Kıymetli okurlarım. Güncel bilimsel veriler ile önemli konularda sizlere yarımcı olmaya çalışmaktayım. Bu haftaki makalemde de sağlık açısından çok yararlı olduğuna inandığım bazı konuları sizlerle paylaşacağım.

BİR GÜN İÇİNDE ANNE SÜTÜNÜ ARTTIRMAK MÜMKÜNMÜ? 19 Temmuz 2020 Tarihli makalenin konu başlığı aynı böyle. Stres ve korku, bebeğinizi yeterince anne sütü ile besleyemediğiniz için endişe ettiğiniz 2 durumdur. Bu durumların sürmesi anne sütünü olumsuz etkiler. Uykusuz ve yorgunsunuz. Dünyanın bütün yükünü omuzlarınızda hissediyorsunuz. O zaman neler yapıp aynı gün içinde sütünüzü arttırabileceğinizi anlatayım.

Mayo Klinik, kadınların çok da telaş etmemesini, anne memesinde zaten günde çocuğun emeceği miktardan % 30 daha fazla süt yapıldığını belirtiyor. Bebeğin kilo alması, yeterince altını ıslatması ve kirletmesi süt fazlası tedarik etmenizi gerektirmeyebilir. Yeni doğanlar 14 günlük olduklarında doğum ağırlıklarına dönmeli ve ilk 3 ay boyunca her gün 3/4 ile 1 ons (yaklaşık 28 gram) daha sonra ise 2/3 ons üzerine katmalıdırlar. Süt arz ve talebe bağlıdır. Bebek ne kadar çok süt isterse meme dokusu da o oranda süt üretir. Bu nedenle süt üretimini arttırmanın sırrı özellikle ilk haftalarda sık sık beslemek ve göğüslerdeki tüm sütü boşalttığınızdan emin olmaktır. İlgili makale uygun meme masajı ve pompa yardımı ile sütü arttırmanın mümkün olduğunu bildiriyor. Bu konu ile ilgili videoyu verdiğim linkten (https://med.stanford.edu/newborns/professional-education/breastfeeding/maximizing-milk-production.html  ) izleyebilirsiniz. Bazı vitamin ve mineraller yanında yulaf, kabak, susam, ekşi maya, sarımsak, çiğ kuruyemişler sütün artmasına yardımcı olurlar (galactogogues besinler).

ERKEN AKŞAM YEMEKLERİ KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRÜP YAĞ YAKMANIZA NEDEN OLMAKTA: Son zamanlarda yapılan bir çalışma geç saatlerde yemek yemenin kan şeker düzeylerini % 20 daha arttırdığını, yağ yakma kapasitesinde ise % 10 daha azalmaya neden olduğunu göstermiştir. Johns Hopkins Üniversitesi Araştırmacıları kadın ve erkeklerden oluşan bir grubu inceledi. Aynı yemeği bir kısım katılımcı akşam saat 18 de bir kısım katılımcı ise 22 de yedi ve hepsi saat 23 de uyudu. Sonuçta yukarıda açıklanan şeker ve yağ yakma değerleri elde edildi. Çalışma gösteriyor ki vücudun bir normal düzeni (sirkadyen ritmi) var ve ona uymazsanız glikozu farklı şekillerde metabolize ediyorsunuz.

DEPRESYONDA ÖNERİLEN GIDALAR: Depresyon tüm dünyada yaygın olan bir hastalıktır. Yıllara göre giderek de artış göstermektedir. Gelişmiş ülkelerde bu oran hafiften ağıra % 20 leri bulmaktadır. Hekiminizin uyguladığı tedaviye ek olarak bazı besinler depresyonun iyileşmesine katkıda bulunabilirler. Vücudumuzun kimyası bozulduğunda ruh halimiz de bozulmaktadır. Beynimiz vücudumuzun % 2 sini oluşturur ancak kan dolaşımındaki besleyici maddelerin % 30 unu tüketir. B, C ve D vitaminleri, magnezyum, selenyum ve çinko gibi mineralleri beyin çok ister. Ayrıca omega-3, triptofan ve fenil alanin gibi moleküller de beyin sağlığı ve depresyonun iyileşmesinde çok yararlıdır. Et, süt, yoğut, peynir, yumurta, balık, sağlıklı yağlar, çiğ kuruyemişler, baklagiller, tam tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler ve bazı meyveler beyin sağlığı için gerekli olan vitamin, mineral ve diğer molekülleri içerir.

SARIMSAK: Ünlü hekim Hipokrat yiyecekler senin ilacın olsun, ilaçlar da yiyeceğin demiştir. Bu ünlü hekim bir çok hastalıkta sarımsağı kullanmış ve yazılı eserlerinde bundan bahsetmiştir. Günümüz bilim insanları başta allisin olmak üzere sarımsağın yararlı etkilerinin kükürt içeren bileşiklerinden (dialil disülfür,  s-alil sistein gibi) kaynaklandığını kanıtlamıştır. Ayrıca B grubu vitaminleri, C vitamini, manganez, selenyum, kalsiyum, bakır, fosfor, potasyum, demir de içerir. Bağışıklığı arttırdığına dair bir çok çalışma olsa da bunların içerisinde bir tanesi çok ünlüdür. Kasım-Şubat ayları arasında 12 haftalık bir sürede 146 gönüllü insan üzerinde yapılan bir çalışma soğuk algınlığında sarımsağın son derece etkili olduğunu bulmuştur. Sarımsak kullanan soğuk algınlığı geçiren kişilerde belirtiler 1.5 gün içinde kaybolurken kullanmayanlarda 5 gün kadar sürmektedir.

Alzheimer hastalığının önlenmesinde de sarımsak içerisinde bulunan bileşiklerin rol oynadığı bilinmektedir. Burada asıl etki vücuttaki oksitleyici (pas yapıcı) reaksiyonları içindeki antioksidan (anti pas) maddeler ile önlemiş olmasındandır. Sarımsak içerisinde bulunan bazı bileşiklerin yüksek tansiyonda da etkili olduğu bilinmektedir. Ağır metallerin vücuttan atılmasına katkıda bulunması da diğer bir faydalı etkisidir.