Ulusal TV’lerin gündeme ilişkin tartışma programlarında, haftalardır bir tartışma yürütülüyor ve bir soru işaretine yanıt aranıyor. Tuhaf olan; yanıtı ‘zaten çoktan belli’, ama ekranda ‘siyasetin okunamadığı’ anlaşılıyor.

Gelecek yıl için…

Erken genel seçim olacağına inanıyoruz, hatta bu yıl olabilirdi, ama pandemiyle şansı kalmadı.

Halkın başını soktuğu evi ve elini attığı cebini ilgilendiren kolaylıklara, uzun yıllar sonrasıyla hayvan hakları yasası çıkarılmasına bakarsak, üstelik MHP’yi bağlayan barajın düşürüleceğini dikkate almalıyız.

Geçelim; asıl meseleye!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘Cumhurbaşkanı’ adaylığı, seçildiğinden beri konuşuluyor.

TV’lere baktığımızda…

Yorumlar üretiliyor, tartışmalar yürütülüyor ve tüm bunlar da, olasılıklara dayalı olarak, İmamoğlu’nu gündemde tutuyor.

Erken veya vaktiyle…

İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olabilmesi, imkansız gözüküyor ve böyle bir durum, alenen zaten belli duruyor.

Adaylığı demek…
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, çoğunluğa sahip Cumhur İttifakı’yla İstanbul’un yönetiminin AK Parti’ye geçmesi demektir.

Yeni yerel seçimlere…
CHP’nin, İstanbul’u kaybetmiş bir şekilde geçmesini göze alması, adeta imkansız durum oluşturuyor.
AK Parti’nin, genel ve yerel seçimleri bir arada yapabilmesi de söz konusu, ama böyle durumda, Beştepe’ye İmamoğlu aday gösterilecektir.
‘Cumhurbaşkanlığı’ rekabetinde;

Görünen…

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve Ankara’da Mansur Yavaş’ın algısından yararlanmak istemesidir.
Zira…
İstanbul ve Ankara, nüfuslarıyla orantılı toplam seçmenle sandığın kaderi için belirleyici özellik taşıyor.
Kılıçdaroğlu için…

İçinde ukde kalan üzüntüsüne binaen, devam eden inancı ve ısrarıyla Bursa’da Mustafa Bozbey’i yeniden aday ilan ettiğini de anımsatalım.

Tüm bunlar…

Beştepe’ye adaylıkta;

Millet İttifakı olarak…

Kılıçdaroğlu’nun, kendisini sahaya çıkarabilmesini öne çıkarıyor ve ‘3 büyük kentin ağırlığıyla’ sonuca ulaşmayı umacaktır.
Elbette ki…

Millet İttifakı’nda;

İYİ Parti’nin, kendi son durumu açısından CHP’yi ‘sandık için taşıyan uydu’ olmak istememesi, yürütülmek istenen ‘işbirliği çerçevesi’ açısından, kritik eşik anlamına geliyor.

Bu arada…

AK Parti; yasama ve yürütmeyle kozlarını oynarken, yürütülen mülteci politikası, tartışmalarda ekonomiyle yan yana duruyor.