Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'u anma programında önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"İNSANLIĞIN HİSLERİNE TERCÜMAN OLAN MEHMET AKİF"

-Bugün gerçekten çok önemli bir anma programı vesilesi ile bir aradayız. Milletimizin şahsiyetini, haysiyetini istiklal marşı gibi abidevi bir şiirle ebedileştiren, Safahat'ıyla sadece milletimizin değil insanlığın hislerine tercüman olan Mehmet Akif'i bir kez daha rahmet, minnetle yâdediyorum. Milli şairimizin ruhu şâd olsun diyorum. Ülkemizin bekası, milletimizin istiklali uğrunda can veren kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

-Çanakkale, İstiklal Harbi, Kıbrıs Barış Harekatı'ndan 15 Temmuz'a terörle mücadeleden yurt dışı operasyonlarına kadar batıla, küfre karşı yürütülen hak mücadelesinde adlarını tarihe şan ile yazdıran tüm kahramanlarımızı şükranla yâdediyorum. Gazilerimize sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler diliyorum. Her gün karşılaştığımız susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Dün Akif'in gördüklerini haykırdığı gibi biz de Gazze başta olmak üzere haktan ve haklılıktan yana olmaya devam edeceğiz. Şanlı geçmişimize dil uzatmayacağız. 

-Merhum Mehmet Akif'i 87 yıl önce 27 Aralık 1936 tarihinde soğuk bir kış gününde gençlerin omuzunda uğurladık. Ömrünü Asım'ın nesline yetiştirmeye vakfeden Mehmet Akif'in cenazesini gençler taşıdı, naaşını kabrine kendi elleriyle bizzat gençler koydu.

-Akif'in 63 yıllık çileli hayatının çoğu sürgün, zorluk, mücadeleyle geçti. Yaşantısıyla, duruşuyla, dirayetli kişiliği, derin ilmi ve örnek ahlakıyla İstiklal Şairi sıfatını ziyadesiyle hak eden abidevi bir karakterdi. İnandığı gibi yaşamaktan, yaşadığı gibi yazmaktan hiç vazgeçmedi. Akif hayatını şiirine, şiirini de hayatına nakşetmiş büyük bir ustadır.

"BEDEL ÖDEMEKTEN ASLA ÇEKİNMEDİ"

-Akif'te olmayan hiçbir duygu onun eserlerine girmemiş, gönül imbiğinden geçirmediği hiçbir sözü söylememiştir. İnandığı değerler uğruna bedel ödemekten asla çekinmedi. Hayallerine de tercüman oldu milletin hissiyatına. Varlık yokluk mücadelemizin ruhi ve fikri cephesini inşa eden en önemli münevverlerimizdendir.

-Sizler gibi dava arkadaşları verdiği için Rabbime sonsuz yad ediyorum. Siz gençlerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Tertiplenecek etkinliklerin milli şairimizin daha iyi anlaşılmasına vesile olacağına inanıyorum. Onu iyi tanımadan hangi badireleri atlattığımızı anlayamayız, idrak edemeyiz. Şiirlerini okumak bir yana ona dair biyografi ve monografilerini de incelemeliyiz.

-7 Ekim'den beri Gazze'de devam eden vahşete tepkisini gösteren Ak Gençliği bir kez daha tebrik ediyorum. Türk milleti olarak yabancı bir gücün altında yaşayamayacağımızı gösterdik. Bunu Çanakkale'yi geçilmez yaparak gösterdik. Hala bedelini ödediğimiz Kıbrıs Barış Harekatı ile gösterdik. 15 Temmuz'da ölüm kusan silahlara meydan okuyarak gösterdik. Teröristlere binlerce canımızı feda ederek gösterdik. İstiklalimize yönelik saldırılar devam ettikçe istikbalimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu irademizin içerde ve dışarıda test edildiğini görüyoruz.

"TÜRKİYE BİZİM ORTAK ÇATIMIZ, YUVAMIZDIR"

-Milletimizin İstiklal Marşı'nı test etmeye çalışanlar olabilir. Beşinçi kol faaliyetlerini, terör eylemlerinin bir devamı olarak görüyoruz. Daha net bir duruş sergilemeliyiz. Siz gençlerimizden daha soğukkanlı hareket etmenizi bekliyorum. Türkiye bizim ortak çatımız, yuvamızdır. Hepimiz biriz, beraberiz, kardeşiz. Hepimiz aynı kilimin desenleriyiz. Acınız ve kininiz ne kadar büyük olursa olsun bu çizginin kaybolmasına asla izin vermeyin. Sizi kardeşlerinize karşı kışkırtanlara engel olun. Bu zehri enjekte etmelerine asla izin vermeyin.

-Ortak hareket etmek suretiyle milletimize umut aşılayan 85 milyonun bir kale olduğunu gösteren partilere şükranlarımı sunuyorum. Dörtlü bildiriye desteğini açıklayanlara teşekkür ediyorum. Kimi Kandil'den kimi Silivri'den kimi yurt dışından yönetilen bu şahısların şiddeti meşrulaştıran beyanlarını göz ardı edemeyiz. Terörist gibi konuşan terörist gibi davranılmaktan kaçamaz. Mücadelemizi siyaset ve hukuk düzeyinde sürdürmeye devam edeceğiz. 

"Yüzsüzlüktür, gaflet çukurunda debelenmektir"

-Asıl sorgulanması gereken CHP'nin halidir. Atatürk'ün partisiyiz diyen CHP gidiyor bölücü örgüt uzantısı yanında konumlanıyor. Yüzsüzlüktür, gaflet çukurunda debelenmektir. Düne kadar Hamas'a terör örgütü iftirası atanların bugün bölücü terör örgütü dememek için 40 dereden su getirenler... Saçma sapan argümanlarla milletin aklı ile alay etmekten vazgeçin. Biz sizin kapkara sicilinizi çok iyi biliyoruz. Sözde terör hassasiyetinizi Irak, Suriye tezkerelerine verdiğiniz ret oylarından çok iyi biliyoruz. Meydanlarda "Selo'ya özgürlük" çağrıları yapan siz değil miydiniz? Bölücü örgütün kurulduğu köyü ziyaretgaha çeviren siz değil miydiniz? Bunların hepsini kat be kat fazlasıyla yaptınız. Alnınıza yapışan utanç lekesini çıkaramazsınız. CHP'nin kurduğu seçim ittifakı ideolojik kaynaşmaya dönüştü. Bu ideolojik kaynaşmadan CHP'li vatandaşlarımız da çok büyük rahatsızlık duyuyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kalıcı ateşkes büyük önem arz ediyor” Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kalıcı ateşkes büyük önem arz ediyor”

-31 Mart'ta "Hep yeni hep ileri" demeye var mıyız? Yeniden İstanbul diyor muyuz? Yeniden Antalya, yeniden Ankara diyor muyuz?