Kendine has üslubu ve şairlik kudreti ile Türk edebiyatının en orijinal edebî kişiliklerinden biri olan ve mahalli unsurlar ile Türkçe dil özelliklerini divan edebiyatında kullanan ender şairlerden olan Edirneli Nazmî’nin divanı üzerine Doç. Dr. Sibel Üst Erdem tarafından kaleme alınan 9 ciltlik dev eser, Trakya Üniversitesi Yayınlarından araştırmacıların ve edebiyatçıların hizmetine sunuldu.

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Üst Erdem tarafından 2011 yılında yayına hazırlanan “Edirneli Nazmî Dîvânı (İnceleme-Tenkitli Metin)” adlı eser, 2019 yılına kadar birçok kurum ve basımevine teklif sunulmasına rağmen yayımlanamadı. Edirne’nin yetiştirdiği münevver kimliklerden olan ve Klasik edebiyatımıza Türkçe unsurları dâhil etme çabalarıyla öne çıkan Nazmî üzerine yazılmış olan bu en geniş kapsamlı eser, Edirne kent varlığına ait olan tüm değerleri sahiplenme ve gelecek nesillere ulaştırma misyonuyla hareket eden Trakya Üniversitesi’nin 2020 yayınları arasından çıktı.

İlk kez bu çalışmayla tenkitli metni hazırlanan Edirneli Nazmî “Dîvânı” Türk edebiyatının en hacimli divanı olarak biliniyor. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ve Bursa Bölge Yazmaları Kütüphanesinde bulunan nüshaları ile Fuat Köprülü’nün matbu olarak yayımladığı eserden yararlanılarak ilk kez bu çalışmayla tenkitli metni hazırlanan divan, Doç. Dr. Sibel Üst Erdem tarafından edebi açıdan da ayrıntılı olarak ele alınıyor. Bugüne kadar bütünüyle gün yüzüne çıkarılamamış olan Dîvân’daki Türkî-i Basît şiirlerinin tamamı da ilk defa bu çalışmayla ortaya konulmuş, bu konuda en doğru neticeye ulaşılmaya çalışılmıştır.

Temel olarak giriş ve iki bölümden meydana gelen çalışmanın giriş kısmında, Türkî-i Basît kavramı üzerinde durulmuş, şimdiye kadar bu meseleye değinen kaynakların beyanları nakledilmiştir. Şairin hayatını anlatan ilk bölümde Edirneli Nazmî’nin tezkirelerde, edebiyat tarihlerinde ve şiirlerinde yer alan, hayatına ilişkin bilgiler değerlendirilmiş, bu mevzudaki ilginç noktalar tespit edilmiştir. Daha sonra edebî kişiliği ele alınan şairin eseri üzerindeki inceleme ile Nazmî’nin Klâsik edebiyattaki yeri ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmanın esasını oluşturan nüshalar hakkında bilgilerin verildiği ikinci bölümde ise nüshaların tavsifleri yapılmış ve tenkitli metni günümüz harf sistemine transkripsiyonu yapılarak çevrilmiştir. Eserin “mükemmel” denilebilecek bir nüshası olmadığı için çalışmada, “tenkitli metin” yöntemiyle “tam nüsha” oluşturulmaya çalışılmıştır. Sonuç bölümünde, elde edilen bulgular değerlendirilmiş; şair, eseri ve edebî kişiliği başta olmak üzere birçok konuda ulaşılan veriler yorumlanmıştır. Hem edebiyat tarihlerinde hem de yapılan çalışmalarda bahis konusu edilen Edirneli Nazmî ve eserinin tam olarak meydana çıkarılması amacıyla yapılan çalışmanın, bu alanda önemli bir boşluğu doldurması ve edebiyat tarihçilerine, araştırmacılarına, eleştirmenlerine ve öğrencilerine kaynaklık etmesi bekleniyor.

Türk edebiyatının en fazla gazel, murabba, müfred, tarih söyleyen şairi olan Edirneli Nazmî Dîvânı’nda toplamda 7002 gazel, 16 kaside, 7 terkîb-i bend, 7 tercî-i bend, 524 murabba, 62 muhammes, 12 müseddes, 5 müsebba, 5 müsemmen, 5 mütessa, 7 muaşşer, 2 tahmis, 23 müstezad, 425 müfred, 364 tarih, 53 kıt’a, 16 mesnevi yer alıyor. Eserde toplam 8 bin 535 şiirde, 48 bin 537 beyit bulunmaktadır. Şair, divanında yer alan Türkî-i Basit tarzı şiirlerin yazımında kelime kadrosunu mümkün olduğunca Türkçe’den seçmiş ve yine mümkün olduğunca Farsça terkiplere yer vermemiştir.

Doç. Dr. Sibel Üst Erdem, Trakya Üniversitesi’nin birçok medeniyete ev sahipliği yapan Edirne’de tarihten bu yana gelen kültürel mirasının gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla var gücüyle çalıştığına vurgu yaparak, “2019 yılına kadar maalesef birçok kurum ve basımevine teklifte bulunmamıza rağmen sonuç alamadık. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun çalışmaya gösterdiği ilgi ile eser, kitap olarak basım aşamasına geldi. Başta Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’na, Dr. Öğr. Üyesi Levent Doğan’a ve çalışmanın hakemliğini yapan değerli hocalarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım” ifadelerini kullandı.