TDK sözlüğünde Tırışka kelimesi “yararsız, işe yaramaz” olarak izah edilir.

Uzun bir süredir Cumhurbaşkanımız Erdoğan dünya beşten büyüktür diyor. Bilindiği gibi Birleşmiş Milletler teşkilatı bir ABD projesi olarak ikinci dünya savaşından sonra 24 Ekim 1945 tarihinde ABD’de Kaliforniya’da kurulmuştur. Keza NATO’ da 4 Nisan 1949 tarihinde Washington’da kurulmuştur. Sıcak savaş, yerini Soğuk savaşa bırakmıştı. 9 Kasım 1989 tarihinde Berlin duvarının yıkılışına kadar devam eden bir savaştır “soğuk savaş”. Bu savaşa, dünyayı iki kutupla paylaşan emperyalist ülkelerin “ sömürürken kullandığı narkoz” demek daha uygundur. Amerikalı akademisyen, gazeteci ve yazar Jeff Sharlet “Soğuk Savaş'ın yaptığı şey, net olarak tanımlanmış bir düşman sağlamaktı ve bunun etrafında da örgütlenmek çok kolaydı” Demiştir. Kapitalist blokla Sosyalist blok arasında yaşanan rekabetin galibi kapitalizm olmuştur. Sistemlerin tarifini de en eğlenceli yapan kişi Winston Churchill şöyle der. “Kapitalizmin ahlaksızlığı; nimetleri adaletsiz paylaşmasıdır; sosyalizmin faziletiyse sefaleti eşit paylaşmasıdır”.

Dünyanın en büyük örgütü olan Birleşmiş Milletlerin amacı aşağıdaki şekilde yazılıdır. BM; dünya barışını, güvenliğini, sosyal ilerlemeyi, yaşam standartlarını yükseltmeyi, insan haklarını desteklemeyi ve dostane ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan bir kuruluştur. Savaşları ve barışa dönük tehditleri önlemek, ülkeler arasında dostane ilişkiler kurmak ve uluslararası ekonomik ve sosyal işbirliğini sağlamak temel amaçlarıdır. “Adalet, güvenlik, ekonomik kalkınma, sosyal eşitlik” haklarını tüm ülkelere eşit oranda sağlamak, temel amacıdır. Dünyada yaşananlara bakınca bu metni okuyup gülmeyecek insan yoktur! BM’de en güçlü organ Güvenlik konseyidir. Üye ülkeler arsında “güvenlik ve barışı” korumakla yükümlüdür. BM de diğer organlar sadece tavsiye kararı alırken, BM Güvenlik Konseyi kararları, tüm üye ülkeler açısından bağlayıcılık taşımaktadır. Güvenlik Konseyi on beş ülkeden oluşmakta olup, bu üyelerden beşi daimi üye statüsündedir ve mutlak veto yetkisine sahiptir. Karar alabilmesi için 9/15 oranı gereklidir, Bunun için de daimi üyelerden birinin aksi yönde oy kullanmaması gereklidir. Peki; kimdir bunlar? ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin (En çok silah satan ülkeler) Bütün dünyanın kaderi bu beş ülkenin kararına bağlıdır Bu ülkeler olaylara nasıl bakar? Sorusuna yine Winston Churchill’le cevap arayalım “Büyük devletlerin dostları ve düşmanları olmaz. Onların sadece çıkar ilişkileri vardır.” Der.

Bir yerde soykırım yaşanıyor olsa bile bu beş ülkeden biri veto ederse; BM soykırım kararı alamaz. (1995'te Bosna’da Sırp katiller, 8.000 Müslüman (erkek yetişkin ve çocuğu) öldürmüştü. 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'daki en büyük canavarlıkla ilgili soykırım olarak hazırlanan karar tasarısını Rusya’nın veto ettiği gibi.)

daimi üye içinde yeryüzünde yaşayan 1,6 Milyar İslam dünyasından bir üye yoktur. Keza 1,3 Milyarlık Afrika kıtasından 450 milyonluk Güney Amerika’dan da bir üye yoktur. BM teşkilatı kendinden bekleneni vermekten çok uzakta olup yukarıda sıralanan beş daimi üyenin sekretaryasını yapmaktan başka bir işlevi yoktur. BM’nin yapısının değiştirilmesi, keyfiliğin önlenmesi ve adil bir çizgiye çekilmesi şarttır. Dikkat ediniz dünyada meydana gelen çok ciddi olaylar karşısında BM tamamen fonksiyonsuz bir haldedir. Bu nedenle cumhurbaşkanımız adaletsizliği yüksek sesle dillendirerek tarihe not düşmektedir. Aşağıdaki satırları BM tüzüğünde yer alan “Adalet, güvenlik, ekonomik kalkınma, sosyal eşitlik haklarını tüm ülkelere eşit oranda sağlamak, temel amacıdır” maddesini dikkate alarak değerlendirelim. . Dünyanın en zengin 62 kişisinin mal varlığı, toplam dünya nüfusunun yarısının mal varlığına denktir (3,6 milyar insan). Dünyada 821 milyon insan her gece aç bir şekilde uykuya dalarken, 672 milyon kişiye obezlik teşhisi konmuştur, Afrika’da doğan çocuğun ölüm oranı 9 kat daha fazladır

BM Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ve BM Silah Denetçileri’nin yok demesine rağmen kimyasal silah yalanı ile ABD ve İngiltere tarafından Irak işgal edilmiştir (işgal karşısında BM dünyayı harekete geçirmemiş eli kolu bağlı seyretmiştir) komşumuz Irak’ın 150 milyar varillik petrol rezervi var. Irak dünyada Venezüella, Suudi Arabistan ve İran'dan sonra 4'üncü sırada yer alıyor. Irak sahip olduğu toprak yapısı sayesinde ise Kuveyt ve Suudi Arabistan'dan sonra petrolün en kolay çıkarılabildiği 3'üncü ülke konumundadır.

ABD'nin Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre ise Irak; sırasıyla Rusya, Suudi Arabistan ve ABD'den sonra günlük yaklaşık 5 milyon varille en çok petrol üreten 4'üncü ülke. (Irak petrol ve doğalgazının yüzde 85’i ise İngiliz ve Amerikan şirketlerinin elindedir) Yine resmi verilere göre Irak, dünya petrol rezervinin yüzde 11-12’sine sahiptir.

Bu zenginlikteki bir Irak’ta Dünya Bankası’nın verilerine göre 40 milyonluk ülkenin yüzde altmışı günlük 6 (yazıyla yazıyorum altı) doların altında bir gelirle yaşamaya mahkûmdur.

Napolyon’un bir sözü var: “Dünya çok acı çekiyor. Ama kötü insanların şiddetinden değil, iyi insanların sessizliğinden! “ Benzer bir sözü de merhum Aliya söylemişti “Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır

Şimdi; Cumhurbaşkanımızın; neden “daha adil bir dünya mümkün” diye insanlığa haykırdığını anladınız mı? Benim de neden Tırışka BM dediğimi anladınız mı?

.