Windbaba Stratejik Çözüm Ortağı ve Akredite Kobi Danışmanı Bülent Yüce, 2040 yılında rüzgar enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payının, bugünkü yüzde 4 seviyesinden yaklaşık 9 kat artışla yüzde 34’e ulaşacağını belirterek, bu kapasite artışını sağlayacak yatırımların dünyanın her yerinde iyi yetişmiş ve nitelikli işgücünü talep edeceğini söyledi. Türkiye’nin rüzgar enerjisinde halen kapasitesinin yüzde 17’sini kullandığını hatırlatan Yüce, “Bu yüzde 17’lik kapasite, ülkemizin teorik olarak 48 bin megavat görülen potansiyel kurulu gücün yüzde 17’si anlamına geliyor. Ancak dünyadaki tüm sektör oyuncularının üzerinde mutabık kaldığı gerçek, Türkiye’nin bu teorik kapasitenin en az 2 katına sahip olduğu yönünde. Daha alacağımız çok yolumuz, istihdam edeceğimiz çok gencimiz var” dedi.

Dünyanın her ülkesinde çalışabilecek mühendisler

Yeni kapasitelerin devreye alınmasında, yenilenebilir ve temiz enerji farkındalığı yüksek olan Avrupa ülkelerinin başı çektiğini vurgulayan Bülent Yüce, 2019 yılı sonu itibarıyla elektrik üretiminin yüzde 15’ini rüzgârdan karşılayan Avrupa’nın, 2050 yılı hedefinin bu oranı yüzde 50’ye çıkarmak olduğunu hatırlattı. Bu verilere, rüzgâr enerjisi sektöründe geleceğini arayan her seviyedeki profesyonelin dikkat etmesi gerektiğine işaret eden Yüce, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugün Türkiye’de teknik eğitim almış çok sayıda üniversite mezunu gencimiz çok düşük ücretlerle iş arayışında. Bu durum pandeminin etkisi ile daha da kronik bir sorun olmaya evriliyor. Rüzgâr enerjisi sektörü; makine, enerji, endüstri, elektrik ve elektronik gibi alanlarda teknik eğitim alan ve yetkinliklerini geliştiren gençlerimize ciddi iş fırsatları sunuyor. Ülkemizdeki yatırımlarda kendilerini kanıtlayan gençlerimiz, tıpkı dünya vatandaşı benzetmesinde olduğu gibi ‘dünya mühendisi’ olarak pek çok ülkedeki yatırımlarda görev alma ve iyi bir gelir seviyesi elde etme şansına sahip olabiliyor. Projelerin bakım, onarım, montaj gibi teknik aşamalarında yetkinliklerini kanıtlayan ara işgücü de, tıpkı mühendisler gibi yüksek ücretlerle ülkemizde ve dünyanın farklı coğrafyalarında çalışabilme imkânına kavuşabiliyor” diye konuştu.

Rakamlarla rüzgâr enerjisi sektörü

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine göre, tüm dünyada yenilenebilir enerji sektörünün sağladığı istihdam 11,5 milyona ulaştı. Rüzgar enerjisi, bu istihdamın yaklaşık üçte birini oluşturuyor. 2019 yılında rüzgâr enerjisi kurulu gücünü 15.4 gigavat artırarak 205 gigavata ulaştıran Avrupa, elektrik ihtiyacının yüzde 15’ini rüzgardan karşılıyor. 2050 yılı hedefi ise Avrupa kıtasında tüketilen enerjinin yüzde 50’sini rüzgâr karşılamak. American Solar Energy Society’nin verilerine göre, 2030 yılında sadece ABD’de yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sektörlerinde 40 milyon kişi çalışacak. Bu ülkede halen en hızlı büyüyen meslek arasında ilk 2 sırayı güneş enerjisi teknisyenliği ve rüzgâr enerjisi teknisyenliği geliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 2019 Yenilenebilir Raporu’na göre, küresel yenilenebilir enerji kapasitesi 2019-2024 arasında yüzde 50 artarak 3 bin 721 gigavata ulaşacak. Bu büyüklük, ABD’nin şu an 1 200 gigavat olan toplam kurulu kapasitesine eşit. 2024’e kadar gerçekleşecek kapasite artışının yüzde 70’ini güneş ve rüzgâr oluşturacak. Dünyanın önde gelen bağımsız denetim kurumlarından KPMG’nin verilerine göre, 2040 yılında rüzgâr enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payı, bugünkü yüzde 4 seviyesinden yaklaşık 9 kat artışla yüzde 34’e ulaşacak.