ntv.com.tr'den Tuğba Öztürk'ün haberine göre, hamsilerde gelişme görülmemesi halinde hamsi avcılığı yasağı,10'ar günlük periyodlarla 20 gün daha durdurulabilecek. Tarım ve Orman Bakanlığı, İstanbul Boğazı ve Karadeniz'in büyük bir bölümünde avlanan hamsilerin yasal avlanabilir boy uzunluğunun altında kalması nedeniyle ticari amaçlı hamsi avını 10 günlüğüne durdurmuştu. Karardan bu yana 6 gün geçti. Yasak, 18 Ocak 00.00'da sona erecek. Peki hamsi avındaki ilk 10 günlük yasak duruma fayda edecek mi? Yeni bir yasak gelir mi? Hamsiden başka tehlike altında olan başka türler var mı?Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özkaya, ntv.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu. 

İKİNCİ 10 GÜNLÜK YASAK YOLDA

Uygulanan 10 günlük hamsi avı yasağında balığın istenilen boyuta gelmeyeceğini söyleyen Ramazan Özkaya, yasak süresinin yaklaşık 1 ayı tamamlayacağını tahmin ettiğini belirtti. Özkaya, ''10 günlük yasak süresinde hamsinin yasal avlanma boyutu olan 9 cm'ye ulaşması bekleniyor. Bu hesaplamaya bakarsak ay sonunda hamsilerin 15 cm olması gerekiyor ki bu kadar hızlı büyüme hiç kolay değil. İkinci 10 günlük yasağın gelme ihtimali şu koşullarda oldukça yüksek bir ihtimal'' dedi.  Hamsi neslinin tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirten bazı uzmanlar ve balıkçılar hamsi popülasyonunun geleceği açısından 10 günlük yasak süresinin uzatılmasını istiyor.

''HAMSİNİN TOPARLANMAYA İHTİYACI VAR''

Özkaya, Türkiye'de tüketilen balığın çoğunluğunun hamsi olduğunu hatırlatarak, ''Hamsinin kendini toplamaya ihtiyacı var. Alınan 10 günlük yasaklar yerine bu sezon hamsi avını tamamen kapatırsak hamsi kendini daha güzel toplayacaktır. Bu sene 30 liraya yediğimiz hamsiyi sezon kapanması halinde seneye bol miktarda 8-10 liralara tüketebiliriz'' ifadelerini kullandı. Öte yandan Türkiye’de 9 santimetrenin altında avlanması yasak olan hamsinin Karadeniz’e komşu kuzey ülkelerinde ise 7 santimetreye kadar avlanması tepki çekiyor.  Alınan yasaklarla hamsiyi kendi sularımızda koruduğumuzu belirten Özkaya, ''Koruduğumuz hamsiler yarın öbür gün Gürcistan'a giderse orada avlanacaklar. Bizim hamsiyi burada koruduğumuz gibi Gürcistan'da da korumamız lazım'' uyarısında bulundu. 

''ESAS SIKINTI İSTAVRİTTE''

Denizlerdeki balık popülasyonunu korumak için alınabilecek bir başka bir önlemin de avcılığa kota getirilmesi olduğunu söyleyen Özkaya, şu an denizlerdeki avcılığa kota getirilmesi için bütün koşulların oluştuğunu belirtti.  İstanbul Boğazı ve Karadeniz'de ticari amaçlı hamsi avının 10 gün süreyle yasaklandığını duyurulmuş ancak bu kararın içinde başka balık türü yer almamıştı.  Yasaklanan hamsinin yerini özellikle Karadeniz'de istavrit ve barbun balığı alırken, Özkaya istavrite yönelik de bir uyarıda bulundu.  Özkaya, ''Balık stoklarında çökme var. Her geçen sene balıklarımız azalıyor ve balık boylarımız küçülüyorsa bu duruma bir kota koymalıyız. Bu durumun en güzel örneği de istavrit'' dedi.  Hamsi stoklarındaki azalışın alınan av yasağıyla durdurulduğu belirten Özkaya, hamsi gibi istavritin de tehlike olduğunu belirtti. 

13 SANTİMETRENİN ALTI KESİNLİKLE AVLANMAMALI

Özkaya, ''Denizlerimizdeki istavritlerin boyu da şu an uygun koşullarda değil. Hatta istavritin durumu hamsiden daha da kötü. Hamsi 5-6 ayda büyüyorsa istavrit bu büyümeyi 4-5 yılda gerçekleştiriyor'' dedi.  İstavritin geç büyüyen bir balık olduğunun altını bir kez daha çizen Özkaya, bu konunun özellikle dikkate alınması gerektiğini ve 13 cm'nin altında olan istavritin kesinlikle avlanmaması gerektiğini söyledi.   Özkaya, istavritin bu yasaklara katılmaması halinde, aldığımız bu 10 günlük yasakların bile fayda etmeyeceğini söyledi. ''FİYAT İSTİKRARI DA SAĞLANMALI'' Balık fiyatları konusunda da açıklama yapan Özkaya, ''Fiyat istikrarı sağlayacak kararlar almalıyız. Bugün 15 liraya aldığınız hamsiyi yarın 30 liraya alabiliyorsunuz. Bu durum tüketicide şok etkisi yaratıyor'' ifadelerini sözlerine ekledi.  

TARTIŞMALI 'YUNUS AVI' AÇIKLAMASI

Karadeniz ve Ege Denizi'nde av yasağı nedeniyle sayıları giderek artan ve yetişkini günde 70 kilo hamsi yiyen yunusların avlanması önerisi kamuoyunda oldukça tepki çekmişti.  Dünyanın koruduğu balıkları bizim avlamamızın asla mümkün olmadığunu vurgulayan Özkaya, ''Yunuslar balıkçılara zarar veriyor mu, veriyor. Ama siz denizde balık bırakmazsanız, yunuslar tabii kıyılara gelerek zarar verir. Bilinçli avlama yaparsanız bu durum gerçekleşmez'' dedi.