Bilim insanları, dünyanın en yüksek sıradağları olan Himalayalar'daki buz kaybının son 40 yılda 10 kat hızlandığını keşfetti. Uzmanlar, bu durumun küresel deniz seviyelerinde yükselişe neden olarak kıyı topluluklarını tehdit ettiği konusunda uyardı. Ayrıca, bölge ülkelerinin temel geçim kaynağı olan tarımsal faaliyetleri bozduğu için yüz milyonlarca kişinin tehdit altında olduğu açıklandı.

Himalayalar'daki buzullar olağanüstü bir hızla eriyor ve yeni araştırmalar, geniş buz tabakalarının son 40 yılda önceki yedi yüzyıla göre 10 kat daha hızlı küçüldüğünü gösteriyor.

YÜZ MİLYONLARCA İNSANI TEHDİT EDİYOR

Bilim insanlarına göre, Himalayalar’da yaşanan  çığ, sel gibi olaylar ile ve buz kaybının hızlanmasının etkileri Hindistan, Nepal ve Butan'daki insanları tehdit ediyor. Ayrıca, Güney Asya'daki yüz milyonlarca insanın geçim kaynağı olan tarım faaliyetlerini zorlaştırıyor.

Bununla birlikte,eriyen buzullardan gelen su küresel  deniz seviyesinin yükselmesine katkıda bulunuyor.

ETKİLERİ DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA HİSSEDLİYOR

Scientific Reports dergisinde yayımlanan çalışmanın ortak yazarı ve Leeds Üniversitesi'nden bir buzul bilimci Jonathan Carrivick, "Dünyanın bu kısmı, belki de herkesin fark ettiğinden daha hızlı değişiyor. Ancak, değişim sadece Himalayalar’da değil. Etkileri dünyanın dört bir yanında hissediliyor” dedi. 

Diğer taraftan araştırmacılar, uzun yıllardır  Yeni Zelanda, Grönland, Patagonya ve dünyanın diğer bölgelerindeki büyük buzulların erimesini gözlemliyor. Ancak yeni çalışma, Himalayalar'daki buz kaybının özellikle hızlı olduğunu buldu. Araştırmacılar, bu durumda  Güney Asya musonlarındaki değişimler gibi bölgesel iklim faktörlerinin rol oynayabileceğini bildirdi.

NEDENİ KÜRESEL ISINMA

Tüm bunların yanı sıra yeni bulgu; Himalayalar’daki buz kaybının, fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının neden olduğu artan küresel sıcaklıklardan kaynaklandığını kanıtlıyor.

Şimdiye kadar, pek çok hakemli bilimsel araştırma, insan faaliyetlerini artan küresel sıcaklıkların bir nedeni olarak tanımladı. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli tarafından Ağustos ayında yayınlanan bir rapor da insan etkisini, 1990'lardan bu yana küresel buzulların geri çekilmesinin ana faktörü olarak tanımladı. 

Diğer taraftan çalışma kapsamında, Dr. Carrivick ve meslektaşları bölgedeki yaklaşık 15 bin buzulun uydu fotoğraflarını taradı. Araştırmacılar, ardından buzulların vadilerde yavaşça ilerlerken geride bıraktıkları büyük kaya ve enkaz sırtlarının belirtilerini aradı. Çalışmada, bu eski buzul izlerinin yerleri kullanılarak, önceki yüzyıllarda buz tabakasının kapladığı alan tahmin edildi.

Daha sonra veriler, Küçük Buz Çağı olarak bilinen 400 ila 700 yıl önce küresel soğuma döneminden bu yana ne kadar buzun kaybolduğuna dair bir tahmine ulaşmak için mevcut buz örtüsüyle karşılaştırıldı. 

Utah Üniversitesi'nde coğrafya profesörü olan Summer Rupper, yeni araştırmanın bulgularını, “kesinlikle kritik” olarak nitelendirerek, “Çalışmanın bulguları, araştırmacıların ilerleyen yıllarda buzul değişimi ve deniz seviyesinin yükselmesi hakkında daha doğru tahminler geliştirmelerine yardımcı olacak” diye konuştu.

ALYAPIYA HASAR VERECEK

Öte yandan çalışmanın yazarları, Himalayalar’daki buzul kaybının bir sonucu olarak yükselen deniz seviyelerinin toprak erozyonuna neden olabileceği konusunda uyardı. Bu durumun, kıyı bölgelerinde yer alan enerji santralleri ve diğer kritik öneme sahip endüstriyel tesislerin yanı sıra yolların ve köprülerin yapısal bütünlüğünü bozacağı aktarıldı.

ABD  Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin bildirdiğine göre, , 2014 itibariyle ABD'de nüfusun yaklaşık yüzde 40'ı, önümüzdeki yıllarda bu değişikliklerden etkilenmesi muhtemel olan kıyı bölgelerinde yaşıyor.

Dr. Rupper, Himalaya bölgesindeki buz kaybının etkilerinin kıyı bölgelerinde belirgin olacağını vurgulayarak şunları söyledi:

“Bölgedeki buzullardan gelen erimiş su, Hindistan'ın geniş kuzey tarım kuşağını destekleyen büyük nehirleri besliyor. Buzullar küçülmeye devam ettikçe, sulama ve içme suyu için kullanılabilir su miktarı hızla düşebilir. Buz kaybı yamaçları daha dengesiz hale getirdiğinden çığlar yaygınlaşabilir.”