organizasyonu, dünyanın en büyük etkinliklerinden biri durumundadır. Kurbanlığa ayrılan 3,5 milyon küçükbaş hayvan sayımız, tek tek 138 ülkenin koyun, keçi toplam varlığından fazladır” dedi.

TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik, yaptığı açıklamada sahadan aldıkları bilgilere göre yetiştiricinin 5 milyona kadar koyun, keçiyi kurbanlık olarak pazara sunacak durumda olduğunu, bu durumda kurbanlık küçükbaş hayvan sayısının koyun, keçi hayvan varlığını geçtiği ülke sayısının 148’e çıktığını belirtti. Çelik, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) son verisi olan 2018 rakamlarına göre koyun, keçi varlığıyla dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olan Türkiye’nin koyun sayısında dünyada 8’inci, keçi sayısında 22’inci sırada bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin potansiyelini harekete geçirmesi halinde kısa bir zamanda koyun sayısında ilk 4’e, keçi sayısında ilk 12’ye girebileceğine dikkati çeken Çelik, FAO’nun kapsama aldığı 214 ülkeden 7’sinde (Amerikan Samoa, Aruba, Niue, Norfolk Adaları, Samoa, Solomon Adaları ve Tuvalu) koyun keçi varlığı bulunmadığını, koyun, keçi bulunan 207 ülkeden sadece 76’sının Türkiye’nin kurbanlık için ayırdığı 3,5 milyondan fazla koyun, keçi varlığına sahip olduğunu ifade etti.

Kurban organizasyonunun büyüklüğü

Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri, Eritre, Mozambik, Kuzey Kore, Burundi, Filipinler, Ürdün, Şili, Namibya’nın 3,5-5 milyon arasında, 138 ülkenin ise 3,5 milyondan daha az koyun, keçi varlığı olduğunu bildiren Çelik, şunları söyledi:

“Türkiye’deki kurban organizasyonunun büyüklüğünü karşılaştırmak için 2019’da hacda Suudi Arabistan’a giden hacı adayları için kesilen hayvan varlığının ancak 1 milyonu geçtiğini söylememiz yeterlidir. Üstelik hacı adayları için kesilen 1 milyonun üzerindeki kurbandan 83 bini Türk hacı adaylarınca kesilmiştir. Hacı adayları içindeki payı düşünüldüğünde Türk hacı adaylarının çok daha fazla kurban kesimi yaptığı görülmektedir. Ülkemizde kurbanlık için ayrılan küçükbaş hayvan sayısından daha az koyun, keçi varlığına sahip ülkeler içinde Kamerun, Arnavutluk, Vietnam, Küba, Portekiz, Norveç, Venezuela, Sırbistan, Kolombiya, Almanya, Bulgaristan, Hollanda, Ukrayna, Macaristan, Bosna Hersek gibi ülkeler var. Bunların koyun, keçi varlıkları 1 milyon ile 3,5 milyon baş arasında değişiyor. Lübnan, Filistin, Gürcistan, Kuveyt, Kanada, Makedonya, Moldova, Hırvatistan, Ermenistan, Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail, Malezya, Jamaika, Katar, Tayland, Avusturya, İsviçre, Slovakya, Güney Kore, İsveç, Polonya, Çekya, Belçika, Finlandiya, Tayvan, Danimarka, Slovenya gibi ülkelerin koyun, keçi varlığı ise 100 bin ile 1 milyon baş arasında seyrediyor.”

Bu ülkelerin rakamlarını Türkiye’nin kurbanlık için ayırdığı küçükbaş hayvan sayısıyla karşılaştırmanın imkanı dahi bulunmadığını vurgulayan Nihat Çelik, “İçlerinde Çekya, Karadağ, Litvanya, Belçika, Finlandiya, Tayvan, Danimarka, Slovenya, Estonya, Japonya gibi ülkelerin de bulunduğu 69 ülkenin koyun, keçi sayısı toplansa bile Türkiye’nin kurbanlığa ayırdığı küçükbaş hayvan sayısını ancak bulabiliyor” dedi.

"Sadece Kurban Bayramı’nda Almanya’nın toplam hayvan varlığının 1,5 katını kesiyoruz"

Sadece Kurban Bayramı’nda Almanya’nın toplam koyun, keçi varlığının 1,5 katının ülkemizde kesildiğini bildiren Çelik, şu bilgileri verdi:

“82 milyonluk Almanya’da 1 milyon 570 bin koyun, 146 bin de keçi var. Nüfusu 42 milyonu bulan Ukrayna, sadece 727 bin koyun, 582 bin keçi varlığına sahip 38 milyon nüfuslu. Türkiye’nin 12 katından fazla alana yayılan Kanada’da ise 829 bin koyun, 30 keçi var. Ülkemizde geçen yıl Kurban Bayramı’nda kesilen 2,7 milyon koyun, keçi sayısı, Almanya’daki koyun, keçi varlığının 1,5 katından, Ukrayna’dakinin 2 katından, Kanada’kinin ise 3 katından fazla. Ülkemiz, hem koyun, keçi, sığır varlığı hem kurbanlığa ayrılan hayvan sayısıyla dünya çapında bir boyuta sahip. Üstelik potansiyelimizin de tamamını kullanabilmiş değiliz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın da hedefi olan nüfus başına bir küçükbaş hayvan sayısına ve kırmızı ette küçükbaş etinin payını yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarma hedefine en kısa zamanda ulaşabiliriz. Potansiyelin değerlendirilmesi için hayvancılığa verilen destekler sürdürülmelidir.”