Marmara Denizi’nde kirliliğin meydana çıkardığı son durum, Bursa’da dün ilgili merkezi yönetim kurumunun kapısı önüne, bildiriyle taşındı.
Bu sütunlarda…

Bursa’da çevre gönüllülerinden oluşan ‘Bursa Su Kolektifi’ adlı sivil topluluğun, imza kampanyası başlattığını duyurmuştuk.

…Ve!
Toplanan…
1500 dolayında imza;
Merkezi yönetimin ilgili kurumu…
Çevre ve Şehircilik Bursa İl Müdürlüğü’ne gidilerek teslim edildi ve öncesiyle de kurumun kapısı önünde açıklama yapıldı.
Marmara Denizi’nde;

Bilimsel adıyla müsilaj denilen…

Deniz salyası sorunu;

Marmara Denizi’nin kirlenmesi neden olan faktörler ve yönetimsel anlayışın, ‘Doğa tarafından yüze vurulması’ olarak yorumlandı.

Özellikle…

Sanayinin kirletici etkisine dikkati çekilirken, yönetimsel anlayışla önlem alınmadığı ve müdahil olunmadığı gerekçesiyle eleştirildi.

Doğa ve yaşamın öncelikten çıkması durumunda, ‘kirletici etki ve oluşan kirlilikle doğa dengesinin bozulmasıyla karşılaşıldığı’ vurgulandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilan ettiği eylem planı ise, yüzeysel bir temizliğin hemen başlatılmasının ötesinde, somut ve acil adım getirmediği savunuldu.

Bildiride;

Müsilaj yok olsa dahi, ‘nedenleriyle kirliliğin devam edeceği’ vurgulanırken, ayrıca “Marmara ölüyor, tedbiri alın” sloganı atıldı.
Şu bir gerçek…

Yatırım ve sanayi denilirken;
Kalkınma ve istihdam kavramları, politika ve eylemleriyle öne çıkıyor, çevrecilik unsuru, geri planda kalıyor.
Çevrecilik de;
İşletme maliyetlerinin düşürülmesi doğrultusunda, güneşten ve rüzgardan, yani ‘yenilenebilir enerji’ kavramıyla gündem oluşturuyor.
Sanayi yatırımları düşünülürken…

Bursa’daki gibi;
Kalkınma, refah seviyesinden ziyade, kenti fiziksel olarak büyütecek ve nüfusta artışı tetikleyecek gelenek ve etkenlikle dikkati çekiyor.
Emek vasfı düşük ve sendikalılığın zayıf kaldığı bir geleneksel sanayi, etkinliğini sürdürüyor.
Farklı açılardan…
Yerel kamuoyu baskısı ile belediyeler ve beraberinde siyasi irade çekincelerine karşı, çözüm Ankara’da aranıyor.
Yeni sanayi yatırımı veya mevcut sanayide kapasite artışları için yerel yönetimi devre dışı bırakan yöntem devreye giriyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın üst yetkisi ve doğrudan onayının kullanılması suretiyle yeni veya ilave yatırımın önü açılmak isteniyor.
Dolayısıyla…

Marmara Denizi’nin ortaya çıkardığı durum, sözünü ettiğimiz süregelen çevre sorunları perspektifinde, kırılma noktası oldu.