Türkiye’de yürütme erki ‘Lebalep’ olunca, zaten kurallara duyarsızlık alışkanlığına sahip toplumun da ‘Lebalep’ olması kaçınılmazdı.

Devlet, halkına ‘Maske-Mesafe-Temizlik’ çağrısında bulunurken, devleti yöneten siyasi erk de, üyelerini il kongrelerine çağırmasıyla, yönetimsel bir çelişki ortaya çıkıyordu.

Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne göre, Farsça kökenli kelime olan lebalep, ‘Tıklım tıklım’ anlamına geliyor.

AK Parti’nin il kongrelerinde, etkileyici atmosferiiçin siyasi erk olarak, alenen de lebalep denildiğine tanık olduk.

Kongre salonlarının dışındaki lokanta, restoran ve, kafeteryada, tek kişinin dahi oturması yasakken oluyor.

AK Parti’nin kongrelerine…

Milletvekilleri, bakanlar ve belediye başkanları ve meclis üyeleri gidiyorlar haliyle devleti ve yasamayı yönetenler, bu lebalep içerisinde riskin muhatabı oluyorlardı.
Kongrelere engel yok, ama…
HES kodu taraması ve ateş ölçümü olmadığı gibi, zaten oy kullanmayacak olan üyelerin tribünlere çağrılması da yanlıştı.

Haliyle…
İktidarda böyle davranılırken, kurallara uyma zafiyetindeki toplum da, böyle bir çifte standart karşısında, iyice gevşetti kendisini…
Salgın tehditine rağmen…
Aile bağları güçlü ve sosyal hayatı güçlü olan toplum, zaten iyiden iyiye daraldı ve böyle reflekse kendisini serbest bırakmaya başladı.
...Ve!
İşyerlerini kapalı tutmak zorunda bırakılan esnaf, sabrının direncini artık yitirme noktasına geldi.
Bazı tanınmış insanların son yolculuğuna lebalep uğurlama olurken, ailelerinin ve tanıdıklarının acı paylaşımlarına kısıtlamalarla üzüntü katlandı.

Kamusal önlem açısından…
Tam başarılı olduğumuz söylenemez, çünkü denetim mekanizması güçlü ve etkili olmadığı için çekince ve korku da tam anlamıyla yerleşmedi.
‘Sokağa Çıkma Yasağı’
nın adı böyle, ama günlük ve sosyal hayatın sürdürülmekte olduğu yerler de, dikkati çekiyordu.
Toplum, toplumu düşünme hassasiyetini yitirdi.
Devletin kurumlarında çalışanlar da bu ülkenin canıydı, ama yığılma ve baskılar altında, lebalep mücadelesi de vermeye devam ediyorlar.
Dün;
Bursa’nın en merkezini dolaştık.
Tarihi Han ve Çarşılar’ın esnafı arasında, maskesiz olanlara, sigarasını ellerinden düşürmeyenleri gördük.
Banka veya alışveriş kuyruğa girenler arasında, sigaralarını içenleri ve böyle bir duruma tepkisiz kalanlarla da karşılaştık.
Tüm anlattıklarımızla…
Aylardan beri;
Tecrit durumuna düşen yaşlı aile büyükleri ve okullarına gidemeyen yarınlarımıza ne diyebildik ve ne diyeceğiz, düşündük mü?
Şimdi, son durumla;
Yeni normalleşme gerekçesiyle yine yeniden adımlar atılacak, Allah; salgından korusun; Cümlemizi…