Şampiyon Bursaspor maalesef bu sezona da hayal kırıklığı ile başladı. İki maçta alınan 1 puan rakipleri de göz önünde bulundurunca gerçekten büyük kayıp diyebiliriz. Evet, Erzurum zor deplasman ve mağlubiyet normal diyenleriniz olabilir. Ancak maçı izleyenler Erzurumspor’un oldukça etkisiz ve silik olduğunu görmüşlerdir. Ancak ben iki maçın skorundan bağımsız bazı noktalara dikkat çekmek istiyorum. Henüz kongre yapılalı 3 ay gibi kısa bir süre bile dolmadan Bursaspor’da art arda istifalar yaşanıyor. Yöneticiler istifa ediyor, teknik direktör istifa ediyor, teknik ekipte yer alan taraftarın sevgilisi olan Batalla antrenörlük görevini bırakıyor. Ancak içeride neler olup bittiğini kimse bilmiyor. 
Şeffaf yönetim anlayışının yerinde yeller esiyor. 

Burası Bursaspor ve bu kentin en önemli marka değeri. Taraflı tarafsız herkesin sahip çıkması gereken bir değer. Bu istifalar ister istemez takımı olumsuz etkiliyor. Gerçek Bursaspor taraftarını da karamsarlığa sürüklüyor. 
Geçen hafta Bursaspor Tribün Lideri Selim Kurtulan ile röportaj yaptık. Zaten Bursaspor’da işlerin yolunda olmadığını anlattı. Paraların nasıl temin edildiğini, transfer tahtasının nasıl açıldığını filan da anlattı. O ayrıntılara tekrar girmek istemiyorum. 
Ancak bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Velev ki mevcut yönetim kurulunda çok para var ve o güçle Bursaspor’u yönetmeye geldiler. (Ki bana göre para filan da yok) Ancak para çok olsa bile bu işler sadece ekonomik güce dayalı işler değil… Bunun en net örneğini de 3 yıldır Süper Lig’de görüyoruz. Sadece parayla saadet olsaydı, Ali Koç başkanlığında Fenerbahçe’nin 3 yıldır şampiyon olması gerekirdi. 
Futbol takımı yöneticiliği, spor yöneticiliği ‘meziyet’ gerektirir. Futbol kulübünün başkanıysanız, hele ki Bursaspor Başkanı ya da yöneticisiyseniz, paranın yanında cebinize yöneticiliği de koymanız gerekir.

Kalın sağlıcakla...