Kıymetli okurlarım. Sizlere araştırılmadıkça zor edinilen, dünyanın çeşitli merkezleri tarafından çalışılarak bilgi halinde yayınlanan ve her tür medyada zor bulabileceğiniz bilgilerden derlemeler aktarmak istiyorum. Bu bilgileri sizlerle paylaşırken mümkün olduğunca tıp dili kullanmamaya, daha kolay anlaşılır olmaya gayret ettim. Sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.

MENOPOZ VE MAGNEZYUM

Magnezyum vücudumuz için çok kıymetli bir mineraldir. Ruh halinin düzenlenmesi, kemik sağlığı, hormonların işlemesi başta olmak üzere vücudumuzda yüzlerce biyokimyasal işlemin gerçekleşmesi bu mineralin yeterli düzeyde varlığına bağlıdır. Bir kadının hayatında ortalama 51-52 yaşlarında ortaya çıkan menopoz (bu yıllardan önce ve sonra da olabilir) aslında doğal bir evredir. Menstruasyon kaybı, sıcak basması, kilo alımı, kemik ve kas kütlesinde azalma, hormonal değişiklikler, uyku bozuklukları bu dönemde görülebilen değişiklilerdir. Güçlü kemik ve kas kitlesinin varlığını sürdürmek ve kilo alımının durdurulması çok önemli olduğu için bu dönemi erkenden ele almak, gerekli girişimleri yapmak sağlık açısından çok önemlidir.

Vücuttaki magnezyumun % 60 ı kemiklerdedir. Menopoz sonrası kadında östrojen azalır ve bu da kemik yıkımından sorumlu hücrelerin etkisini arttırır. Bu dönemde kemik yapımı yıkımından geride kaldığı için yeniden tamir edilen kemikler daha fazla gözenekli ve dayanıksız olur. Düşük magnezyum seviyeleri kemik yıkımı etkisini daha da arttırır. Bu nedenle magnezyum açığını süratle kapatmak gereklidir. 23 Temmuz 2020 tarihli bir makale 73.684 postmenopozal kadında magnezyum takviyelerinin kemik yoğunluğunu arttırdığını açıklamaktadır. Ayrıca bu dönemde görülen uyku eksiklikleri, sinirlilik durumu melatonin hormonu eksikliğine bağlıdır ve magnezyum hem kas gevşetici hem de melatonin arttırıcı etkileri ile yarar sağlayabilir. Ek olarak magnezyum bu dönemde görülebilen depresyon semptomlarını da azaltabilir.

AĞIZ SAĞLIĞI İÇİN KAKAO

Çok güçlü antioksidanlar içermesi nedeni ile sağlıklı bir gıda olan kakao ülkemizde de bazı ürünlerde hem katkı olarak hem de sıcak içecek olarak tüketilmektedir. 20 Temmuz 2020 Tarihli bir makaleye göre kakao (saf, şeker katkısız) ağız içerisinde bulunan bazı zararlı bakterileri kontrol altına alarak dişlerde plak oluşumunu önlemektedir. Kakaoda bulunan polifenoller ağız içindeki bazı zararlı bakterilere öldürücü etki yapmaktadır. Kakao çekirdekleri ile ağız içinde yapılan gargara başta zararlı S.Mutans adı verilen bakteri olmak üzere bazı bakterileri yok ederken yararlı olanlara dokunmamaktadır. Bu etki, reçeteli satılan pek çok gargara ile eşit bulunmuştur.

BU DA GEÇER YA HÛ

Kolesterol ile ilgili yılardır insanların kafalarındaki soru işaretleri net olarak giderilmedi. Anne sütünde bolca bulunan, beynimizin kuru ağırlığının önemli bir kısmında bulunan, bir çok hormonun yapımı için gerekli olan, safra bağırsaklara geldikten sonra ziyan olmasın diye bağırsaklarca kıymetinden dolayı emilen kolesterol adeta bir canavar haline getirildi. Kolesterolü kötüleyen bir çok çalışma yanında kolesterolün yararlarını da kanıtlayan çalışmalar da var. Zamanla kolesterolün tamamen aklanacağına, itibarını geri kazanacağına dair hiçbir kuşkum yok. 2020 yılında yapılan son araştırmaların biri LDL (kötü kolesterol diye bize öğretilen) kolesterolü fazla olan insanların LDL si az olanlardan daha uzun yaşadığı yönünde.

Kalp hastalıklarına yakalanmak istemiyorsanız bilmeniz gerekenler şunlardır. Kalp hastalıklarına sebep olan faktörler arasında hipertansiyon, şeker hastalığı, obezite (insülin direnci), sigara içmek, ailesel yatkınlık, fiziksel hareketsizlik, sağlıksız beslenmek, hamilelik esnasında gelişen preeklampsi, menopoz sonrası dönem bulunmaktadır. Bu faktörlerin sayısı arttıkça kalp hastası olma olasılığınızda orantılı olarak artar. İşte bu saydıklarım yıllardır değişmedi ve değişmeyecek. Ama bırakın artık günahsız kolesterolü. Siz kolesterolü kötü yola düşüren şeker ve undan uzak durmaya çalışın ki kolesterol de görevini lâyıkı ile yapsın, kötü yola düşmesin. Kolesterolüm yüksek diye içinize korku salmayın.

Sarmışsa etrafını dertten duvarlar, bil ki bu da geçer ya hû, Dertlerin kalbinde onulmaz yaralar açmışsa; Unutma ki bu da geçer ya hû.