Gırtlak dokuz boğumdur. Onun için sekizini yut, birini söyle şeklinde çok anlamlı bir atasözümüz vardır. Kıymetli okurlarım, bir çok uzman, bir çok makale, bir çok haber sizlerin bazı konular hakkında kararsız kalmanıza neden olabilir. Bu konuda düşeceğiniz kararsız durumlar da sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin sigaranın zararlarını bilmeyen yoktur. Ancak bilimsel çalışmalar (farklı ülkelerde yapılıp ciddi tıp dergilerinde yayınlanmış olanlardan söz ediyorum) Covid-19 enfeksiyonundan sigaranın koruduğunu da yazıyor, sigara içenlerde ölümcül etkinin arttığını da. Bir makale yumurtayı veya tereyağını göklere çıkartırken bir diğeri kalpten götürür diyor. Bunun gibi daha niceleri var. Burada dikkat etmeniz gerken nokta şudur: Bağımsız, tamamen insan sağlığı için emek veren bilim insanlarını takip edip geleneksel beslenme ve yaşam biçimlerine uygun bir yaşam sürmeye gayret etmelisiniz. Bu doğrultuda aşağıda yazılmış ve yararlı olacağına inandığım bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum

MERHABA ALZHEIMER

Son 15 yıl içinde Tip-2 şeker hastalığı vakalarında ve obez kabul edilen kişilerin sayısında paralel bir artış var. Aynı artış eş zamanlı olarak Alzheimer vakalarında da gerçekleşmektedir. MetLife Derneği’nin yaptığı bir araştırmaya göre ABD’deki insanların yüzde otuzbiri kanserden ve ölümden daha fazla bunamadan korkmakta. Üstelik bu araştırmada yer alan kişilerin hepsi yaşlı insanlar değil.

Dr. Perlmutter ABD’de hem nörolog hem de ABD Beslenme Birliği’nin kurucu üyesi olup bu iki ünvanı taşıyan tek hekimdir. Dr. David Perlmutter’a göre karbonhidrat ağırlıklı beslenmek beyine adeta bir terör saldırısı düzenlemekle eşdeğer. Özellikle emekli olduktan sonra kitap okumanın, bulmaca çözmenin beyin fonksiyonlarımızı korumak için yeterli olacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz diyor. Beynimiz tükettiğimiz gıdalara karşı aşırı hassasiyet göstermektedir.

Şeker Hastası olmak Alzheimer’a yakalanma riskinizi ikiye katlamaktadır. Vücudumuza binlerce yıldır alışık olduğumuz besinleri değil, genetik olarak hazır olmadığımız bir takım malzemeleri vermekteyiz. Bu da DNA mızda olumsuz değişimlere neden olabilmektedir.

AÇLIK ŞEKERİNİZ NORMAL SINIRLARDA İSE HEMEN SEVİNMEYİN

Kan şekerimizin açlık seviyeleri laboratuar değerlerinin arasında olsa dahi eğer bu normal seviyelerin üst sınırında seyrediyorsa durum iç açıcı değildir. Yani açlık kan şekeri seviyeleri 70 miligram ile 110 miligram arasında ise ve bizim kan şekerimiz çoğunlukla 110 miligrama yaklaşık değerlerde çıkıyorsa beynimiz daha hızla küçülmektedir. Bunama ve beyin küçülmesi çok yakından ilişkilidir. Şeker hastası olmasak bile kan şekeri seviyelerimizin normalin üst sınırında seyretmesi beyin fonksiyonlarımızda bozulma yapabilmektedir. Bu nedenle kan şeker düzeyini mümkün olduğunca bu üst sınıra yaklaştırmamak için gerekli önlemler alınmalıdır.

ÖNCE KİLO KAYBETTİRİP SONRA DAHA FAZLA KİLO ALDIRAN HATALARIMIZ NELERDİR?

Bu konuda o kadar hatalar var ki yazmaya sayfalar yetmez. Çaresiz kalan insanların dertlerini belirli menfaatler karşılığında suistimal edenler tarihin her döneminde var olmuştur. Umutsuzluk girdabına düşen kişiler de bu insanların daha çok palazlanmasına, toplumda popüler olmasına yol açmıştır ve bu düzen halen sürüp gitmektedir.

1- İnsan fizyolojisini, anatomisini, metabolizmasını bilmeden ortalıktaki boşlukları dolduran beslenme koçluğu, kaliteli yaşam danışmanlığı vb adlar ile insanları yönlendiren kişilerin varlığı burada ilk nedenlerdendir.

2-Özellikle yaz başlangıcında bilinçsizce, hareket etmeden ileri derecede kalori kısıtlıyarak yapılan diyetler bir müddet sonra hüsranla sonlanır. Bunların sık sık tekrar edilmesi de ileride morbid obeziteye götürür.

3- Bilimsellikten uzak ve her yıl popülerleşen moda diyetlerin insanlarda yarattığı umutlar (lahana çorbası diyeti gibi gibi aslında sadece vücuttan su kaybı ile kilo verdiren ama yağların yakılmadığı diyetler bunlara örnektir) sonuçta başarısızlığa mahkumdur.

4-Alışık olduğumuz beslenme şeklinden şu veya bu yollardan duyarak keskin bir dönüş ile farklı beslenme tarzlarına yönelmek

5-Komşunun diyetini (komşunun tükürük salgısı, yemek borusunun çapı ve uzunluğu, diş ve çene yapısı, mide ve bağırsakların salgıları ve uzunlukları, probiyotik düzeyi, karaciğerini yapısı vs çok farklı olabilir) veya bu amaçlarla kullandığı takviyeleri uygulamak

Gırtlak dokuz boğumdur, sekiz tanesini varın iplemeyin.