Yapılan araştırmalar, Türk insanının artık çay yerine daha çok kahveyi tercih etmeye başladığını gösterdi. Koronavirüs ile birlikte ise kahve kültürü yeni bir boyut kazandığı belirtildi.

Türkiye’de son 13 yılda kahve tüketimi üç kattan fazla arttı. Araştırmalar, çayın yerini hızla kahvenin almaya başladığını gösterdi. Türk halkı 13 yıl önce 200 gram kahve tüketirken şu anda bu rakam 550 gramın üstüne çıktığı gözlemlendi. Gelecek 10 yıl içinde ise bu rakamın 1,5 kilograma kadar çıkması bekleniyor. Kovid-19 salgını ile birlikte ise Türkiye’deki kahve tüketimi daha da arttığı gözlenirken, tüketimde dört kata yakın artış oldu.

Çalışma saatlerinin kısaltılması ile birlikte insanların evde geçirdikleri zaman artınca kahve tüketiminin hızla yükselişi geçtiğini söyleyen Barcha Coffee Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Pisikoğlu, korona öncesi döneme göre 3-4 kat daha fazla kahve içildiğini dile getirdi. Salgın nedeniyle kahvenin ana vatanı olan Kolombiya, Brezilya ve Peru’da üretiminin yavaşladığını ifade eden Pisikoğlu, talebin arttığı bir dönemde yaşanan arz eksikliğinin ise fiyatları yukarı çekeceğini kaydetti.

"20 bin liralık cirolar 700 bine çıktı"

Koronavirüs döneminde Türk halkının değişik kahve türleri ile de ilk kez tanıştığını ifade eden Pisikoğlu, "Bu noktada insanlar hem daha fazla kahve tüketme alışkanlığı kazandı hem de yeni tarzlar deneyimleme şansı buldu. Tüketimdeki artışı özellikle internet üzerinden satış yapan firmaların cirolarında kendini gösterdi. Normal dönemde ayda 20 bin liralık satış yapan firmalar 700 bin liralık ciroları görmeye başladı. Ayrıca değişik tarzda kahveleri de deneyimlemek isteyen insanlar bu konuda araştırma yapıp, gerekli ekipmanları temin etti. Kısacası bu dönemde kahve kültürü yeni bir boyut kazandı." dedi.

"Kahve zincirlerinin tahtı sallanıyor"

Pisikoğlu, normalleşme süreciyle kahve zincirlerinin yerini üçüncü nesil kahve işletmelerinin alabileceğinin altını çizerek, "Üçüncü nesil demleme tekniklerini ilgi gösteren yatırımcılar bu alanda önemli yatırımlarda bulunmak istiyor. Bu tekniklere olan ilgi normal vatandaş cephesinde de artıyor. Daha küçük işletmelerde daha az personel gerektiren bu tarz aynı zamanda yüksek kar marjı da sunuyor. Yani çok sayıda personelin çalıştığı büyük zincirlerin tahtı sallanmaya başladı." ifadelerini kullandı.