.

Tedirginlikle;
“Bu alan, kapatılmalı!”

Kapalıçarşı’nın her tarafında, işyerleri önünde sigara içene rastlandığını söyleyen okuyucumuz da var.
Pazaryerlerinin zaten sorun olmaya devam ettiğini söyleyenler de, hayli endişeyle yakınıyorlar.
Bursa’nın merkezi, sıkı denetimde olmalı!

Dün, akşam…
TV’lerde, tıp uzmanları izledik.
Vaka ve vefatlara bakılarak;
Hayati endişe vurgulanıyor.
Özellikle;
Mevcut yasak ve kısıtlamaların, bahar aylarına kadar da devam etmesi gereği vurgulanıyor.

Bu gerçeğe rağmen…

Yasak ve kısıtlamaların kaldırılmasını veya esnetilmesini isteyen düşünceler, ortaya atılıyor.

Ne yazık ki…
Tek şehit verildiğinde dahi;
Ülke üzülürken…
Şu günlerde;
Her gün 100’ü aşkın can, salgın nedeniyle hayatlarını kaybediyor, ama yasak ve kısıtlamalardan yakınılıyor.
Ankara
da, yaz aylarında önlemlerini gevşeten ve bugünlere götüren reflekslerini tekerrür etmemelidir.
Böyle derken…
Çelişkiler sürüyor.
Pandemi dönemiyle;

Çocukların eğitiminde önemi artan bilgisayara 10 ve tablete 6 taksit sınırlaması getiren devlet, tatile 18’e kadar taksitlendirme uygulatıyor.

AVM’lere girişte, HES kodu istenirken, AVM’den farksız büyük yapı marketlerinde böyle olmuyor.

Koronavirüs riski ve etkili denetim ihtiyacı açısından, bir büyük Bursa’yı konuştuk, ama…
Bir avuç Uludağ’da;
Pandemi şikayetiyle…

Bir otelin çalışma ruhsatının bulunmadığı, devletten kiralanıp 2.elden işletmeye verildiği ve son 2 katının kaçak olduğu saptandı, açıklandı.