Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, diplomatik temasların ardından Mısırlı mevkidaşı Samih Şukri  ile bir basın açıklaması yaptı. 

Bakan Fidan'ın açıklamaları:

Filistin meselesinde yakın istişare içinde olduk. Bugün de görüşmelerimiz buna imkan tanıdı. Filistin sorunu Türkiye ve Mısır'ın ortak duruşa sahip olduğu bir konudur. 7 Ekim'den bu yana yaşananlar, uzun zamandır emsali görülmemiş gelişmelerdir. Masum sivilleri hedef alan saldırıları ve sivil can kayıplarını elbette reddediyoruz, kınıyoruz. Ancak temel mesele, Filistin'de adil ve kalıcı bir çözümün sürekli olarak ötelenmesi, bu arada İsrail'in yasa dışı yerleşimler, Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki provokasyonlar, keyfi tutuklamalar gibi uygulamalarla işgali derinleştirmesidir.

Türkiye ve Mısır olarak 67 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen, bağımsız ve coğrafi bütünlüğü olan bir Filistin devletinin hayat bulmasını, yani iki devletli çözümün tek geçerli çözüm yolu olduğunu düşünüyoruz. Türkiye olarak geldiğimiz noktada dört hususun önem arz ettiğini düşünmekteyiz.

"İSRAİLULUSLARARASI HUKUKA BAĞLI KALMAYA DAVET EDİYORUZ"

Her şeyden evvel her ne taraftan olursa olsun sivil can kayıplarının önüne geçilmelidir. Bazı devletlerin İsrail'in Gazze'de ayrım gözetmeksizin yaptığı misillemeleri adeta haklı bir müdahale gibi göstermeye çalıştığını görmekteyiz. Böylesine çarpık ve gayrı insani bir yaklaşım, sadece ve sadece daha fazla şiddete, daha fazla masum can kaybına yol açar.

İsrail'i uluslararası hukuka ve insani değerlere bağlı kalmaya davet ettiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum.

"ORTA DOĞU'DA BARIŞ FİLİSTİNLİLERLE TESİS EDİLEBİLİR"

 Filistinlilerin Gazze'de yerlerinden edilerek Mısır'a sürülme politikasını tasvip etmiyoruz, buna sonuna kadar karşı çıkıyoruz, bu konuda Mısır'ın yanındayız. İkincisi çatışmanın coğrafi olarak yayılmasının engellenmesidir. Türkiye olarak bu konuda benzer düşüncelere sahip olduğumuz ülkelerle yakın istişareler içindeyiz. Üçüncü olarak iki devletli çözüm temelinde barış temelinde barış sürecinin yeniden başlatılmasıdır. Ortadoğu'da barış sadece bölgesel alternatiflerle değil, Filistinlilerle tesis edilebilir. Zira barış olmadan gerçek manada güvenlik tesis edilemez. Dördüncü olarak bölgedeki Müslüman ülkeler olarak Filistinlilerin bekasını gözetecek, adil ve kalıcı bir barışın garantörü olacak bir mekanizmanın kurulmasıdır.

"YARDIMLARI İNŞALLAH UYGUN BİR ŞEKİLDE İÇERİYE ULAŞTIRMAYI BAŞARACAĞIZ"

Takdir edersiniz ki yardımları gönderen ülkelerden Mısır'a getirmek bir konu, bunu daha sonra sınır kapısından içeri getirerek asıl ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak başka bir konu. Bu konuda da Mısır makamları İsrail ile koordinasyon içerisindeler. Sınır kapısının hangi şartta ve ne zaman ve nasıl açılacağına ilişkin çok ciddi müzakerelerin olması gerekiyor. Sınırın öbür tarafında savaş şartları var. Biliyorsunuz Refah Sınır Kapısı çatışmanın hemen akabinde İsrail tarafından bombalanmıştı, bir müddet kapalı kaldı. Biz biliyoruz ki birinci ve ikinci Gazze kuşatmalarında da Mısır gerçekten tarihi bir rol oynadı. Bizim de getirdiğimiz yardımları inşallah uygun bir şekilde içeriye ulaştırmayı başaracağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Netanyahu günümüzün Hitler'i, Gazze kasabıdır Cumhurbaşkanı Erdoğan: Netanyahu günümüzün Hitler'i, Gazze kasabıdır

"İÇERİDE YAKLAŞIK 300 CİVARİNDA TÜRK VATANDAŞIMIZ BULUNMAKTA"

Tahliyeler konusunda şimdilik şunu söyleyebilirim. Yine Mısır ve İsrail makamlarıyla yakın işbirliği içindeyiz. İçeride yaklaşık 300 civarında Türk vatandaşımız bulunmakta. Bunların 30'unun tahliyesini başardık. Sınır kapısı kapalı olduğu için çalışmalarımız halihazırda devam etmekte.