Kıymetli okurlarım. Yüzyılımızın gerçek pandemisi olan obezite bizleri öyle bir pençesine aldı ki, hem hasta ediyor hem de mutlu ediyor. Çok garip gelse de doymanın ötesinde yemek yemekten haz alıyoruz ama ceremesini de kalp ve damar sistemi, sindirim sistemi, endokrin sistem, beyin ve tüm organlarımız çekiyor.

Gıda açısından baktığımızda besleyici özellikleri olan ve vücudun moleküler yapıdaki ihtiyaçlarını karşılayan dolu kaloriler yerine maalesef boş kalorili gıdaları almaya başladık. Boş kalorili gıda dediğimiz (nasıl gıda ise) gıdalar besin değeri düşük, protein, sağlıklı yağ, lif, vitamin ve mineral içermeyen gıdalardır. Kalori değerleri yüksektir ve bunlardan vücut ancak yağ yapar. Oysa tok kalorileri (proteinler, çiğ kuruyemişler, sebzeler, sağlıklı yağlar, lifli karbonhidratlar vs ) vücut kullanır. Rafine şeker, yağ ve beyaz undan yapılan tüm gıdalar boş enerji verir. Çoğu boş kalorili gıdalar ilave yağ ve şeker içeren çok işlenmiş gıdalardır. Kek, kurabiye, börek ve hamur işleri yanı sıra pudingler, çörek, reçeller, şuruplar, jöle, şekerli meyve suları, kızarmış ekmekli hamburger ve dondurma buna örnektir.

Boş kalorili gıdalar aynı zamanda cips, şeker, soda, enerji ve sporcu içecekleri gibi otomatlarda da satılan uzun raf ömürlü yiyecek ve içecekleri kapsar. Çoğu katkı maddesi içerir. Gözünüze çok fazla batmaz ama günde 2 adet asitli ve şekerli bir içecek tüketiyorsanız 1 yılda on binlerce kaloriyi veya kepçe kepçe şekerleri almış oluyorsunuz. İyi biliyorsunuz ki artık bu sayılanlar özellikle genç kuşağın vazgeçilmez besinleri haline gelmiştir. Haliyle bunun sonucunda sokaklarda, iş yerlerinde, okullarda, kısacası hemen her yerde geniş basenli, koca göbekli insanlara daha sıklıkla rastlıyoruz. Özet olarak bir güveç ile de doyabilirsiniz bir koca tabak makarna ile de. İlkinde kan yaparsınız, kemik yaparsınız, safra yaparsınız, tırnak yaparsınız ama ikincisinde hemen hemen sadece yağ yaparsınız.

Bu boş kalorili, rafine ve katkılı gıdaların hayatımıza girmesi ile obezite yanında bakın başka vücudumuzda neler oluyor. Gelişmemiş elmacık kemikleri ve dar burun delikleri oluşuyor. Geniz eti ve sinüsitler giderek artıyor. Damak kubbesi yükseliyor ve dişleklik artıyor. Diş eti bozuklukları ve dişlerde çürümeler erken yaşlarda başlıyor. Bu zamanla sindirim sistemini bozuyor. Anne karnında gelişimi başlayan ve çocukluk çağında da devam eden kemik yapım işlevi, rafine gıdalar ile beslenenlerde yeterli kemik dokusunu oluşturamıyor. Çünkü aldığı gıdalarda kalsiyum ve fosfordan tutun da birçok mineral, protein ve vitamin eksikliğinden dolayı kemik gerçek dokusunu ve dolayısı ile gücünü oluşturamıyor.

Kıymetli okurlarım, isteksizce spor yapmak, uyku düzensizlikleri, stresli yaşam, bazı değiştirilebilirliği olan çevre koşulları, bazı ilaçlar, hormonlar ve daha başka birçok neden kilo vermenizin önünde ciddi engeller oluşturur. Ortopedik olmayan yatak ve yastık, saatlerce bacak bacak üstüne atma alışkanlığı, yüksek topuklu ayakkabı alışkanlığı, plastik içeren ürünleri sık kullanma, kimyasal maddeler ile temas gibi daha birçok maddeyi de kilo verememe nedenleri arasında sayabiliriz.

Ancak temel olarak doğru beslenme ve egzersiz kilo vermede en önemli gerçeklerdir. Gıda konusunda şu 4 ilkeyi pas geçerseniz hem yağlarınız artacak hem de ömür süreniz kısalacaktır. Bunu lütfen hep hatırlayın. Bu 4 ilke sizlere uluslararası gıda tanımını anlatan, gıdanın ne demek olduğunu tanımlayan maddelerden oluşur ki bunun dışında yedikleriniz gıda değildir. Örnek olarak balık ve poğaçayı seçtim.

1-Gıda diye aldığınız madde sizin beyin ve sinir dokunuzda bir tamirat veya yenilik yapabilecek özellikte midir? Sinirler arasındaki iletimi sağlayan kimyasal maddeleri (mutluluk hormonu diye bildiğiniz serotonin gibi) yapabilecek özellikte midir?

2-Gıda diye aldığınız madde sindirim sistemi hücrelerinizi (asit, safra ve bazı enzimleri yapar, kana besinlerin kontrollü geçişini sağlarlar) tamir edip yenisini yapabilir mi?

3-Gıda diye aldığınız maddeler sizde hormon yapabilir mi?

4-Gıda diye aldığınız maddeler koronavirüsler de dahil, vücudunuza giren her türlü mikroplar ile veya kanser hücreleri ile savaşan savunma sistemi hücrelerinizi (adeta askerlerinizi) yapabililir mi?

Balık bu 4 maddeyi de gerçekleştirir. Poğaçamı, güldürmeyin beni…