Dudak, yanak, dil, diş eti, ağız tabanı, yumuşak veya sert damak, sinüsler ve tükürük bezleri gibi ağız yapılarını oluşturan bölümlerden herhangi birinde görülen kanserlerin ağız kanseri olarak adlandırıldığını söyleyen Doç. Dr. İbrahim Şevki Bayrakdar, hayati tehlike yaratabilen bu kanser türünün erken teşhisinin önemli olduğunu belirtti. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre en ölümcül kanser türleri arasında ilk sekiz içerisinde yer alan ağız kanserinde yaş, cinsiyet, ırk ve coğrafi faktörlerin etkili olduğunu ifade eden Doç. Dr. İbrahim Şevki Bayrakdar, genellikle bu kanserlerin 40 yaş üstü kişilerde görüldüğünü, erkeklerde kadınlara oranla iki kat fazla görüldüğünü kaydetti. Ağız kanserlerinin sebeplerinin kesin olarak bilinmemesine rağmen tütün ve tütün ürünleri kullanımı, alkol kullanımı gibi faktörlerin bu kanserlerin oluşumunu arttırdığını belirtti. Doç. Dr. İbrahim Şevki Bayrakdar, bağışıklık sisteminin zayıflaması, ağız bölgesinin uzun süreli güneşe maruz kalması neticesinde de ağız kanseri insidansında artış gözlendiğini kaydetti.

İyileşmeyen dudak ve ağız yaraları, dilde, damakta ağız tabanında, yanakta meydana gelen beyaz beneklenmeler, sebepsiz diş kayıpları, çenelerde uyuşukluk, çiğneme ve yutkunma problemleri gibi bulguların en erken belirtileri olduğunu ifade eden Doç. Dr. İbrahim Şevki Bayrakdar, bu belirtilerin olması durumunda hastaların bir diş hekimine başvurması gerektiğine vurgu yaptı.