Yasaklarla, kısıtlamalarla, maskeyle, mesafeyle geçen koca bir yılın ardından içimizi kıpırdatan tek şey normalleşme oldu. Coğrafya bu kez yüzümüze güldü de Allahtan sarı renkte olan bir ilde yaşadığımız için hafta sonu yasağından muaf tutulduk çok şükür. Birden sarı en sevdiğimiz renk oldu. Lakin bu renkten memnun olmayıp ısrarla kırmızıya geçmek isteyen bir grup var. Bu kişiler de kentin oldukça yüksek kesimlerinde yaşıyor. Ben de bu kişileri merak edip daha da yakından tanımak için hafta sonu Uludağ’da bulunma fırsatım oldu. Aman bir de ne göreyim… Meğer biz 1 yıldır boşuna Bursa’da kalıyormuşuz. Boş yere evlere kapanmış boş yere sevdiklerimizden uzak kalmış ve boş yere ruhani bunalımın eşiğine gelmişiz. Uludağ’da pandemi mandemi yokmuş!

Cümlelerimi abartmıyorum. Hatta belki de doğruluk payı açısından en çok arkasında durduğum kelimeleri şu an bu satırlara döküyorum. Maske, mesafe hak getire… Hadi mesafeyi zaman zaman daralttığımız ortamlara maruz kalsak da maskemizi bir an olsun ağzımızdan ayırmadığımız için tam tersi tabloyla karşı karşıya kalmak şoke etkisi yarattı.  Ee ceza yazmıyorlar mı?

Elinde megafonuyla dolaşan jandarma görevlileri, acemi kayakçıkların hışımına uğramamak için pistlerde nadiren volta atarken gayet kibar bir şekilde uyarısını yapıyor. Megafondaki sesi duyan vatandaş da hemen maskesini yukarı çekip cezadan yırtıyor. Yani Uludağ’da cebinizden paranın çıkmadığı tek yer burası oluyor…  ‘Gitmeseydin o zaman’ dediğinizi duyar gibiyim. Nasıl her gün işe gidiyor, toplu taşımaya biniyor, iş gereği kalabalık ortamlara girebiliyorsam Uludağ’a da gidebilirim. Sonuç olarak ‘yasak’ adı altında olan her şeye uyduğumuz gibi yasak olmayan her şey de mübah değil mi?

Bizi kendi halimize bıraktığınızda afallıyoruz işte bu gerçek! Turizm yerlerindeki bu koy vermişlik ve aşırı rehavete karşı denetimlerin ve tedbirlerin en üst düzeyde tutulması büyük şart! Hatta şehir içindeki denetimlerden daha fazla turizm yerlerinde işin sıkı tutulması gerekiyor. Kırmızıya dönersek bırakın Uludağ’ı ayağımızı kapının ucundan zor çıkarırız. Bursa’nın pandemi raporuna en fazla etki eden unsurların başında kesinlikle Uludağ’daki hareketlilik geliyor. Hatta Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz bizzat kendi ağzından Uludağ’daki yoğunluğun geçtiğimiz haftalarda şehir için büyük bir sıkıntı çıkardığını da söylemişti.

Biliyor musunuz bütün bir şehrin kaderini ve insan hayatını etkileyecek davranışlardan sonra sorumluların gayet rahat uyuyacağı gibi ‘otursaydın evinde kardeşim’ diyerek işin içinden çabucak çıkacaklar… Desinler cevabımız belli; ‘kilitleri kaldırdılar biz de koştuk’. Hem sürü psikolojisine bağlılığımızı hem de ekonomiye can verdiğimizi gösteririz…