Bir belediye başkanı düşünün… Yeni kurulan belediyenin ilk başkanı ve ilk yerel seçimi kazanıyor ve yöneteceği kurum, eldeki mühürden ibaret. Dün gece, vefat haberi gelince, derin üzüntüye kapıldık ve geçmişe uzandık.

Erhan Keleşoğlu’dan söz ediyoruz.

Vefatıyla…

90’lara, dönüş yaptık.

Bursa’da; Türkiye’nin başlıca büyük ilçelerinden Osmangazi’nin kurucu ve böyle olmasıyla da ilk belediye başkanıydı.

1989’deki yerel seçimler…

Bursa için tarihi dönüm noktasıydı.
1987 yılında…
İlk ‘Büyükşehir’ statüsü, ilan edildiğinde;

Ardından yapılan ilk yerel seçimle de, seçilmiş ilk büyükşehir belediye başkanı ve yeni oluşturulan Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerinin ilk belediye başkanları belirlenmişti.
Keleşoğlu da, bugün Türkiye’nin en büyük ilçelerinden Osmangazi’nin kuruluş ve yapılanmasını sağladı.

Kıvrak zekasını siyasete taşıyama çalışan ve diplomasiyi siyasete uyarlayabilen, kızsa bile sınırını bilen, toplumsal ve ikili ilişkilerde ince dengeleri kurabilen, ama saf da tutabilen bir belediye başkanı oldu.
Osmangazi Belediyesi’ni, Türk Belediyeciliği’nde yenilikleri ve öncülükleriyle isim elde edebilen yapı ve konuma taşımaya öncelik gösterdi.
Yıldırım ve Nilüfer’deki mevkidaşları gibi…
Yeni dinlenme ve çocuk oyun parkları ile spor sahalarını yaygın şekilde tanıştıran, sağlık ocaklarını getiren belediyecilik dönemi, Bursa’da O da başlatmıştı.
Farklı alanlarda emeği bulunan, değerler katmış olanlara saygısı büyük ve anlam, yaşatmak, O’nun için önemliydi.
Tarihi İnkaya Çınarı’nı turizme kazandıran projeyi tamamladığında, yarınlarımızın teminatı çocuklar için de simge görüyordu.
Çocuklar denilince, akıllara gelen Barış Manço’nun katılımıyla bizim de izlediğimiz törenle İnkaya Çınarı’nın gölgesi altındaydık.
Türk Futbolu’nun marka ismi Metin Oktay vefat ettiğinde, ismini bir mahalledeki spor sahasına verdi.
Galatasaray Lisesi’nden mezun olduğu için Galatasaray’ın Avrupa başarılarının gecesinde, belediyenin balkonundan, bayrağını Bursaspor’un bayrağıyla beraber sallar ve sevinen halka ortak olurdu.
Personeliyle güçlü bağı vardı.
…Ve!
Halk arasında oldu!

Siyaset davasında yer aldığı DYP’de, bir açıklamasıyla ters düşmüş ve ilçe meclisi kararıyla görevinden düşürülmüş, idari yargı kararıyla aklanmış ve göreve devam etmişti.

DYP’nin Bursa’daki iç sıkıntılar yaşadığı dönemde, görevi süresince böyle de zorlu süreç yaşadı.
O bunalı dönemde…
Görevini layıkıyla yaptığını kamuoyuna taşımak için de, Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” sözünü, tören pankartları arasına katmıştı.
DYP, Bursa’daki Büyükşehir ve 3 ilçe belediye başkanını tekrar aday göstermişti, ama merkezi iktidardayken özellikle terör gündeminin etkisiyle yeniden seçimleri kazanamadılar.

…Ve!

Bursa’da 90’ların çetin bir siyasi muhalefeti vardı, öyle bir dönemde Keleşoğlu da görevi başındaydı.
Sıkı denetim ve markaj altındaydı.
O dönemlerde;
Muhalif siyasetin niteliği de, yüksekti!.

Siyasetin sağından Semih Hısımcıl ile siyasetin solundan Osman Ayradilli ve Şenay Özeray gibi isimler, ‘Efsane Kadro’ diyebileceğimiz muhalefettiler.
Bu nedenledir ki;

Dün, gece yarısı….
Bursa Büyükşehir ve Nilüfer’in CHP’li meclis üyesi, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Osman Ayradilli’ye WhatsApp’tan üzücü haberi verdiğimizde ve yazıştığımızda, derin üzüntü içerisindeydi.
O dönemin genç muhabirleriydik.

Kenti yönetenlerden de muhalefet edenlerden de babacanlık, ağabey, dost ve arkadaş olarak çok şeyler öğrendik ve kendimizi geliştirdik.
Dün, acı haberi öğrenince…
Keleşoğlu’nun ailesinin, Mersin’de aynı ilçe ve sitede yaşadıkları yakın dostu, Yıldırım Belediyesi’nin eski başkanı Zeki Eke’yle konuştuk.
Üzüntüsünün tarifi zordu, canından can bildiği dostu Keleşoğlu, kollarında son nefesini verdiğini söylüyordu.

O dönemin başlıca önemli siyasetçilerinden, o dönemde de DYP’nin il başkanlığı görevini yürüten, eski milletvekili ve bakanlardan Turhan Tayan da, ortak siyaset davasındaki yakın dostunun vefatından hayli üzüntülüydü.
Allah; merhum Erhan Keleşoğlu’na rahmet ve mekanını cennet etsin, pazartesi günü Bursa’da son yolculuğuna uğurlanacak.
Bursa’ya kattığı hizmet ve değerler, ardında bilinecek ve anılacak.