Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek kira fiyatlarıyla ilgili seçim sonrasını işaret ederek "Bu fırsatçılığa yasal düzenlemelerle kesinlikle izin vermeyeceğiz." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
DEPREM KONUTLARINDA HAK KAYBI OLUR MU?
Gayrimenkullerde hak kaybı olmaması için çalışma yürütülüyor. Daha önceki afetlerde biz bunu hep yaşadık. Vatandaşımızın kaybettiği ne varsa devletimiz kendisi için yeniden yaptı. Hak kaybı olmadı. Bu deprem sonrasında da aynı hassasiyet içindeyiz.
KİRA SORUNU
Seçimden sonra üzerine gideceğiz. Kiraların büyükşehirlerde ciddi manada yükseltildiğini görüyoruz. Bu vicdani, ahlaki, insani değil. Bu bir fırsatçılıktır. Bu fırsatçılığa da yasal düzenlemelerle kesinlikle izin vermeyeceğiz.
İSTANBUL'DA KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ
İstanbul'da 220 bin bina ve 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. Bugün 39 ilçede 412 milyon metrekare büyüklüğe sahip kentsel dönüşüm sürecini sürdürüyoruz. 93 bin konutun yapımı devam ediyor. Şimdi rezerv alan çalışması yapıyoruz. 1 milyonluk bir rezerv alan planlıyoruz. Bu yerleşimler uydu kent modeli olacak. 130 milyon metrekare yere ihtiyacımız var. Bakanlığımız yerleri belirledi. Bu alanda yapılacak konutlar sadece riskli yapıda olan vatandaşlarımız için kullanılacak.
'KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA LÜTFEN BİZE YARDIMCI OLUN'
İstanbul'a ilave bir nüfus gelmeyecek ve yeni nüfusa da izin vermeyeceğiz. 500 bin konutu yerinde dönüştüreceğiz. Sağlıksız konutları dönüştürürken boşalan alanları da yeşil alanla dolduracağız. Şehrin havasını temizlemek zorundayız. Siz şimdi gidip Londra merkeze gidemezsiniz belli bir bedeli var. Bu proje için 5 yıllık bir plan hazırladık. Marmara'yı her alanda daha da geliştireceğiz. İstanbul mekansal strateji planını hayata geçiriyoruz. Rezerv şehirlerimizi deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde yapacağız. İzmir'de de benzer bir projemiz olacak. Vatandaşlarımızdan rica ediyorum, kentsel dönüşüm konusunda lütfen bize yardımcı olun. Muhalefet bu konuda acemi söylemlerde bulunuyor. Bu milletin tek bir ferdi bile yıkıntılar altında can vermesin istiyoruz.
'TESLİM TÖRENİNDE BULUNMAMAK HASILAYI TOPLAMAMAK OLUR'
Bizim için siyasette bugüne kadar hiç durmak zaten olmadı. 40 yıllık siyasi hayatım her zaman bu yoğunlukta geçti. Eşim, çocuklarım bu yoğunluğu benimle yaşadı. Bir gece geç saatte eve geldim, baktım ki odamın kapısına şöyle bir ufak pusula yapıştırılmış. Babacım bir geceni de bize ayır. Çünkü kızım beni göremiyor. Tabi duygulandım. Sabah onu yolcu ederken de tabi dertleniyorsunuz. Bütün bu duygular içinde bir siyasi hayat. Ama onlar da hiçbir zaman bunun dışında hayatları boyunca hiçbir zaman hissettirmediler. Anneleri de hissettirmedi. Böyle bir hayat yaşadık. Burada da aynı hayatı yaşıyoruz. Zaman zaman eşim de deprem bölgelerine gidiyor. Burada da ben bayramın ikinci üçüncü gününe deprem bölgesinde programlar yaptım. Şu ana kadar depremzedelerimizle iftar sofralarında hep bir araya geldik. Yeni konutların bazı yerlerde temellerini attık. Bayramda da köy evlerinin teslim törenine gideceğiz. O projelerin teslim töreninde bulunmamak hasılayı millet adına toplamamak olur.
'BAY BAY KEMAL, SSK'YI NASIL BATIRDIĞININ KİTABINI YAZMIŞ'
Eğer doğrular üzerine siyaseti bina ederseniz, bu halk sizinle ölüme gider. Burada ufak bir kitapçık var. Bu Bay Bay Kemal'in SSK'nın başında olduğu dönem hazırladığı bir kitapçık. Burada o aczinin, o çöküşünün kendi ağzıyla beyanları var. Herkes başına geçtiği kurumun başarısını kitaplaştırır. Bay Bay Kemal ise SSK'yı nasıl batırdığının kitabını yazmış. Şaka değil, gerçek. Kitap denmez buna, broşür. Öyle pişkin ki, başarısızlığının sorumluluğunu kabul edemiyor.
'UÇAK GEMİMİZİ DAHA DA BÜYÜTECEĞİZ'
Biz Togg'u piyasaya sürüyoruz. Bir taraftan TCG Anadolu'yu milletimize tanıtıyoruz. Bakıyorsunuz orada gemiyi gezip çıkanlar hepsi bize dua ediyorlar. Bunlar da diyorlar ki bu maket. Togg için maket, TCG Anadolu için maket. Bir de teşekkür edin be. Yok, maket. Burayı muhakkak gezmeniz lazım. Ben iftihar ettim. Bizim artık savunma sanayimizde bu kadar hijyen koşula dikkat edilen bir gemi olamaz. Pırıl pırıl. 1300'ün üzerinde personeli var. Tabi bununla yetinmiyoruz. İspanya ile görüşmelerim var, İngilizlerle görüşmelerim var. Bunun şimdi iki misli büyüklüğünde olanını yapacağız. Uçak gemimizi daha da büyüteceğiz. Barbaros'un torunları Barbaros'a layık olduğunu gösterecek.
'2013'TE IMF'İN İPİNİ KESTİK'
Ben bugüne kadar muhalefette ben Bay Bay Kemal dışında diğerlerinin ismini pek anmadım. Bazen onları da masaya yatırmak gerekiyor. 14 Mayıs da tarihi bir seçim. Şu gördüğünüz Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar dediğimiz bizim strateji belgemiz. Bu ekibin içerisinde çok yakın çalıştığım kişiler var. Bunlardan bir tanesi başbakanlık makamına getirip, böyle bir yanlış yaptığım kişi. Bir diğeri genç yaşta bakanlığıa getirdiğim kişi. Bunların ekonomiyle alakası yok. Bir tanesi bebecan. Davos'ta biz IMF Başkanıyla bir görüşme yaptık. O görüşmede kendisine dedim ki, 'Sen bize elemanlarını gönderiyorsun. Bu elemanların bize siyasi akıl vermeye gelmesin. Onlar taksitini alırlar dönerler, kalkıp da Türkiye'yi yönetemezler. Türkiye'yi ben yönetirim.' Adamın rengi attı. Sene 2013 falan. 2013'te biz IMF'in ipini kestik.
'HAKLILIĞIMIZ DÜNYADA TAKDİR GÖRÜYOR'
Enflasyon daha da inecek. Bizim için önemli olan düşük faizle yüksek yatırım. Bunu başarmamız lazım. Yatırım, istihdam, üretim, cari fazlaya dayalı büyüme. Biz şu anda bu başlıklarla bunu başarıyoruz. Bunun üzerine de yürüyoruz. Bunu da 14 Mayıs'tan sonraki süreçte başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Haklılığımız dünyada da takdir görüyor.
